12. Bölüm

48.4K 2.1K 611
                                    

Şu an kendimi bulutların üzerinde gibi hissediyordum. Çok güzel bir histi.
Ama aniden bu hissin bozulmasıyla rahatsızca kıpırdandım.

"Kızım... Ömrüm. Hadi kalk artık. Kahvaltı yapacağız."

Derinlerden gelen sesle dahada rahatsızca kıpırdandım.

"Ömrüm."

Gözlerim yavaşça açıldı.

Karşımda, Ömür hanımın yatağın kenarına oturmuş tatlı tatlı bana bakan görüntüsü vardı.
Ve bana gülümsüyordu.

Huzur verici bir görüntüsü vardı şu an onun.
Ama yinede daha üçüncü günden bana olan davranışlarına bakıpta kendimi kaptırmayacaktım. Onu iyice tanımam için önümde bir sürü günler vardı.

Belki de...yoktu. Kim bilir?

"Günaydın canım."dedi neşeyle.

"Günaydın."

Yutkundum. Daha yeni uyandığım için sesim fazlasıyla garip çıkmıştı.

"Hadi hazırlanıpta gel aşağı. Kahvaltıdan sonra Barışla çıkacaksını."

Kaşlarım azıcık çatıldı.

"Ne için?"

"Kimliğin için gidecektiniz ya."

"Tamam."

Yüzünden eksiltmediği gülümsemesini biraz daha büyütüp odadan çıktı. Bende yataktan kalkıp banyoya girdim. Gereken işlerimi yaptıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım.

Aynanın karşısına geçtiğimde yıkadığım için silinen fondötenimi tekrar sürüp üzerimi değiştirdim.

Altıma, yüksek bel açık mavi pantolon, üzerime ise hem fazla sıcak tutmayacak hemde fazla üşütmeyecek, geniş, sade siyah bir sweatshirt ayağıma da, siyah Sneakers giydim.

Tam odadan çıkacakken çalışma masasının üzerindeki telefonu ve siyah bandanayı aldım. Telefonu da cebime koydum. Kapının önünde durup bandanayı sol bileğime sararak aşağı indim. Kahvaltı yaptıkları odaya girdiğimde Ömür hanım hariç herkes vardı. Hiç beklemeden kimsenin yüzüne bakmamaya özen gösterip Ömür hanımın için ayrılan sandalyenin hemen yanındaki sandalyeye geçip oturdum.

"Günaydın."

Barış beyinde 'günaydın' demesiyle içeriye Ömür hanım girdi.

Hepimize gülümseyip yerine oturdu.

Geriye kalan zaman ise sessizce kahvaltı edişimizdi.

^^^^

Ayaklarım çok ağrıyordu!

Nüfus müdürlüğüne arabayla gittiğim hâlde yinede çok ağrıyorlardı. Resmen orada hiç oturacak yer kalmamıştı. Bir sürü insan vardı ve tüm oturacak yerleri kapmışlardı.

Ben ise Barış beyle yarım saat boyunca ayakta sıramızın gelmesini beklemiştim.
Sıramız geldiğinde ise tüm işlemleri halledip direk eve gelmiştik. Eve girmeden önce ise barış bey bana kimliğimin 4-5 gün içerisinde getirileceğini söylemişti.

GERÇEK AİLEM Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin