Ash ve eiji: ikinci buluşma

Mezuniyet

"Her zaman yanımda ol Ash." Daha fazla dayanamayarak ona sarıldı. Çocuğun gözyaşları t-shirt'ünü ıslatırken Ash arkasında olan duvara sırtını yaslayarak göğsüne yapışmış olan çocuğa sıkı sıkı sarıldı. Hiç bu kadar sevilmemişti, hiç bu kadar değer vermemişti kimseye. Ondan ayrılmak istemiyordu. Söylemelerine gerek yoktu. İkisi de biliyordu. Ruhları hep bir arada olan iki genç sonunda kavuşmuştu.
______________
Final

"3, 2 ve 1!" Geri sayım bittiğinde büyük bahçede bulunan herkes çığlık ve kahkahalar eşliğinde keplerini havaya atmışlardı. 500 kişinin aynı anda aynı duyguda birleştiği bu an sadece 4 yılı beraber geçirmiş gençlere aitti. Belki ilerde ayrılacaklardı ama lise mezuniyet duygusu her zaman içlerinde kalacaktı.

Taylor anında Edward'a sarılırken Nick de Steven'ı çekerek Alex'in üzerine atlamıştı. Kepler düşerken herkes kendini korumaya çalışmıştı ama Nick duyduğu acıyla kafasını tutmuştu. "Nasıl hep bana denk geliyor ya?" Hepsi yeniden gülmeye başlamışlardı. "Liseyi bitirdiğimize inanamıyorum!" Edward kahkaha attı. "Kesinlikle çok hızlı geçti." Ash sadece gülümsemekle yetindi. Liseye gideceği asla aklının ucundan bile geçmezken şu an burada olmak onun için mucizeydi.

Tören bittiği için akşam olacak olan partiye kadar öğrenciler dağılmaya başlamıştı. 5 kişilik ekip genel anlamda velilerin bulunduğu alana doğru ilerleyerek Eiji, Yuu ve Niki ile buluşmuşlardı. Eiji gördüğü görüntü karşısında kesinlikle etkilenmişti. Siyah takım elbisenin üzerine beyaz kravat ve okulun beyaz cüppesiyle Ash çok yakışıklı görünüyordu.

"Tebrik ederim Ash." Çocuk gülümsedi. "Teşekkür ederim Eiji." Ufak tebrik sarılmasının ardından Yuu ve Niki de hepsini tebrik etmişti. Eiji kamerasını göstererek fotoğraf çekmek isteyince 5'li birbirlerinin omuzlarına kollarını atarak poz vermişlerdi. Ardından Niki ile Nick ayrı fotoğraf çekilmiş, Yuu da Eiji ve Ash'i ayrı olarak çekmişti. Eiji'nin üzerindeki beyaz gömleği ve siyah kravatı Ash ile güzel uyum sağlamıştı.

Fotoğraflardan sonra herkes cüppelerini çıkarıp okula geri teslim etmişlerdi. "Hadi dışarı çıkalım artık." Taylor'ın cümlesiyle konuşarak dışarı ilerlemeye başlamışlardı. Akşam okul balosu vardı ama onlar kalmayacaklardı. Onun yerine şimdi bowling'e gidip akşam ise kutlama için yer ayırtmışlardı. Mekan hem dans hem de yemek yeri olduğu için sıkılacaklarını düşünmüyorlardı.

2 bowling hattında oyunlarını oynarken saatler çok hızlı akmıştı. İki oyunun birini Ash diğerini ise Steven kazandığında rezervasyon saati geldiği için salondan çıktılar. Tahmin ettikleri gibi mekan çok eğlenceliydi. Yemek yedikten sonra sahneye çıkan canlı müzikle etraf kalabalıklaşmaya başlamıştı. Nick sayesinde hepsi kendini bir anda pistte bulan ekip omuz silkerek dans etmeye başlamışlardı,

Bir ara Taylor, Edward tutamadan sahneye çıkarak şarkı söylemeye başlamıştı. Elbette etraf bir anda sessizleşerek onu dinlemişti. Şarkı bittiğinde 2 saniye sessizliğin ardından alkış tufanı kopmuştu. Sahneden indiğinde Edward yanına gidecekken Taylor'ın etrafı bir anda onu tebrik eden insanlarla dolmuştu.

Oradan ayrıldıklarında saat geç olmuştu. Hepsi hafif sarsak adımlarla ilerleyerek okyanusa bakan yürüyüş yolunun kenarına oturmuşlardı. Eiji, Yuu ve Niki gruptan bir tık uzak durmuşlardı. Bu onların gecesiysdi sonuçta.

İlk 5 dakika kimse ses etmeyerek okyanusun sesini dinlemişlerdi. Tekrardan ne zaman bir araya geleceklerini bilmeyen grup, lise öğrencisi olarak geçirdikleri son anların güzel olmasını istiyorlardı.