"20"

38.5K 1.1K 169
                                    

'Yarım kalanı bitirelim' demesiyle elimdeki bardak büyük gürültü ile yerde paramparça olmuştu. Düşen bardak korkumdan mı yoksa ona çoktan teslim olan ruhumdan mı bilinmez ama kararımı vermiştim.............. 

..........................................................

Durmuş gözlerinin içine bakıyordum. Ellerimin arasından düşen bardak bile beni kendime getirememişti. İstediği şey gayet açıktı fakat anlamadığım nasıl oluyordu da muallakta kalabiliyordum. Cevabımı beklemeden daha da yaklaşarak

'Karanfilim' deyip, iyece dibime girdi. Yakınlığından dört nala koşan kalbimin aciz çığlıkları kulaklarım işitiyordu ama tepki veremiyordum . Dibime iyice girip burnunu burnuma sürtmesi ile nasıl mayıştığımı biliyor muydu? Yaptığı davranışla Teslim olmak üzereydim ve bana karşı gelen tek bir hücrem bile yoktu. Kalbimde, beynimde beni yalnız bırakmıştı. Şimdi dürtülerimle hareket etmem gerekiyordu. Elimin birini göğsüne dayadım, avuçlarım da ki kalp hiç olmadığı kadar belki de hızlı atıyordu. Bir süre keyfini çıkardıktan sonra artık konuşmam gerektiğine karar vererek, Kokusuna karışan kokumu soluyup kaçınılmaz olan son için konuşmaya başladım.

'Mura...' daha diyemeden kulağımıza  ulaşan ses ile Murat tarafından aniden yere çöktürüldüm. Canım acımıştı bu hareketiyle. Beraber çöktüğümüz yerde algılamaya çalışıyordum durumu, korku dolu gözlerime değen kahveler,  derin nefes alıp

'Sakın çıkma' diyerek çekmeceden silah alıp çıktı. Silah. İşittiğim sesten dolayı beynim uyuşmuş algılamada büyük sorun yaşıyordum. O silah nasıl oradaydı. Bütün gün boyunca buradaydım fakat gözüme çarpan hiçbir şey olmamıştı. Gelen seslerle çığlık atıp, ağlamaya başladım. 

Gitmesine nasıl izin verdim. Korkuyordum, o kadar fazla korkuyordum ki. Yerimden hareket etmeden sadece oturuyordum. İçeriden Murat'ın küfürleri geliyor, durmadan silah sesleri. Zorlukla hareket ettirerek  kulaklarıma tıkadığım ellerim ile oturduğum yerde kıpırdamadan duruyordum. Bacağım da bir sızı vardı fakat ona bile bakacak kadar cesaret gösteremiyordum. Ne olmuştu hiç bir bilgim yoktu. Neden burada durduğumu bile bilmiyordum

'Sikecem ulan hepinizi' kulağıma ulaşan küfürler ile kulaklarımı daha sıkı sıkıya kapatıp, en sevdiğim şarkıyı mırıldanmaya başladım. Dilimden dökülen nameler kulaklarıma ulaşamıyordu, gelen sesler her bir hücreme şok etkisi yaratıyordu.

Sevemedim kara gözlüm

Seni doyunca,

Senin en güzel yerin kahverengi gözlerin,

Gözlerinin yeşilini özledim

'Özde, Özde' diyerek yanağıma dokunan eller ile gözlerimi hızlıca açıp sırtımı dolaba vuracak kadar geri çekildim. O kadar kendimi kaptırmış, dış çevreye kendimi kapatmıştım ki; Murat'ın dibime kadar girdiğini fark edememiştim. Bir kaç saniye kendime gelmek için harcadıktan sonra

'M-murat' diyerek dizlerimin üzerinde yükselip hızlıca boynuna sarıldım. Stresten daha çok korkudan akan yaşlarım boynunda yol bulmuş ilerliyordu. Gitmesine izin veren yanıma sövüp sayasım vardı. Beni burada tek bıraktığı için ona da sövesim vardı.  Sarılışıma aynı karşılığı hızlıca vererek kokumu içine çekip

'Şşşşş sakin ol ben buradayım' demesi ile daha çok ağlamaya başladım. Saniyeler önce gitmesine izin verdiğim için kendime kızıp ağlamıştım. Kokusunu içime çekip

'S-sana bir şey olacak sandım' diyerek boynuna dudaklarımı bastırıp, doyamadığım kokusunu içime daha derin çektim. Korku bütün bedenimi resmen talan etmişti. Onu bir şey olmasını asla istemiyordum. Durmadan saçımı okşayıp sakinleşmemi söylüyordu. Mümkün değildi şuan için sakinleşmem. Korkudan neredeyse dilimi yutacaktım. Hayatımda silah görmeyen ben bir anda böyle bir durumun içinde olmam resmen olan akıl kırıntılarımı da almıştı benden. Ne durumda olduğumuzu bilmiyordum. 

KARANFİL(TAMAMLANDI:)))Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin