17.Bölüm:En Güzel Yenilgi

2 1 0
                                    

"Hayatta hep kazanmayı hedefledim. Ta ki senin gözlerinle karşılaşıp yenilgiyi bile sevene kadar."

Ellerim masaya yaslanmış gözlerim aynadaki görüntüme takılmıştı. Uzun zaman sonra ilk defa yüzümün bu kadar renkli olduğunu fark ediyordum. Üzerimde siyah dar ve mini bir elbise yüzümde en az onun kadar koyu bir makyaj vardı. 

Makyajın ve elbisenin getirdiği ağırlıkla ilk defa kendimi annesini özleyen küçük bir kız değil, tüm Gliese'yı karşısına alabilecek güçteki bir kadın olarak görüyordum.

Gözaltlarımdaki morlukları kapatıcı sayesinde gizlemiştim fakat hala orada olduklarını biliyordum. Dün gece Arlas'la son konuşmamızdan sonra odama çıkıp yatağa uzanmıştım ama uyku beni bulmamış ve içimdeki garip heyecandan karnımdaki kelebekler şaha kalkmıştı.
Üzerime buradan bulduğum bir parfümü bocaladıktan sonra en az on santim topuğu olan siyah şeritli ayakkabıları da ayağıma geçirdim ve su dalgası yaptığım saçlarımı arkama savurdum.
Hazırdım, bakalım bizi bugün nasıl bir macera bekliyordu?

"Vavelya hazırlandın mı?" Arya'nın sorusuyla aynadan gözlerimi çekip kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda ilk önce baştan aşağı beni süzdü ve arkasından kısık bir ıslık çaldı. Sanırım görüntüm onu da memnun etmişti.

"Bu ne güzellik ya!"

"Sen de harika görünüyordun." İltifatımın üzerine yanağıma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Arya bugün üzerine yoğun bir sırt dekoltesi olan kırmızı bir tulum giymiş altına giydiği beyaz topuklarla da kombinini tamamlamıştı. Gerçekten çok hoş görünüyordu.

"Yalnız Arlas bu görüntüden pek memnun kalmayacak ama." Sesi sona doğru kısılınca şüpheyle kaşlarımı çattım.

"Nedenmiş o?" sanki Gliese'nın en önemli sırrını verecekmiş gibi kulağıma yaklaşıp fısıldamaya başlayınca ister istemez gerilmiştim.

"Çünkü sonuç olarak orası bir resim galerisi, güzel kızlarla tanışmak için onda on ortam. Arlas kıskançlık krizine girip anahtarı unutabilir." Dediğinde kendimi geri çekip göz devirdim. Ben de Arya'yı ciddiye alıyordum. Hareketime karşılık kıkırdayınca koluna girip merdivenlerden aşağı inmeye başladık. Aşağıda Yiğit ve Doğu'nun boğuşma sesleri geliyordu. Arlas'ın sesini duymamıştım ama onun da aşağıda olduğunu tahmin ediyordum, böyle bir günde hala uyuyor olması imkansızdı.

Adım seslerimiz Yiğit ve Doğu'nun sesini bastırınca tüm gözler bize öndü. Yiğit elindeki kırlenti düşürdü, Doğu'nun kaşları çatıldı. 

Arlas... Arlas kaldı, öylece bakakaldı. Bir süre kimseden ses çıkmayınca Arya'yla birbirimize döndük. O bana 'ne oldu' der gibi göz kırptı ben de ona 'bilmiyorum' der gibi dudak büzdüm. Yiğit en sonunda kendine geldiğinde Arya gibi ıslık çalarak yanımıza geldi.

"Kızlar bu ne güzellik ya düştük biz!" dedi hayranlıkla, bunun üzerine Arya'yla yüzümüze bir tebessüm yerleşince bu defa Doğu atıldı.

"Evet gençler plan iptal hiçbir yere gitmiyoruz." Dedi. Söylediği şeyle yüzüm düşünce Yiğit Doğu'nun ensesine vurdu.

"Ne demek lan o? Niye iptal olsun?" Yiğit gereğinden fazla bir tepki gösterince Doğu da onun ensesine vurdu.

"Şunlara baksana göreve mi gidiyoruz adam tavlamaya mı belli değil. Biz orada anahtarı almaya mı çalışacağız sizi gereksiz ve yavşak erkeklerden sakınmaya mı çalışacağız acaba?" derken gözleri Arya'dan ayrılmıyordu. Arya'nın kulağına yaklaşıp, "Arlas'ı bilmem ama Doğu da senin görüntünden pek memnun kalmadı sanırım." Dediğimde omzuma hafifçe vurdu ama bu benim keyfimi daha da yerine getirmekten başka etki yaratmadı.

Ruhun SahyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin