Başlangıç

102 14 8
                                    

Yavaş ve sakin adımlarla ilerledi ve masanın önüne gelince iki elini masanın üzerine koydu. "Merhaba Shing, Eiji. Uzun zaman oldu."
________________

Çocuğun yüzündeki şaşkınlık ifadesi hiçbir şekilde yapay değildi. Hatta çığlık atmamak için kendini sıktığı çok belliydi. "Ash. Sen-" Devam etmeyince sakin adımlarla Eiji'nin yanına oturdu ve çocuğu izlemeye başladı. "Devam et. Ben ne?" Çocuk önündeki tabağa bakarak birkaç defa yutkundu ve tekrardan ona baktı. Onu tekrardan göreceği aklının ucundan bile geçmiyordu. "Hayattasın."

Ash kafasını salladı. "Bilmiyor muydun yani, öyle mi?" Çocuk cevap vermek yerine ayağa kalktı. "Başka bir yerde konuşsak daha iyi olacak." Üçü de ayaklandı. Hesabı ödedikten sonra yürümeye başladılar. Yönlendirmeyi Ash yaparken Eiji ve Shing onu takip ediyordu. "Ne zaman öğrendin Eiji?" Eiji hemen cevapladı. New York'a geldiği ilk gün. "5 gün oldu." Yol boyu başka hiçbir konuşma olmadı.

Ash Shing'in tek başına geldiğinden emindi. Bu durumda çatışma olmayacağı neredeyse kesinken yine de hem rahat konuşabilecekleri hem de kolay saldırı olmayacak bir yer seçmeliydi. Gerçi kararı belliydi.

5 dakikalık yürümeden sonra mahalle arasında küçük bir çocuk parkına girmişlerdi. Kaydıraklardaki 3 çocuk dışında kimse yokken silah ateşlenmesi halinde yakınlardaki her ev duyacaktı. İçeri girerek büyük çam ağacının altındaki yeşilliğe oturdu ve sırtını ağaca yasladı. Eiji onu takip ederek tam çaprazına bağdaş kurarak oturdu.

Shing başlarında durarak ne yaptıklarını anlamaya çalıştı. Bu kadar önemli bir konuyu çocuk parkında mı konuşacaklardı? "Ciddi misiniz siz?" Ash omuz silkti. "Havanın ne kadar sıcak olduğunu görmüyor musun? Güneşin altında dikilmektense gölgeyi tercih ederim." Shing pes ederek tam Ash'in karşısına oturdu. Neler olduğuna dair en ufak fikri yoktu.

"Evet, sen anlatacak mısın yoksa başıma ne geldiğini ben mi anlatayım?" Shing nefesini verdi. Karşısındaki gerçekten Ash'ti. "Hafızanı geri kazanacağını hiç düşünmemiştim." Eiji boğazında bir yumru olduğuna emindi. Gerçekten çocuk yaşadığını biliyordu ama gerçeği saklamışlardı.

"Önce şunu cevapla, Ash lynx adını silen sen ve Yut Lung musunuz?" Kafasını salladı. "Evet." Gruba ağır bir sessizlik çökmüştü. Ash başka ne diyeceğini beklerken Shing ne söyleyeceğini toparlamaya çalışıyordu. "En baştan anlatmaya ne dersin Shing?"

Son bir derin nefes aldı. "Bıçaklanıp hastaneye kaldırıldın. Dino'nun ölümünden sonra bildiklerin yüzünden tehlikedeydin. Ölmeni istiyorlardı. Bu yüzden seni ölü gösterip başka yere yerleştirdik."

"Bu şehri bir araya toplayacak olan kişinin sen olduğunu düşünmüştüm. Bu yüzden hayattaydın ama biz daha müdahale edemeden bir hemşire seni fark etti ve polislere haber verdi. Kim olduğunu anlasalardı kesin olarak hapise girecektin. Buna izin veremezdim. Kim olduğunla ilgili hiçbir resmi kayıt bırakmadık."

Yutkundu çocuk bir kere. "Uyanmanı bekliyorduk. Ama hafızanı yitirmiştin."
...
8 ay önce

Shing ve Yut Lung Ash uyandığında ne yapacaklarını planlamaya çalışıyorlardı. Uyandığı anda hastaneden alacaklardı. Onu Dino Golzine ardından oluşan kargaşayı çözmek için kullanacaklardı. Ama bunu nasıl yapacakları tam bir muammaydı. Her çete Dino'nun bağlantı ve alanlarına gözlerini dikmişlerdi. Elbette Yut Lung da.

Ash'in uyandığı haberini duyduklarında sonunda diye düşünürler. 3 gün olmuştu çoktan. Yut Lung raporu okuduğunda kaşlarını çattı. "Shing, oku şunu." Çocuk önündeki dosyaları kenara bırakarak kağıdı aldı. Ama okudukları onu şok etmeye yetmişti. "Yalan, rol yapıyor olmalı."

Ash ve eiji: ikinci buluşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin