Merhabalar kelebeklerim:)
Nasılsınız:)
Bu bölüm için epeyce uğraştım. Yıldıza basın lütfen:)
Karanfil son özel bölümle karşınızda :)
Umut dolu keyifli okumalar :)
..................................................................
Mutluluk Neydi?
Bütün sevdiklerinin yanında olması mı, yoksa sana huzur veren insanların mı olması. Bence mutluluk hem sevdiklerinle olmak hemde huzuru onlarda bulmak.
Yıllar önce bir yurda verilen ben, şimdi hayalini bile kuramayacağım bir hayat yaşıyordum. Eksiktik asla tamamlanmayacak kadar fakat iyiydik de. Sanki evrenin bana çektiğin acıların mükafatı bu der gibiydi.
Mutluydum, huzurluydum, anneydim, iyi bir eş, iyi bir gelin, idare eder bir kardeş, şişkoydum yine şişkoydum ve yine şişkoydum...
Evet istenmeyen bütün kilolarımın nedeni sekizinci ayını bitirip son ayına giren bebeğimden kaynaklanıyordu. Umudumla çok az kalmıştı kavuşmamıza. Onun heyecanı hepimizi sarmışken sevgili kocam ve kızımın sesleri geliyordu. Kalkma vaktim gelmişti fakat iki gündür kasıklarımda olan ağrı tekrar kendini gösterdiği için uzanıyordum.
Hayat şu son birkaç aydır olmadığı kadar mükemmel gidiyordu. Tek sorunumuz Oğuz ve Nur'un ayrılık haberleriydi. Beş aydır kendi yolunu çizmeye çalışan Nur'a destek olup bir yandan da ezeli düşmanım son zamanlarda sağlam kankam olan Oğuz'u yatıştırma çabamla geçmişti.
Sonuç ise sonuna kadar haklı bir Nur, hatası olmadığı halde kaybeden Oğuz.
Salih abim de Aysun ile gayette iyi gidiyordu. Sadece üçüncü çocuk konusunda tereddütteydi. Erhan abi ve Canan ablayla sıkı dörtlü olmuştular.
Bu sırada devamlı telefonda moral veren can dostum Melek ise çocuğunu doğurduğu için onunla uğraşmakla meşguldü.
Orhan baba ve Nergiz anneyi sonunda kaplıcaya gitmeye ikna ettiğimiz için gayette memnundum.
Işıl abla ve Can ise yurt dışında kısa bir tatile çıkmış Zehra teyze de Fatih amca (Eski dostu) ile ısrarlarımız sonucu kısa bir tatile gitmişti.
Bana kalan ise Kocaman bir kahve ayı ve minnacık kahve ayıyla mutlu mesut yaşamaktı.
Sonunda azalan sancılarımla derin nefes alıp yataktan yavaş bir şekilde çıktım. Karnımın şişkinliği parmak uçlarımı dahi göstermezken yatağa oturup 37 den 40 yükselen ayaklarıma bakıyordum. Parmaklarım şişkinliğinden dolayı tosbağaya benziyordular. Hele ki yüzüğün bile girmedi parmaklarımla başım büyük beladaydı.
Büyük zorluklarla çıktığım yataktan karşımda ki yansımama durmuş bakıyordum. Kocaman bir karın kocaman göğüsler hiçbir şekilde bana benzemeyen kadından asla memnun değildim. Sadece bu kareyi mükemmelleştiren karnımda ki mucizemdi.
Umudum. Annesin ve babasının ikinci en büyük aşkı. Oğlum bugün de uslu ol anneciğim olur mu? Ben henüz hazır değilim seni doğurmaya. Hem yerinin de gayet rahat olduğunu sürekli içimde tepinmenden anlayabiliyorum. Şimdi uslu bir çocuk olup bugün ablanla vakit geçirmeme müsaade ediyorsun.
Tabi ki de hiçbir kahve ayı bunu ciddiye almayacağı için oğlumda almamıştı. Daha odadan çıkmadan en sert tekmelerini atmaya başlamıştı. Hep böyle oluyordu ben yatıştırmaya çalıştıkça oğlum inadına daha fazla hareket ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANFİL(TAMAMLANDI:)))
Literatura FemininaParmak uçlarımda yükseldiğim yerde bir türlü amacıma ulaşamıyordum. Kahretsin niye kısa insanları düşünmezler ki. Son defa ha gayret Özde. Parmak uçlarında tekrar yükseldiğim de kalçamda hissettiğim sertlik ile uzanmış olduğum dolabın kulpunu tutuyo...