25. Bölüm

25.2K 1K 347
                                    

Ya size iki soru soracağım okurcumlar.

Sizin anne tarafından kaç tane kuzeniniz var?

Peki ya baba tarafından?

Benim anne tarafından, 68

Baba tarafından ise, 7 tane var.
😋

^^^^

Sabah saatlerinde gözümü açtığımda ilk önce etrafı taradım. Yatakta oturur pozisyonunda uyuya kalmıştım sanırım. Aklıma dün olanlar geldiğinde yüzüm düşmüştü ama umursamadım. Yataktan kalkıp banyoya girdim. İşlerimi hâllettikten sonra tekrardan çıktım banyodan. Daha sonra ise odadan çıktım.

Merdivenlerden aşağı inerken Poyraz'la karşılaştım.

"Günaydın cici kuzenim!"

Cici kuzenim mi?

Söylediği cümleyle yüzüne küçük bir tebessümle baktım.

"Günaydın."

"Gel hadi. Kahvaltı hazır. Bende tam seni uyandırmaya geliyordum."

Başımı salladım ve beraber merdivenlerden inmeye başladık.

Yemek yenilen odaya geldiğimizde ikimizde 'günaydın.' diyerek boş sandalyelere oturduk.

Sağ yanımda Sevim hanım, sol yanımda ise Özlem hanım vardı.

"Sana da günaydın fıstık."dedi Özlem hanım, boşta kalan eliyle yanağımı sıkarken.

"Günaydın hayatım."

Sevgi hanımda yanağıma öpücük bıraktı.
Bu yaptığına biraz gerilmiştim ama yinede bir şey demedim. İkisine de tebessüm ettim.

Diğerleride 'günaydın' dediklerinde bakışlarımı masada gezdirdim. Gözüm iki kişide takılı kaldı.

Diyar ve Koray.
Diyar, Koray'a çok kötü bakıyordu.

^^^^

"Ömrüm. Emin misin? Bak daha dün hastaneden çıktın. Şimdi bu hâldeyken dışarı çıkmamalısın."

Yarım saattir Alp'in beni ikna etme çabalarıyla uğraşıyordum.

Doğa, Arda, Doruk, Poyraz ve ben öylesine dolaşmaya çıkacaktık dışarıya. Ama Alp buna izin vermiyordu. Sürekli hastaneden dün çıktığımı ve dışarıya çıkmamam gerektiğini söylüyordu.

"Abi, kızı sal ya! Benim cici kuzenimi sal! Sana ne biz dışarıya çıkıp dolaşmak istiyoruz! Allah Allah!"

Poyrazın da artık söylenmeleriyle Alp dişlerini sıktı. Bunu kasılan çenesinden anlamıştım.

"Evet Alp. Alt tarafı sadece yürüyeceğiz dışarıda. Hem sen bize güvenmiyor musun? Hatırlatırım ben de doktorum."

Sare de araya girdiğinde hepimiz ona şaşkınca baktık.

Ama benim şaşkınlığım;
'Sare de mi doktor?'du.
Diğerlerinin şaşkınlığı ise daha çok;
'Sare'de mi geliyor?' gibiydi.

"Ablam sende mi geliyorsun? Hani gelmeyecektin?" 

Konuşan Poyraz'dı.

Sare, Diyar, Arda ve Poyraz kardeşlerdi.
Anneleri de Özlem hanımmış.

"Evet, bende geliyorum. Canım bir an gelmek istedi Poyraz."dedi Sare bıkkınca.

Bakışlarımı onlardan çekip yanımda oturan Alp'e çevirdim. Sareye bakıyordu. Sonra bana baktı.

Derin bir nefes verdikten sonra da"Tamam."dedi.

GERÇEK AİLEM Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin