Öncelikle hepinize merhabalar :)
Bildirim alan şaşkın okuyucular özel bölüm bekliyor lakin yazar hanım efendinin başka işleri var :)
Bildiğiniz üzere yazmayı bırakmıştım lakin buna devam etmek istediğim için tekrardan başladım. Bir çok farklılıklar olan bir kurgu.
Bölüm günleri Cuma. Keyfimle beraber sizleri şaşırtmayı umuyorum.
Her şeye hazır olmanız gereken bir kurgu olacak. Beni bilirsiniz. Muhakkak bir yerlere dokunuyor yazdıklarım.
Kurgu tamamı ile bana aittir. Çalınma durumunda başınızı ağrıtırım.
Hakaret, aşağılayıcı yorum sahipleri engellenecektir.
Unutmayın yazar benim ve okuyan sizlersiniz :)
Uyarılarım bu kadar :)
Kurgu +18 cinsellik, küfür, şiddet, travma içermektedir. Okumak istemeye bilirsiniz lakin okumaya başladığınızda sadece nefesinizi vermeyi unutmayınız.
Bu hikaye hayatını istediği gibi yaşayan bir kadının çocukluğunda ve ilerleyen yaşında yaşadığı Karanlığı anlatacak.
Anlamaya çalışın.
Yargılarınızı kapı dışarı edin.
Ve keyif dolu okumalar dilerim:)
Umut ile kalın:)
***
***
☚ +18 (Yetişkin içerik)☛
Aldığım derin nefeslerle sırtım yatağa yaslanırken ellerinden birini kazağımın içine soktu.
Tenimde gezinen ellerine doğru yükselirken yukarı doğru sıyrılan kazaktan göğüslerim feragat etti. Bakışlarım ellerindeyken, parmak uçları çürümüş olan lekelerden yukarı doğru ilerlemeye başladı. Bunları yapan kendisi değilmiş gibi bakıyordu.
Göğüs uçlarım dikelmiş bir şekilde dururken, onlara bakıp, 'Hep ağzımda olsunlar istiyorum.' dedikten sonra kafasını yaklaştırdı.
Dilini sürdüğü ucuyla kaşlarının altından gözlerime bakıyordu. Nefretimi gizlemeliydim. Bugün kurtuluş günüm olmalıydı. Ondan dolayı araladığım bacağımı sertleşen erkekliğine sürttüm. Kıvrılan dudaklarıyla, 'Sana yaptıklarıma rağmen seninle sürekli sevişmeyi hayal etmem beni arsız kılar mı?' diye sordu.
Orospu çocuğu.
Teninden yükselen parfüm kokusu burada ki havasızlıktan daha çok nefesimi keserken, elimi erkekliğine atıp, 'Tıpkı seni içimde istediğim gibiyse buna arsızlık denmez. Buna şehvet denir.' dedikten sonra parmak uçlarımı erkekliğine sardım.
Gözlerinde milim oynama olmazken pes etmek yerine ellerimi hareket ettirdim. Hızlanan hareketlerimle göğüslerimi bırakıp, 'O zaman ait olduğu yere girsin.'
Yerinden yükseldi.
Beklenen an yaklaşırken çürümüş kan kokan pijamam yırtıldı. Kadınlığım gözler önüne serilirken, 'O kadar güzel ve parlak ki.' deyip tek parmağını kadınlığımda gezdirmeye başladı.
Sıktığım dişlerimin arasında sessiz inlemem firar ederken birleştirdiği iki parmağını kadınlığım derinlerine bıraktı. Zor bir şekilde ilerlediği yerde, 'Çok dar. Sıcacık. Islatalım biraz.' Dudaklarının arasında biriktirdiği tükürüğünü kadınlığıma atıp sertliğini tuttu.
Nefesimi tutmamla beraber dudaklarını kıvırıp, ağır bir şekilde ilerlemeye başladı. Kasıklarım da ki yanma hissiyle parmaklarımı sıkarken erkekliğinin tamamını rahmimle buluşturdu.
Tahrik olduğumu düşünmesi için derin nefeslerle gözlerimi kısıp, kafamı geriye attım. Ellerim bedenimin her yerine dokunurken çıkardığı sertliğini sertçe bedenimle tekrar birleştirdi. Artık midem bulanmaya başlamışken gözlerini kıstı. Kasılan kadınlığımla derin inleme firar ederken tıpkı onun gibi çığlık atarak inledim.
Çığlığımla beraber gözlerini gözlerime dikip hareketlerini hızlandırdı.
Her darbeyle kasılan kadınlığımla onu sıkıyordum. Göz bebeklerinde ki titremeyi görünce derin nefes alıp, daha fazla etkilenmesi için kalçasına bacağımı sardım.
Dudaklarımdan firar eden inlemeyle sertleşen erkekliğin damarlarının titrediğini rahim duvarım da hissediyordum. Attığı her darbeye eşlik eden sahte inlememle lanetli gözlerini kapattı.
İğrenç inlemesi dudaklarından firar ederken dudaklarıma bir tebessüm yerleşti. Bir erkeğin en savunmasız olduğu andı bu. Hızla elimi yatağın köşesine sakladığım demir parçasına attım.
Parmak uçlarım onu sıkıca kavrarken, derin nefes alıp elimi kaldırdım. Günlerce duvar dibinde ucunu sivrileştirdiğim demir parçasına tüm gücümü vererek bedenine yaklaştırdım.
Umudum bir demir parçasındaydı.
Parmak boğumlarımda ki kasılmayla elimi hızla bedeniyle birleştirdim. Demir parça tenini delerken, kadınlığımın duvarları menisiyle kirlendi. Sıcak kan ellerime bulaşırken tekrar çektiğim demir parçasını aynı şekilde teniyle buluşturdum.
Çocukluğumun eseriyle gurur duyuyordum.
Yine kazanmıştım.
Karanlığın bitme vakti gelmişti. Bunu Han ve Asuhan başarmıştı...
***
Karanlık ve onun tonunda boğulan Asuhan...
***
Beğendiğinizi umuyorum :)
O zaman kurguda buluşalım :)
Umut ile kalın :)
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANFİL(TAMAMLANDI:)))
ChickLitParmak uçlarımda yükseldiğim yerde bir türlü amacıma ulaşamıyordum. Kahretsin niye kısa insanları düşünmezler ki. Son defa ha gayret Özde. Parmak uçlarında tekrar yükseldiğim de kalçamda hissettiğim sertlik ile uzanmış olduğum dolabın kulpunu tutuyo...