'Yarım kalanı tamamlayalım' dedim. Yarım kalanı tamamlayalım. Bir bütün olmak istedim. Onunla tamamlanmak. Bir olmak istedim, sanki eksikmişim gibi, sanki onsuz yarımmışım gibi. Bu cesaret nereden geldi bu fikre nasıl karar verdim bilmiyordum. Ama kesinlikle istiyordum. Emindim. Ben bugün onunla bir bütün olacaktım...............
..............................................
Karla kaplı olan çevrede gezindi gözlerim. Ne kadar kusursuz ne kadar mükemmel bir şölendi bu. Tamda dün geceden sonra böyle bir temizliğe ihtiyacı vardı ruhumun. Heryeri kaplayan beyazlığı zıttı yanaklarım. Elimde ki kupaya daha fazla sığınıp kızaran yanaklarımı yok saymaya çalıştım.
Dişlerimin arasına kıstırdığım dudaklarımla, Aklıma gelen görüntüler, utancımdan kırmızının her tonuna bütün vücudumun büründüğümü hissediyordum. Nasıl cesaret edip o kelimeler dökülmüştü dudaklarımdan şoktaydım halen. Parmak uçlarım karıncalanıyordu. Düşündükçe alev alıyordu ruhum. Ellerinin dokunuşunu her uzvum da hissetmem normal miydi.
Bir gece öncesi........
'Yarım kalanı tamamlayalım' ilk defa hiç olmadığım kadar kendimden emin, ilk defa bu kadar tereddütsüz, ilk defa bu kadar netti kararım. Tamamlanmak istiyordum sevdiğim adam tarafından.
'Anlamadım' diyerek çattığı kaşlarıyla her geçen gün daha fazla aşkla bağlandığım adama bakıyordum. Şaşırınca da çok kusursuzdu, doğru ne zamandandır Murat kusursuzdu gözlerim de
'M-Murat tamamlanalım' dedim, tekrardan. Sesim her ne kadar titrek çıksa da kendim emin olan duruşum dimdikti. Gözlerinde ki şaşkınlık yerini mutluluğa bıraktığında en çokta böyle bakan gözlerini sevdiğimi fark ettim. Parmak uçlarımda yükselerek kıvrılan dudağının kenarını kondurdum, sevdamı. Bir kuş tüyü kadar hafif, kıyamet kadar etkiliydi. Dudaklarımı çekip eski yerime dönmem ile gözlerine bakmaya devam ettim. Derin nefes alarak
'Tamamlanalım karanfil' diyerek verdiği yanıt sonrası ; dudaklarımı esareti altına alması ile aynı karşılıkla dudaklarıyla bir bütün oldum. Çilek tadında ki sıcaklık dudaklarınla temas ettiğinde bütün bedenim farklı bir boyuta geçiyor gibiydi. Öpüşü de sevişi gibi sert değil tam aksine incitmekten korkar gibi narindi. Öpücüğüne verdiğim aynı karşılık ile devam ederken belimde gezinen elleriyle havaya kaldırması üzerine ani refleksle kollarımı boynuna bağlayıp, dudaklarını öpmeye devam ettim. Ayırmadığımız dudaklarla Murat'ın yönlendirmesiyle yattığı odaya doğru ilerledik.
Dudakların kıyametim, yaşamım ve hayallerim olmuş kahve ayım..... dudaklarımın üzerinde raks eden dilini dudaklarımın arasına kıstırarak öpmem ile derinden gelen hırıltısı ile kollarının tutuşu daha da sıkılaşmıştı. Tırnaklarımı ensesine geçirdikçe artan inlemeleri azıcık olan akıl kırıntılarımı da alıyordu. Dilini ısrarına dayanamayan dişlerimi aralayarak onu içime kabul ettim. Sıcak çok sıcak, paha biçilemez. Dilinin sıcaklığının alıştığı dudaklarım dan kopan inlemem ile ensesinde bulunan saçlarını daha fazlası için çekiştiriyordum. Elimde değildi
'Sakin ol Karanfil' diyen adamın kelimeleri bile beni kendime getirememişti. İçimde bir şey vardı anlatamıyordum. Bir kelebek sürüsü kanatlarını dört bir yanıma savuruyor gibiydi. Her kanat çırpışı sıcak bir şeylerin içime akmasını sağlıyordu. Nasıl sakin olmamı isterdi ki, bu kelimeler ihanet gibiydi bize.
'M-Murat' diye zorla seslenmem ile parlayan gözlerini gözlerime dikip
'Karanfil' diye söyledi. Bağıra bağıra haykırmak istediklerim vardı
'Seni Seviyorum ' dedim. Seni çok seviyorum dedim. Sanki söyledikçe tamamlanıyor idim, eksik hiç bir şey kalmıyor da bir oluyor muşuz gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANFİL(TAMAMLANDI:)))
ChickLitParmak uçlarımda yükseldiğim yerde bir türlü amacıma ulaşamıyordum. Kahretsin niye kısa insanları düşünmezler ki. Son defa ha gayret Özde. Parmak uçlarında tekrar yükseldiğim de kalçamda hissettiğim sertlik ile uzanmış olduğum dolabın kulpunu tutuyo...