21. Bölüm

35.3K 1.5K 203
                                    

"bu kabin dolu mu?"

Bilmem kaçıncı kere, içerisinde olduğum tuvalet kabinin kapısının tıktıklanmasıyla bıkkınca"Dolu!"dedim.

Ne zamandan beridir bu kabinde olduğumu bilmiyordum.

Ama sanırım oraya gitmek istemediğim için buradan çıkmıyordum. O ortamda bulunmak, bir annenin, babanın yaralı çocuğuna sevgi gösterdiği anı, kardeşlerinin, kardeşinin yanında olduğunu bilmesi için yanında durduğunu, görmek istemiyordum.

Kısacası aile ortamlarında olan hiçbir şeyi görmek istemiyordum.

"Her kimsen çık artık şu kabinden. Temizlemem lazım!"

Kadının sitemle söylediği şey ile hemen ayaklandım.

Toparlandıktan sonra kapının kilidini açıp çıktım kabinden.

"Ne yapıyordun yarım saattir orada sen?!"

Sorduğu soru çok saçma değil miydi?
Tamam bir insanın yarım saattir tuvalette kalması biraz fazla olabilirdi ama bu soru da sorulmazdı o yarım saat boyunca tuvalette kalan kişiye.

"Özür dilerim. Sizi işinizden alıkoymak istememiştim."dediğimde yüzü yumuşamıştı.

Gülümseyerek"Kusura bakma, biraz fazla çıkıştım sanırım. Malum bizde her saat başı tuvaletleri temizliyoruz. Ve bazende fazla agresif olabiliyoruz. Tekrardan kusura bakma canım."

"Önemli değil.dedim başımı iki yana sallayıp.
"Kolay gelsin size."

"Teşekkür ederim."

Kısa diyalogumuzun sonunda lavaboya ilerleyip elimi yıkadım ve ellerimi kurutabilecek bir peçete aradım. Ama bulamadım, yoktu.

"Elini kurutmak için peçetemi arıyorsun canım?"

Az önceki kadının sorusuyla ona dönüp başımı salladım.

Kıkırdadı.

"Bak şu duvardaki makina ile kurut elini. Peçete bulundurmuyoruz biz."

Beni cevaplamasıyla bakışlarım işaret parmağıyla gösterdiği yere kaydı.

Dikdörtgen, içi mavi ve şeffaf olarak gözüken, duvara monte edilmiş bir makina gördüm.

Çok değişikti.

Kadına baş sallayıp o garip makinaya doğru ilerledim. Önünde durduğumda ise sadece makinayla bakışmayı başarabildim.

Nasıl çalıştığını bilmiyordum ki ben bu şeyin.

"Elini makinanın altına götür."

Kadının beni yönlendirmesiyle yine onun dediğini yapıp ellerimi makinanın altına götürdüm. Götürdüğüm gibide sesli bir şekilde ellerime hava üfürmeye başladı.

Sıçrayarak kaşlarımı çatıp ondan uzaklaştım.

Bu şey...fazlasıyla garip ve korkutucuydu.

Kadın benim bu hâlime kahkaha atarak işine devam etti.
Ben ise hızlı atan kalbimle garip ve korkutucu şeye bakmaya devam ettim.

Yutkunarak elimi kurutmaktan vazgeçtim ve hemen tuvaletten çıktım.

Korayı yatırdıkları odayı arayıp bulduğumda istemeye istemeye yavaş adımlarla girdim.

"'Tuvalete gidiyorum' dedi diyorsun Alp! Neden gelmedi hâlâ o zaman?!"

Odaya girdiğim gibi Ömür hanımın bağırma sesi doldurmuştu kulaklarımı. Ve çok bağırıyordu.

GERÇEK AİLEM Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin