Toprağın altı...
İnsanın içinde en huzur bulduğu, ama onun altında olmayanların 'lanet' diye düşündüğü yer.
Ve şimdi de tanımadığım anneannem onun altında.
Ama ben onun orada olmasından mutluyum.
Niye mi?
Çünkü bu huzursuz yer üstünde değil. Huzurlu olan yer altında olduğu için...^^^
"Ömür sadece bu lokmayı ye. Gerçekten bir daha zorlamayacağım."
Ömür hanım başını iki yana salladı.
Dünden beri hiçbir şey yememişti. Herkes üzerine gidip bir şeyler yemesi için ısrar ederken ben hiçbir şey dememiştim.
Çünkü diyemezdim. Kalbinde daha çok yeni olan bir acı vardı. Ve bu da doğal olarak yemek yeme isteğini azaltıyordu.Ölüm acısı katlanılmaz bir acı olduğu için ben de pek üzerine gitmek istemiyordum.
Barış bey elindeki ekmeğe bandırdığı vişne reçelini indirip ofladı.
"Hazır mısın Ömrüm?"dedi hâlâ Ömür hanıma bakarken.
Başımı bir aşağı bir yukarıya salladım.
Ama bana bakmadığı için cevabını alamadı.
Bu seferde konuşarak cevap verdim."Evet."
"Tamam. Sen iki dakika şurada bekle. Hemen geliyoruz."dedi odadaki küçük koltuğu göstererek.
"Tamam."
Hiç beklemeden gidip koltuğa oturdum. Barış bey de Ömür hanımı kollarından tutup banyoya doğru götürdü. Beş dakika sonra çıktıklarında Barış bey Ömür hanımın hırkasını giydirip kapıya doğru yürüdü.
"Hadi gel Ömrüm. Gidiyoruz."
Barış beyin sözü üzerine oturduğum koltuktan kalkıp bende kapıya doğru yürüdüm. Onlar çıktıklarında hemen odanın kapısını kapatıp arkalarından ilerlemeye devam ettim.
Kimsenin kalmadığı evden ayrılıp arabaya bindik.
Barış bey sürücü koltuğuna, Ömür hanım sürücü koltuğunun yanında ki koltuğa, ben onun arkasına, Koray hemen yanıma ve Uzay da Korayın yanına oturmuştu.
Neden böyle bir tesadüf yaşıyorum ki şu an?
Kendimi Koraydan olabildiğince uzaklaştırıp kapıya yapıştım. Başımı da cama çevirip dışarıyı izleyerek Korayın varlığını unutmaya çalıştım.
Ama onun beni umursadığı yoktu zaten.Dalgınlıkla geçtiğimiz yolları izlerken koluma bir şeyin sürtünmesiyle tüm dikkatim bozulmuştu.
Koluma sürtünen şeyin ne olduğunu anlamak için başımı koluma çevirdiğimde Korayın kolu olduğumu gördüm. Onun bana olan temasıyla kalbim hızlanırken kendimi ondan daha çok geriye çekmeye başladım.
O tokatından sonra asla bana temas etmesini istemiyordum.
"Eğer biraz daha zorlarsan kapı açılacak."
Konuşmasıyla yutkunup başımı yine cama çevirdim.
Araba uzun bir aradan sonra mezarlık girişimde durunca Ömür hanım yine ağlamaya başladı.
Koray seslice nefes alıp Uzaya döndü.
"Hadi. İn."
Uzay başını onaylar gibi sallayıp kapıyı açtı, indiğinde Koray hiç beklemeden arabadan dışarı attı kendisini.
Barış bey de kapıyı açıp indiğinde Ömür hanımla tek kalmıştık arabanın içinde.
Yanımdaki camın tıklanmasıyla sıçrayarak dışarıya baktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/316524752-288-k252410.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AİLEM Mİ?
Novela JuvenilAynada ki yansımama bakarak beni neden, Nasıl bu hale getirdiklerini düşünüyordum yine. Kapım yumruklanırken sadece bir kilit uzağımdaki insandan kendimi korumaya çalışıyordum. Her kapıyı yumruklayışında karnıma kramplar giriyor, kalbim ve yüzüm kas...