O Ölmüş

143 16 16
                                    


Eiji Okumura

Japonyaya gelmesinden 2 gün sonra

Evet İbe-san ne konuşmak istiyordun?" Amerikadan geldiğimizden beri 2 gün geçmişti. Kendi evimde olmama ve etraftaki sakinliğe alışmaya çalışıyordum. Amerikada geçirdiğim 1 aylık sürede gerçekten çok şey yaşamıştım. Özellikle Ash'le.

İbe-san kafasını omzuyla yüzünü saklamaya çalışıyordu. Bir şeylerin ters gittiğini hissediyordum. Bu da beni korkutuyordu. "Şey Ei-chan dün Max beni aradı." Gözlerim parlayarak ona baktım. "Yoksa Ash buraya mı geliyor?" Ash beni korumak için Amreikada kalmıştı bunu biliyordum ama eğer yanımda olsaydı daha çok güvende hissederdim. Gözlerindeki hüzünlüyü ifadeyi görünce gülümseyen yüzüm bir anda düştü. "Ei-chan, lütfen sakin olmaya çalış. Ash ölmüş." İnanamayarak ona baktım. "N-nasıl yani?" Gözlerini yere dikti. "Yolda giderken bir anda bıçaklanmış. Hastaneye kaldırılmış ama yoğun bakımda ölmüş. Max oradaymış." Gözlerimden çoktan yaş akmaya başlamıştı. İbe-san yanıma gelerek bana sarıldı. Kendimi omzuna bastırdım ve ağlamaya devam ettim. "O-onun yanından ayrılmamalıydım." Bana daha çok sarıldı. "Senin bir suçun yok Ei-chan."

  İçime dolan suçluluk duygusunu bastıramıyordum. Eğer onunla kalsaydım bir şekilde onu koruyabilirdim. Ya da Ash'i buraya getirebilirdim. Ama bırakmıştım onu. Buraya beni gönderip mutlu olacağımı düşünüyordu ama beni mutlu edecek tek şey yanımda olmasıydı. Hayır, öldüğüne inanmak istemiyorum. Yaşadığını ve mutlu olduğunu düşünmek istiyorum. Kalbim acıyor. Çok acıyor.
....
2 ay sonra

"Eiji." Karanlık odam kapıdan giren hafif ışıkla aydınlandığında gözlerimi kısarak Anneme baktım. "Eiji, hadi kahvaltı vakti." Kafamı sallayarak dağınık yatağımdan çıktım. Sadece yemek için odamdan çıkıyor, okuldan ve sokaklardan uzak duruyordum. İbe-san sürekli olarak bizi ziyarete geliyordu ve kendime gelmemi söylüyordu. Bu sade hayata geri dönmemi sağlayan kişi yokken nasıl enerjik olabilirdim ki? Sürekli onu düşünüyordum. Kısa sürede çok şey yaşamıştık ve bir anda en yakın arkadaşım olmuştu. Keşke, keşke beraber daha çok vakit geçirebilseydik.

İbe-san ,tamamını olmasa da, Amerika'da yaşadıklarımızı aileme anlatmıştı. Ve Ash'in öldüğünü de. Bu yüzden bana dikkat ediyorlardı ve odamdan çıkmamama bir şey demiyorlardı. Oturma odasında hazırlanan sofraya oturdum. Annemin yanına oturdum ama babam ve kardeşim yoktu. Kardeşim liseye gittiği için okuldaydı, babam ise işe gitmişti. Ellerimi birbirine çırpıp mırıldandım. "İtatakimas." Sessizlik içinde yemeğimizi yerken Annemin bakışları benim üzerimdeydi. Fazla aldırış etmemeye çalışıyordum. "Eiji, okula gitmenin vakti gelmedi mi?" Elimdeki çubukları masaya bırakarak yavaşça kalktım ve odama gitmeye başladım. "Arkadaşın hayatına devam etmeni isterdi. Bunu biliyorsun değil mi?" Dudağım titremeye başlamıştı. Kızgın ve dolmuş gözlerimle anneme baktım. "Hiçbir şeyi anlamıyorsun, şu anda burada olmamım tek sebebi Ash. Onun sayesinde şu anda yaşıyorum ama bunun için kendi hayatını feda etti. Anne, söylesene bu yükle hayatıma devam edebilirim?"

Ayaklarım titremeye başlamıştı. Daha fazla ayakta duramayacağımı anlayınca koltuklara kendimi atarak oturdum. Gözlerim artık ağlamaktan acıyordu ama engelleyemiyordum. Onun yerine aldığım her nefeste kalbime ağırlık çöküyordu. Annem yanıma gelerek yere bakan yüzümü elleriyle yavaşça kavrayıp kendine baktırdı. Koltuğun önünde diz çökmüştü ve şefkatli siyah gözlerle bana bakıyordu. "İşte tamda bu yüzden yaşamalısın Ei-chan. Bu hayat sana birisi tarafından verilmişse onu en iyi şekilde kullanman gerekiyor değil mi?"

Gözlerimi başka yöne çevirerek kapadım. "Amerikada neler yaşadın bilmiyorum Eiji. Ama dediğin gibi biri senin için hayatını feda etmişse, bu yaptığın her şeyi onun içinde yaptığını gösterir. Artık iki kişi için hayatını yaşıyorsun. Belki bu seni zorlayabilir ama sence Ash, tüm gün onun için üzülmeni ister miydi?" Kendimi tutamayarak kollarımı anneme sardım. Öncekinden daha çok ağlıyordum. Annem yavaşça saçlarımı okşamaya başladı. "Hayatına onun içinde olsa devam etmelisin Eiji. Artık bir kalbin ve iki ruhun var."

Ash ve eiji: ikinci buluşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin