Canlarım bu satırları okuyanlar direk voteye basıyor. Tüm mutsuzluğumu alıyor.
Şuan cidden buna ihtiyacım var.Sınır 500 vote
....................................Yarın annemle yüzleşip ne olursa olsun sevdiğim adamın ellerini bırakmayacaktım. Belki de onu kaybedecektim fakat Murat'ı artık bırakmayacaktım. Savaşacaktım. Bana bu kadar değer veren aileyi yarı yolda bırakmayacaktım.................................
.....................................................................
Ne kadar zaman olmuştu onu görmeyeli. Korkudan, heyecandan kapıyı çalamıyordum bile. Korku vardı salt korku olan adı. Bu öyle böyle bir şey değildi. Annemin kalbini yeterince kırmıştım şimdi de vereceği tepkilerden dolayı ne yapacağımı kestiremiyordum. Daha doğrusu en fazla nasıl tepki verir diye düşünüyordum. Titreşen telefon sesiyle cebimden çıkarıp baktım
Her an vazgeçebilirsin aşağıdayım. Canını acıtmasına izin verme. Bu arada özledim karanfil....
Tebessümle kıvrılan dudaklarımla bu adamla ne yapacağımı düşünüyordum. Dün gece en son konuştuğumuzda yarın annenle yüzleşelim demişti de sabah fikrinden vazgeçmesi nedeniyle birazcık trip atmıştım. Sabah ki yoğun ısrar ve birazcık ağlama blöfümle sonunda anneme getirmişti. İlk etapta annemle ben yüzleşmek istiyordum. Murat'ı gördüğün de farklı tepki verip geri dönülemez bir şekilde aramız açılabilirdi. Hep kalbimin kırılmasından korktuğunu söylüyordu da öyle de böyle de kırılacaktı. En azından hasreti olduğum annemi görecektim. Sahi ne kadar olmuştu beş gün mü galiba. Bir gece bile onsuz yatamaz iken şimdi bu kadar uzaklık canımı yakıyordu. Aldığım derin nefesle yapabilirsin diyerek kapıyı çaldım.
-Geliyorum-diyen sesle derin nefes alıp bir adım geriledim.
'Kim o' diyerek seslenmesiyle dudağımı ısırıp
'Anne benim' diye söyledim. Anında açılan kapı ile
'Özdem' diyerek sıkıca sarılmasıyla
'annem' diyerek sıkı sıkıya sarıldım. İçime çektiğim kokusu huzurdu, mutluluktu. Anlatılmazdı ki işte anne kokusu.
'oy kuzum kurban olurum sana' diyerek saçlarıma yüzümün her yerine kondurduğu öpücükleri göz yaşlarımız süslüyordu.
'Allah korusun' diyerek daha sıkı sarıldım
'ay nasıl özlemişim ay benim can parem' diyerek kollarını daha da sıkıştırmasıyla, yoğun duygusallık kokan havayı dağıtma adına
'nefes alamıyorum tontişim' diye söylememle yaptığını yeni fark ediyormuş gibi
'ay zaten bir gıdımlık canın vardı oda kollarımın arasında kayboldu' diyerek tebessüm edip göz yaşlarını sildi. Ağlamak hiç yakışmıyordu bu kadına gerçi hiçbir anneye ağlamak yakışmazdı ya.
'Nerede anne bak dana gibiyim' diyerek elimi göbeğime sürtmemle tebessüm edip
'Deli kız gel dışarıda kaldık' diye söyleyip kendiyle beraber beni eve çekiştirdi.
'ay dur annem' diyerek üzerimde ki montu çıkarmamla tuhaf bir ağırlık yüreğime düştü. Anlam veremediğim bir sıkıntıydı.
'Tamam sen geç duş al üzerini değiştir bende kahvaltı hazırlayayım bize' diye söyleyerek cevabımı beklemeden mutfağa ilerledi. Arkasından baka kalmış şekilde neden duş almamı istediğini anlamamıştım (Yazardan: Annesi koronaya karşı tedbir alıyor. Sosyal mesaj verdim :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANFİL(TAMAMLANDI:)))
Literatura FemininaParmak uçlarımda yükseldiğim yerde bir türlü amacıma ulaşamıyordum. Kahretsin niye kısa insanları düşünmezler ki. Son defa ha gayret Özde. Parmak uçlarında tekrar yükseldiğim de kalçamda hissettiğim sertlik ile uzanmış olduğum dolabın kulpunu tutuyo...