27. Bölüm

20.5K 1K 176
                                    

*1 saat önce*

Koray'dan devam

"Abi ben bunu yapamam! Yapamam! O daha çok küçük. Ben ona kıyamam!"

"O zaman o kızı bana vereceksin. Başka seçeneğin yok! Ha eğer onu da yapamam dersen Koray. Sen ve o küçük kız kardeşinde dahil ailende ki herkes ölür! Bir saate 'verdim' mesajını görmek istiyorum!"deyip suratıma kapattı.

Kulağımda ki telefonu elimin içinde sıkıp bir hışımla karşımda ki duvara fırlattım. Telefon karşımda parçalara ayrılırken saçlarımı çekiştirdim.

O işe girdiğim güne lanet olsun!

Mert'i tanıdığım günede lanet olsun!

Onlar yüzünden yavaş yavaş sevdiklerimden ayrılıyordum. İstemeye istemeye ailemi yıkıyordum.

Ömrüm geldiği ilk günlerde Arın 'O sizin ailenizi dağıtacak. Sizi ailenizden ayıracak.' dediğinde çıldırmıştım.

"Buna izin vermeyeceğim."demiştim. Ama Ömrüm yerine meğersem ben kendi ellerimle ailemi zaten dağıtıyormuşum.

İğrenç bir insandım ben. Kimseye bir yararı dahi olmayan boş bir insandım.

Odamın kapısı aniden açıldığında bakmadım kim olduğuna.

"Abi! Ne yaptın sen!?"

Ata'nın telaşla sorduğu soruya cevap vermeden konuştum.

"Çık Ata. Çık. Yalnız bırak beni."

"Abi-"

"Çık dedim sana!"

"T-tamam. Sakin ol çıkıyorum."dedi ve hemen ardından odadan çıkıp kapıyı kapattı.

Yutkundum.

Aniden sinirim geçmiş ve ağlamaya başlamıştım.

Bir insan asla kardeşiyle sınanmamalıydı.
Asla sınanmamalıydı.

Zaten ona yaşattığım her bir an için kendimden nefret ediyor ve öldürmek istiyordum.

İki seceneğim vardı.

Ya onu Ömrüme verecektim.
Ya da Ömrümü o Adama satacaktım.

Bu düşünce aklımda dolanmaya başladığında ağlamam daha da şiddetlendi.

Yapamazdım.
Ona bunları yapamazdım.

Uyuşturucu kaçakçısına kardeşimi veremezdim.

Ama vermezsemde o uyuşturucuyu ona vermem lazımdı.

"Of! Allah benim belamı versin! Hayır! Hayır bunu yapmayacağım! Ama. Yapmazsamda tüm ailem ölecek."

^^^^

Elimdeki hapla vücudumdaki yaralara dikkat ederek odamdan çıktım.

Tam bir saat boyunca düşünmüştüm.

Ne yapacağımı deli gibi düşünmüştüm.

Polise gitmeyi, babama söylemeyi, veya işten ayrılmayı.

Ama bu üçünün sonunda da tüm ailemin öleceğine kanaat getirmiştim.

Bunu kardeşime vermem lazımdı. Herkesi kurtarmam için bunu o küçük kardeşime vermem lazımdı.

Ama kalbi daha çok küçüktü.
Kaldıramayabilirdi.
Ölebilirdi.

Gözyaşlarım hiç durmaksızın devam ederken onun odasına girdim.

Uyumuştu.

Arkamdan kapıyı kapattım ve yavaşça yanına yürüdüm.

Dibine geldiğimde yatağa oturup küçük ve zayıf yüzüne baktım. Sonra da başını kaldırarak dizlerimin üzerine koydum. Ellerimi dudaklarına götürüp araladım. Uyuşturucuyu ellerim titreye titreye ağzına bıraktım.

GERÇEK AİLEM Mİ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin