Lisentus Kingdom

24- I Understand You My Love

"Anlaşıldı mı?! "

Hep bir ağızdan,

"Anlaşıldı Komutan'ım"

Justus 'un karşısında, kendisinin güvendiği 50 asker yarın yapılacak olan Prens Tavian' ın taç giyme töreninin güvenliğinden sorumlu oldukları bilgisini almıştı. Yaşanan büyü zehirlenmesinden sonra özellikle büyü konusunda şüphelenen herhangi bir asker olursa Kral 'ın emriyle direkt tutuklanacaktı.

Justus, askerlere ne yapmaları gerektiğini açıkça anlattıktan sonra Jovia' yı okulu için şimdilik Starliçe 'ye uğurladı. Kardeşinin ne kadar üzgün olduğunun farkındaydı ama ne yazık ki elinden hiçbir şey gelmiyordu. Bunun için ne yapabileceğini saraydaki işinden arta kalan zamanlarda düşünecekti.

Kardeşini uğurlamasının ardından Prens' in son ölçülerini alan saray terzisinin küçük dükkanına gitmek üzere saraydan çıktı. Dükkana geldiğinde Prens 'in etrafında en az 5 kişi onun son görünümüne katkıda bulunmaya çalışıyordu. Prens' in ne kadar daraldığı ve yorulduğu da gözlerinden okunuyordu. Justus 'un içeri girdiğini gören saray terzisi bir kafa selamı vererek işine devam etti. Justus bu sırada Tavian' ın acı çeken yüz ifadesine içten içe gülüyordu. Tavian henüz Justus 'u fark etmemişti. Tavian,

"Yetmez mi Tanrı aşkına bi tören sadece?"

Terzi,

"Prens' im bu sizin resmi olarak prens ilan edildiğiniz töreniniz. Buna hazırlanmak kolay değil."

Prens,

"Ben zaten doğduğum günden beri bir Prens'im. Prens tacına ihtiyacım yok. İhtiyacım olan tek taç, kral tacı. "

Justus söze girerek ,

"Bunun için biraz daha beklemeniz gerek sanırım Prens'im"

Tavian, Justus'u fark ettiğinde Justus gülümsüyordu. Tavian 'da utangaç bir gülümseme atıp terziye döndü,

"Bugünlük bu kadar yeter, teşekkürler"

Terzi,

"Efendim ama zaten tören yarın! "

Tavian tam ağzını açacakken Justus,

"Siz devam edin lütfen, Prens biraz daha anlayışlı davranmak zorunda böyle bir durumda."

Tavian, Justus 'u süzdü önce. Sonra daha sert bir tonlamayla,

"Bu günlük bu kadar yeterli!" dedi.

Justus, Tavian ile uğraşmaya bayılıyordu. Bu yüzden,

"Terzinin işi bu. Biraz daha sabretmelisiniz!"dedi.

Justus, Tavian' a kaşlarını kaldırarak bakıyordu. Tavian bunun bir meydan okumaya dönüşeceğini çoktan anlamıştı. Tavian,

"Herkese durmasını emrediyorum! "

Herkes bir anda durmak zorunda kaldı. Tavian devam etti,

" Herkesin dışarı çıkmasını emrediyorum.!" dedi ve ekledi,

" Bizi Komutanla yalnız bırakın!,"

Herkes sessizce çıktığında Tavian,

"Ne yapmaya çalışıyorsun Justus?"

"Justus?" dedi soran gözlerle Justus.

"Adın bu değil mi? Farklı gelen şey ne?"

"Farklı gelen şey seninle uğraştığımı bildiğin halde fazla ciddiye alman. "

"Tanrı aşkına her dediğime zıt şeyler söylüyorsun?

" Bunu yüzünden de okuyordum. Bana bilmediğim bir şey söyle. "