Justus, Jovia ve Julio'nun yanından ayrıldıktan sonra doğruca saraya gelmişti. Bu gece Julio'nun yapacağı şekil değiştirme büyüsü hazır olacaktı ve acilen bir plan yapmalıydı. Plan yapmak için önce tabiki Tavian'ı bulmalıydı.
Justus hızlı adımlarla Tavian'ın odasına çıktı. Ancak Tavian burada değildi. Ardından kütüphanedeki sadece ikisinin kullandığı odaya gitti ama Tavian burada da yoktu. Justus nerede olabileceğini düşünürken çalışma masasının üzerini gördü. 3 büyük kitap duruyordu. Hepsi büyü ile ilgili kitaplardı. Tavian ona dün sabah saraydan çıkarken büyüleri araştıracağını söylemişti. Görünüşe göre bunu yapmıştı da. Ancak şimdi neredeydi?
Justus gittikçe endişelenmeye başlıyordu, aklına onu bulabileceği başka bir yer gelmiyordu. Ancak hemen ardından Prens'in atını kontrol edebileceğini düşündü. En azından sarayda mı yoksa dışarda mı olduğu konusunda bir fikri olacaktı. Ahıra doğru yürüdü. Prens'in atının orada olmadığını görmesi ile işlerin sarpa sarmaya başladığını düşünmesi bir oldu. Tam o sırada Tavian'ın seyisini gördü Justus. Adam ahırı temizliyordu. Justus,
"Prens Tavian'ın nerede olduğunu biliyor musunuz?"
Adam aniden sorulan soruyla irkildi. Justus'un yanına yaklaştığını görmemişti. Ardından gülümseyerek,
"Prens, bu sabah erkenden çıkmışlar Komutan Justus. Nereye gittiğini bilmiyoruz."
Justus düşünceli bir şekilde,
"Teşekkür ederim" diyerek uzaklaştı.
Şuan saraydan ayrılıp Tavian'ın bulmaya gitmesi için yeterli zaman yoktu. Ayrıca nerede olduğunu da tahmin edemiyordu. Hem belki biraz yalnız kalmak istemiş de olabilirdi. Ve Julio bu gece büyüyü hazırayacaktı. Plansız oraya gidemezdi. Mecburen kütüphanedeki odalarına döndü ve akşam için bir şeyler düşünmeye başladı.
&&&&&&&
"Prens Tavian, ne büyük bir sürpriz bu."
Tavian gülümseyerek çocukluk arkadaşına yaklaştı.
"Seni görmek de çok güzel Prens Yogi."
"Artık Kral'ım ama ben"
Dedi gülerek Kral Yogi. Tavian da gülümsedi. Ardından sımsıkı sarıldılar birbirlerine.
Yogi, Tavian 'dan 3 yaş büyüktü. Tanıştıkları şenlikte Tavian muhafızları atlatıp kaçmaya çalışıyordu. Yogi' nin de dünya umrunda değilmiş gibi görünüyordu. Ama umrundaymış ki muhafızlar Tavian'ı çok sert tuttuklarında ve Tavian'ın canı yandığı için bağırdığında olaya karışmıştı.
'Benim sarayımda, benim konuğumun canını bu şekilde yakmaya devam ederseniz kendinizi meydanda cellatlarımla bakışırken bulursunuz!' demişti ve Tavian onun bu cesaretine hayran kalmıştı. Hayatında ilk defa birisi onun böylesine arkasında durmuştu. Muhafızlar onu bıraktığında da mahçup bir şekilde teşekkür etmişti Tavian. Yogi ise teşekkür istemiyordu. Bunu teşekkür için yapmamıştı. Hiçbir şeyi teşekkür için yapmazdı. Hep sakin ve olgun bir çocuk olmuştu. Damarına basılmadığı sürece tabiki.
Yogi'nin bu hayatta en sevdiği şey müzikti. Piyanoydu.
Frezya'da tahtın tek varisi Yogiydi. Yogi küçükken kral babası bir savaşta ölmüştü ve kraliçe, Yogi daha çok küçük diye yönetimi ele almıştı. Yogi 18 yaşına geldiğinde tahtı ona devredecekti. Yogi'nin hiç kardeşi de yoktu ve Tavian'ı kurtardığı günden sonra onu kardeşi yerine koymuştu. Tavian yaramaz, güzel gözleri ile abisine her şeyi yaptırabilirdi. Yogi, Tavian'a asla kıyamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lisentus Kingdom
Fanfiction"Başka bir evrende yeniden başlama imkanımız olsaydı eğer. Yeniden sana aşık olmak, yeniden senin için ölmek isterdim"