15. Bölüm

46.6K 1.9K 262
                                    

O kadın ve Ömür hanım yerde ağlamaya devam ederken arkasına saklandığım Barış bey onların yanına gidip Ömür hanımı yerden kaldırdı.

Belinden destekleyerek salonun köşesinde olan koltuklardan birisine oturttu. O kadında yanlarına giderek ağlamaya devam ettiler. Diğerleride onların yanına gidince bir tek ayakta kalan ben oldum. Zaten kıpırdayamıyordum da. Sadece Ömür hanımın ve o kadının sarılıp boğazlarını yırtarcasına ağladığı görüntülerini izliyordum.
Bu görüntülerin bir benzerini yine görmüştüm. Hem de çok benzeri.

Kendime gelmek için başımı iki yana salladım. Onların oturduğu alanda yer kalmayınca hemen yanımdaki yemek masasının çevresinde duran bir sandalyeye oturdum. Bakışlarımı da onlardan çekip kucağımda birleştirdiğim ellerime baktım.

Ağlamamalıydım.
Ben bu acıyı çok önce yaşamış ve içimde bitirmiştim.
Dayımın gidişine artık üzülmüyor,
seviniyordum.
O benden önce bu adi dünyanın eziyetinden kurtulmuştu.
Şimdi ise sabırla kendi gidişimi beklemem gerekiyordu.
Ve bekleyecektim de.

Zorla durdurduğum gözyaşlarımın, gözlerimin kenarında bıraktığı ıslaklıkları silip başımı kaldırdım. Herkeste gözlerimi gezdirdim ama tek bir kişide takıldım.

Koray.
Koray Sönmez.

Ben onun gözlerine bakarken o ise benim gözlerimin kenarlarına bakıyordu. Ona baktığımı gördüğü gibi gözlerini sımsıkı kapattı. Göz kenarlarının yanından akan yaşları silmekle bile uğraşmadan oturduğu yerden kalkıp evin dışına çıktı.

Ben ise onun arkasından değilde bana bıraktığı görünmez etkiye bakıyordum. Ama nasıl bir etki olduğunu çözemiyordum. Çok değişikti.

"Anne!"

Ömür hanımın tekrardan haykırmasıyla ona baktım. O her 'anne' diye bağırınca benim içimde tarifi olmayacak bir acı oluşuyordu.
Artık onun canı yandığı için mi, yoksa benim annesizliğimden mi hiç bilmiyordum.

"Akay. Oğlum gel yardım et anneni odasına götürelim."

"Tamam."diyerek ayağa kalktı Akay.

Ömür hanımın yanına gittiğinde belinden tutup kaldırdı. Barış beyde tam kalkıp ona yardım edecekken Akay engel oldu.

"Gerek yok baba. Ben götürürüm."

"Emin misin?"

"Evet."

"Tamam."

Barış bey geri yerine otururken bana baktı.
Eliyle yanına oturmamı gösterdiğinde yerimden kalkıp hemen yanına oturdum.
Burası gerçekten fazla kalabalıktı ve tanımadığım bir insanın yanında duracağıma dört günlükte olsa bir tanıdığımın yanında oturmayı tercih ederdim.

"Rahatsız oluyorsan dışarıya çıkabiliriz?"

Evet, oluyordum ama yine de dışarıya çıkmak istemiyordum.

Kafamı iki yana salladım.

"Tamam."diyerek tekrar önüne döndü.

Akay, Ömür hanımı zorlukla merdivenlerden yukarıya çıkarıp bir odaya girdirerek kapıyı kapattı.

"Hayır! Olmadı, olmadı! Gitmedi o! Bırak beni!"

Evin dış kapısından gelen sesle tüm bakışlar oraya döndü.

Kapı şiddetle açılınca içeriye Ömür hanımdan da kötü bir kadın girdi.

"Ölmedi o! Ölmedi!"

"Özlem, yalvarırım sakin ol."

Kadın çırpınıyor, adam ise onu tutmaya çalışıyordu.

Barış bey ve diğer herkes ayağa kalktığında ben oturmaya devam ediyordum.

GERÇEK AİLEM Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin