YARALAR 10.KISIM

178 10 10
                                    


Ange'in verecek bir cevabı yoktu. Sessiz kalmayı tercih etmişti. Azuma kendisini sinirle gülerken buldu.

Tam olarak neye sinirlendiğini bilmiyordu. Onların oyunlarına, neler olduğunu tahmin bile edemeden düşmüş olduğuna mı yoksa Ange'in ölecek olmasına mı? Düşüncelerini toplamakta zorluk çekiyordu.

"Sakin ol." Ange'in sesinin yanından geldiğini duydu. Bununla beraber patlamıştı. "Nasıl sakin olayım?! Senin bunlardan haberin var mıydı?"

Ange herhangi bir cevap vermedi. Azuma yeniden yüksek sesle sordu. "Bu planların içine sen de dahil miydin?!"

Ange bir sürenin ardından kollarını birbirine bağladı, saniyeler içinde yüzünde tek bir duygu belirtisi bile kalmamıştı ve sesi sertti. "Evet."

Azuma yeniden güldü. Ange'in suratı o şekilde düzken mide bulandırıcı bir şekilde Earlene'i andırıyordu. Gözlerini diğer adamın suratından çekti.

İhanete uğraşmış hissetti. Yani tüm hissettiği duygular karşısındaki insanlar için birer oyuncak mıydı? Jue ve Earlene'i anlayabiliyordu ama Ange...

...

Hayır, bir şeyler tam olarak yerine oturmuyordu...

Derince bir nefes alarak düşünmeye çalıştı. Kızgın olmak kendini onlara karşı daha savunmasız bir noktaya koymaktan başka bir işe yaramazdı, sakinleşmesi lazımdı. Başını tuttu.

Ange'in ona karşı davranışlarının garip olduğunu biliyordu. Canı istediği zaman sıcak canı istediği zaman soğuktu. Bunun nedeninin ona karşı oynadığı oyundan ibaret olması mantıksız değildi ancak eğer öyle olsaydı bu kadar kolay itiraf eder miydi? Hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranması onu daha kolay Aurae'yi öldürmeye ikna ederdi. Ange de bunun farkında olmalıydı, salak değildi sonuçta.

...

Azuma kararını verdi.

Bir kez daha derince bir nefes aldıktan sonra tekrar Ange'e döndü. Hâlâ tamamen sakinleşmemişti, elleri az da olsa titriyordu fakat kararından ne olursa olsun geri dönemezdi. Gözlerini karşısındaki adamınkilerle birleştirdikten sonra tüm ciddiyetiyle kelimelerinin dudaklarından dökülmesine izin verdi.

"Ange, ben seni seviyorum."

Yaptığının doğru ya da iyi olup olmadığını bilmiyordu, yeterince düşünecek zamanı yoktu ancak tek bildiği şey ne kadar riskli bir karar olursa olsun daha sonra pişman olmayacağıydı. Kalbinin sesinin kulaklarında çınlamasını duymazdan gelmeye çalışarak devam etti. "Ve bu yüzden Aurae'yi öldüreceğim."

Ange'in suratı duyduklarıyla kendisi bile farkına varmadan birkaç saniyeliğine yumuşamıştı, ardından kaşları çatıldı. Duygusuz surat ifadesi yeniden kaybolmuştu, dudaklarını araladı fakat bir şey demesine kalmadan Earlene ellerini birbiriyle birleştirmişti. Avuçlarının çarpmasıyla çıkan ses odada yankılandı. İkisi de ne olduğunu görmek için kıza dönmediler. "Anlaşabildiğimize sevindim. Doğru olanı yapıyorsun."

Sözlerini dedikten sonra daha fazla orada kalmasına gerek olmadığından dolayı arkasını dönüp gitmişti. Ayak sesleri tamamen uzaklaştıktan sonra Ange konuştu. "Azuma."

"Ne diyeceksen duymak istemiyorum." Azuma durdurdu onu. Beklentilerinin aksine Ange sessizleşerek onun devam etmesine izin vermişti. "Dediklerimde ciddiyim. Senin bana karşı hissettiklerin paylaştığımız kandan dolayı olabilir ama benimkiler o kadar basit bir şeyden kaynaklanmıyor. Oturup ölmeni izlemeyeceğim. Beni sevsen de sevmesen de, kandırsan da kandırmasan da ölmene izin vermeyeceğim."

HALF & HALF - Yarı Tanrı [BL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin