Julio, Justus ve Tavian için geçici koruma büyüsü yaptı. Odaya yine böyle gelenler olursa diye Justus 'a zamanı yavaşlatacağı bir tılsım verdi. Ancak bu akşama sorunlarını çözebileceğini düşünüyordu Julio. Bunun için de çok ihtiyacı olmayacaktı Justus' un buna.
Julio, Jovia 'nın yanına geri döndü. Kadim büyü kitabında çoktan kilitli aşk büyüsünden ikisini de kurtarmak bir çare bulmuşlardı. Jovia' ya tabiki ikinci kişinin abisi olacağı söylenmemişti. Önce büyü kitabının istediği şekilde bir iksir hazırlayacaklardı. Sonra onu büyülenenin aşkına içireceklerdi. Ve aşkı gerçek anlamda ölecekti. Yaklaşık 5 saat kadar ölü kalması gerekiyordu. Sonra Julio ölüler diyarına gidecek, onu geri getirecekti.
İşin zor kısmı birini öldürmek değildi tabiki. Onu ölüler diyarından geri getirmekti. Ölüler diyarı bekçisinin ölü bir ruhu geri dünyaya vermek karşılığında ne isteyeceğini bilmiyordu Julio. Yanına değerli eşyalarını alacak, bir kaçış büyüsü hazırlayacak ve her şeye hazırlıklı olmaya çalışacaktı. İksiri Jovia ile hazırladıktan sonra Jovia,
"Şimdi Prens 'in aşkını bulmamız gerekiyor Julio"
Julio elbette bu kızı kandıramayacağını biliyordu. Onu çok uzun zamandır tanıyordu ve Jovia çok zeki bir kızdı. O Justus ile konuştukları zaman, zamanı yavaşlatma büyüsü dışında hiçbir büyüyü Jovia üzerinde kullanmamıştı. Julio ne diyeceğini düşündü Jovia,
"Kim olduğunu biliyorsun değil mi Julio? Bilmeden iksir hazırlama işine girişmezdin. Hatta bu kişi çok uzak olmasa gerek ki iksiri burada, sarayda hazırlattın."
Julio, Jovia 'nın bir şeyler anladığını düşünmüştü ama böyle bi anda söyleyince şaşırmadan edemedi. Julio tam ağzını açmıştı ki Jovia,
" Neden bana söylemiyorsun? Tanıştığımızdan beri benden ilk defa bir şeyi saklıyorsun? Ve geçen gün... Bana büyü mü yaptın?"
"Anlamadım, ne?" dedi Julio. Jovia,
"Zaman büyün Julio. Parmak şıklatman. Diğer insanlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu biliyorum. 1 saat kadar uyku halinde hissettim kendimi . Anlayamayacağımı mı düşünüyordun?"
"Jovia ben -"
"Neden Julio?"
Julio, Justus 'a bir söz vermişti. Ama bu iksirden sonra Justus ölecekti. Ve Jovia' nın bunu bilmeye hakkı vardı. Ancak yine de şansını denedi Julio,
"Komutan Justus, bilinsin istemiyor Jovia"
"O benim abim, tanrı aşkına Julio. Ben herkes değilim. Bu kadar yolu onun için geldim."
Julio, Jovia 'nın ne dediğini anlamaya çalışırken Jovia,
"Prens' in aşkının abim olduğunu biliyorum Julio. Hem de onun, kendine bile söyleyemediği zamandan beri biliyorum. Sadece bana bir yabancı gibi davranması ve senin de ona ayak uyduruyor olman beni üzdü. Siz benim tüm dünyamsınız..."
Julio son cümlesinden sonra Jovia 'ya sarıldı.
" Üzgünüm Jovia... İnan bana, sen de benim tüm dünyamsın... Senden gizlemeye çalışmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edemezsin. Ancak benimle ilgili bir durum değildi. Komutan' a söz vermiştim. "
Jovia, onun kollarında kendini asla mutsuz hissedemiyordu. Zaten o kadar seviyordu ki, ona ne kadar kızarsa kızsın affetmek için tek bir sözü yetiyordu. Bazen hiçbir şey söylemeden de affettiği oluyordu hatta. Şimdi de bir kızgınlığı kalmamıştı ona karşı. Biraz geri çekildikten sonra Jovia,
"Bu iksir abimi öldürecek Julio. Ne yapmayı düşünüyorsun?"
"Onu ölüler diyarından geri getireceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lisentus Kingdom
Fanfiction"Başka bir evrende yeniden başlama imkanımız olsaydı eğer. Yeniden sana aşık olmak, yeniden senin için ölmek isterdim"
