Üniversite

112 15 11
                                    

Medya: Yuu-ta

Üzerimi değiştirmeden yatağa geçtim ve yatağın dibinde olan beyaz pencereyi kapattım. Sol tarafıma dönerek yattım ve beyaz şifonyerin üzerinde duran resme bakarken tanıdık yüzleri görünce istemsizce mırıldandım. "İyi geceler, Ash."
________________

Yeni evime yerleştikten sonraki 2 gün çok hızlı bir şekilde geçti ve kendimi üniversite sabahında buldum. Gerinerek hemen yanımda olan alarmı kapattım ve 1 dakikalığına tavanla bakıştım. Zaman hızlı geçiyordu. "Neyse." Yerimden kalkarak dolabıma yöneldim ve mavi kot pantolon ve siyah düz bir t-shirt giydim. Anlık bir tereddütten sonra üzerime içi beyaz, dışı siyah olan kalın kot ceketimi giyindim ve kameramı alarak dışarı çıktım.

Yeni yeni uyanan şehir insanları yolları doldurmuşken kendimi onların arasına attım ve kendi yolumda yürümeye başladım. Bunun gibi kalabalık yerlerde kim bilir kaç farklı hayatın yanlarından geçiyorduk? Belki mutlu, belki sıradan, belkide hayatı düğüm içinde olan kişilerin yanından geçiyorduk. Şimdi dikkatimizi bile çekmeyen, 2 saniyede unutacağımız biri belki ilerde hayatımızı tamamen değiştirecekti. Veya asla unutamayacağımız biri haline gelecekti. Kader gerçekten karmaşıktı.

Nihayet metro durağına ulaştım ve kendi trrenim için bilet aldıktan sonra beklemeye başladım. Dün buraya gelip ne zaman ve nasıl bineceğimi öğrenmiştim o yüzden mutluydum. 2 dakika sonra gelen trende doluluktan dolayı ayakta yolculuk yaparken kendi kendime müzik dinledim. En sonunda metrodan inip yüzeye çıktığımda derin bir nefes aldım. Bu doluluğa alışmak biraz zaman alacaktı.

Pekala şu anda ne yapacağımı biraz bile bilmiyordum. Üniversite kampüsüne girmiştim ama fotoğrafçılık binasının nerede olduğunu bilmiyordum o yüzden aramaya çalıştım ama etraftaki tüm öğrenciler etrafta girdap gibi gezerken tüm yön duyumu kaybetmiştim. Etrafıma saf saf bakarken omzuma dokunan elle irkildim. "Selam." Biraz şaşkın suratımla arkamı döndüğümde benim gibi siyah saçları olan bir çocukla karşılaşmıştım. Gülümseyerek sözüne devam etti. "Korkuttuğum için affedersin ama kaybolmuş gibisin. Yardım ister misin?" Görünümü genel anlamda güven veriyordu ve şu an cidden yardıma ihtiyacim vardı. "Aslında bakarsan var. Ben yeni başladım da, Fotoğrafçılık bölümü neredeydi acaba?" Bir an şaşkınlıkla baktı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken elini alnına vurdu. "Demek o sendin, hah. Yeni birinin geleceğini duymuştum. Bende Fotoğrafçılık okuyorum. Adım Yuu-ta." Kendi bölümümden biriyle tanıştığım için mutluydum. Uzattığı eli sıktım. "Okumura Eiji ben." Elimi bıraktı ve önüme geçerek yürümeye başladı. "Hadi gel, ders birazdan başlayacak." Arkasından onu takip ederken dev gibi bir binanın önünde durduk.

Olduğum yerde durarak 4 katlı mavi- kırmızı binaya baktım. Ben burada okuyacaktım. Buraya kendim gelmiştim ve burada vakit geçirecektim. Çektiğim resimler sayesinde. Ash'in sayesinde. Beni ileriye iten onun sayesinde. "Hey, Eiji!" Yuu-ta'nın bana seslenmesiyle kafamı salladım ve onu takibe devam ettim.
...

    İlk gün için gerçekten yorulmuştum. Oturduğum sırada gerindikten sonra yanımda oturan Yuu-ta'ya baktım. "Bugünlük bu kadardı, değil mi?" Bir yandan telefonuna bakarken aynı zamanda kafasını salladı. "Evet bu son dersti." 5 aaniye daha telefonuna baktıktan sonra aniden yerinden kalktı ve bana baktı. "O halde beraber gidelim mi?" Gülümseyerek kameramı masanın üzerinden aldım ve beraber amfiden çıktık. "Nerede kalıyorsun Eiji?" Gözlerimi ona çevirdim. "Buradan biraz uzakta kendim için ev tuttum. Küçük ama benim için ideal." Kafasını salladı. "Ben 10 dakika uzaklıktaki yurtta kalıyorum. Evde bakmıştım ama yurtlar daha rahat geldi. En azından temizlik derdi yok." Ufak bir göz kırpmasından sonra gülmüştüm. Bende yurdu düşünmüştüm ama oda arkadaşım olmasını istemediğim için evi tercih etmiştim. "Ayrıca yurda yakın bir arkadaşımla beraber yerleştik. O yüzden asla sıkıl-" O konuşurken bize doğru gelen adım sesleri son kelimesiyle iyice belirgin hale geldiğinde tam arkamı dönecekken önümden sarı bir şey bağırarak geçti. "YUU-TAA!" 1 saniye sonra yerle bulaşan Yuu-ta ve onun üzerindeki sarı saçlı kişiye şaşkınlıkla bakıyordum. Aniden gelen istekle onların bu hallerinin fotoğrafını çektim. Bunu evde bakacaktım ama...

Ash ve eiji: ikinci buluşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin