"Size bir şey itiraf edeceğim!" Yiğit oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandığı sırada hepimizin dikkati ona dönmüş birden ona çevirmiştik başımızı. Her ne kadar tuhafsa söyleyeceği yerinde duramıyordu.
"Söyle artık çatlatma bizi!" Doğu heyecandan seslenince Yiğit sinirle nefes verip bombayı patlattı.
"Ben theytube kanalı açtım!" söylediğinin üzerine bir de kulaklarını tıkadı vereceğimiz tepkilerden kaçınmak için. Son ruh emici Yiğit Arslan yine yapmıştınız yapacağınızı.
"Yiğit geçen gün senin için çok uygun bir kelime buldum biliyor musun?""Neymiş?" Korka korka sorduğu soruya gülümsedim.
"Orkusuga"
"O ne be öyle küfür eder gibi." Doğu kelimenin üzerine cahillikle yorum yaparken odağımı kaybetmeden açıklamaya koyuldum
"Enerji emici arkadaşlara konulan bir sıfatmış. Bunu duyunca aklıma direkt sen geldin. Sebebini şu an daha iyi anlıyorum." Dokundurmam üzerine dudak büzünce bu defa Arlas araya girdi.
"Hayır kardeşim bak seni asla yargılamıyorum, theytube'u kullanmana da bir şey demiyorum da ya oradan eksik kalsan yok yazmazlardı be abi her yere el atmak zorunda mısın? Daha yeni toktik açmadın mı sen?" Arlas'ın haklı isyanına başımı sallayarak onay verdim. Herkes istediğini yapmakta özgürdü kimin ne yaptığına asla karışılamazdı ama Yiğit de bazen yoruyordu.
"Aman be kendime eğlence buldum diye bir dövmediğiniz kaldı yemin ederim." Kollarını birbirine sarıp çocukken hocaların çiçek olun kuzularım dediği hale bürününce yanına yaklaşıp saçlarını karıştırdım."Hadi ama şaka yapıyoruz hemen de alın." Söylediğim üzerine yüzüme bile bakmadan başını çevirdiğinde yediğim triple yerime oturup kalmıştım. Alın işte kırmıştık çocuğun hevesini. Toparlayın artık toparlayabiliyorsanız.
"Tamam özür dileriz hadi barışalım." Arlas da Yiğit'in asılı suratına dayanamayıp yanına geldiğinde aynı tavrı ona da sergiledi. Küstürmüştük çiçeğimi.
"Benimle video çekerseniz barışabilirim." Mırıldanır gibi şartını sununca Arlas'a bakış attım. Fark etmez anlamında omuz silkince bu defa gözüm genç aşıklarımızın üzerinde gezindi onlarda başlarıyla onaylayınca Yiğit'e sarılıp başımı salladım.
"Hadi çekelim ne yapacağız?" az önceki küs halinden eser bırakmayıp heyecanla ellerini çırptı. Onu kandırması bu kadar basitti işte. Hem kralımızın da bir olmadığı theytuberlık kalmıştı onu da olacaktı. İlk takipçisi Duru'cuğum olurdu muhtemelen. Şimdiden yazacağı yorumları bile düşünebiliyordum.
Ah Arlas Karayel zekâ desen var espri anlayışı desen var. Bir insan başka ne isteyebilir ki?
Vavelya'nın bakışlarına bak video boyu gözleriyle yedi güzelim çocuğu!
Ve daha niceleri..."Soru cevap videosu ben size sorular soracağım herkes kendi fikrini belirtecek." Kısaca yapacağımız şeyden bahsedince basit bir konu olmasına sevindim. Hem ne yalan söyleyeyim üzerimizdeki yorgunluğu atmaya iyi gelecek gibiydi. Kafamız dağılırdı.
"Başlatıyorum kaydı hazır mısınız?" hep bir ağızdan bağırdık ve sesimizle birkaç tane kuş dallarından uçarak kaçıştılar.
"Hazırız!"
"Evet arkadaşlar kanalıma hoş geldiniz. Bugün kanalımıza üç tane özel isim konuk olacak. Sakın ha matematiğimin bozuk olduğunu sanmayın Doğu çok da özel sayılmaz o yüzden saymadım." Yiğit'in Doğu üzerine oynayışı Arya'nın işini zorlaştırmıştı çünkü Doğu her an Yiğit'in üzerine atlayacak gibi duruyordu ve Arya da onu engellemeye çalışıyordu.
"Her neyse soru-cevap videosu yapacağımız için daha önce Callgram adresimde yaptığım ankette en çok sorulmasını istediğiniz soruların listesini yapmıştım o sorularla başlıyoruz." Söylediğiyle hepimizin beyninde jeton sesinin yankılandığına emindim. Yiğit'in bunu planlı yapması kadar muhtemel bir şey olamaması ve benim bunu akıl edemediğim gerçeği... Zeki olduğunu söylemiştim hepimizi parmağında oynatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhun Sahyası
FantasyBir varmış bir yokmuş diye başladı hikayesi, Ruhu yaralı küçük çocuğun elini, kalbi kırık bir kız çocuğunun tutmasıyla yeniden yazılmaya devam etti. İkisinin de ruhu kırıktı ama onları da yalnızca ikisi anlayabilirdi. Kız parlak bir yıldız, Çocuk b...