My Bitch, Yeonbin

15

Hem uzun hem de cokkk güzel bir bölüm oldu!! Bölümün büyük kısmı Kai'nin ağzından, Soobin hakkında bir çok şeyi öğreniyoruz ve şok edici şeyler duyuyoruz çok sürprizli bir bölüm oldu!!!

Bir de sürpriz karakterimiz giriş yapıyor.

Karakteri seçmemde bana yardım eden kişilere de çok teşekkür ederim ♡   

---

"Sen gir Yeonjun benim biraz işim var hemen döneceğim."

Kai eve girmemin ardından kapıyı kapatıp gittiğinde ben de içeriye doğru adımladım. Evdeki adamların çoğu yerlerinde yoktu ve büyük bir kasvet hissediyordum. Korkunçtu! Normalde beni kapıda karşılarlar, selam verirlerdi. Ama bugün hiçbiri yoktu.

Beomgyu gelince Soobin'in kulağına bir şeyler söylemiş ve beni apar topar eve yollamışlardı. Evde tek gibi hissediyordum ve bu korkunçtu.

Salona girdiğimde orta sehpadaki vazonun parçalara ayrılmış olduğunu gördüm. Onu orası için ben almıştım! Gözlerim hayretle açılırken, sadece bir saniye içerisinde birisi ellerimi arkadan tutup kafama bir silah dayamıştı. Siktir! Öldürecekti beni.

Kafasının hafifçe boynuma yaklaştığını hissettim. Bir kaç saniye durup geri çekildi. "Clive Christian, Imperial Majesty  -İmparator Görkemi- neredeyse 215,000 dolar. Dünyadaki en pahalı parfümlerden biri" normale göre daha kalın olan bir kadın sesiydi. Kullandığım parfümün adını ve fiyatını söylemişti.

"Şaşırtıcı" dedi ardından "Kendini korumayı bilmiyor musun? Soobin'in evinde böyle kişileri yaşattığını sanmıyordum..? Ve de bu kadar pahalı bir parfümü kullanırken, savunmasız biri olman.. Garip."

İçimden bildiğim tüm küfürleri sıralıyordum. "Konuşmak için üç saniyen var" dedi. Elindeki silahın kafama biraz daha bastırıldığını hissettim..

Üçten geriye doğru saydığı her saniye vücudum geriliyordu. "Açıkçası" dudaklarının arasından kısık bir kahkaha çıktı "Güzel bir çocuksun, sana yazık olacak." kafamı hayır anlamında sallamakla yetinebiliyordum. Salak kadın bari elimi tutma da derdimi anlatayım.

"Ya kimin köpeğisin ki ağzın bu kadar sağlam?"

"Lan! Bırak onu"

Kai'nin sesini duymamla gelen rahatlama saniye bile sürmeden kafamda bir sızı hissettim. Ve her yer karardı..

-----

"Soobin sana bir iyi bir de kötü haberim var, önce hangisini istersin"

"İyi"

"Buldum."

"Kötü olan?"

"Sakin kalmalısın, Yeonjun'u ajan sanıp bayıltmış, son anda yetiştim ama"

"Siktir Kai! Seni ona göz kulak olman için gönderdim ve sen bayıltıldığını mı söylüyorsun?"

"Evin etrafını kontrol etmeleri için talimat vermeye gitmiştim. Ayrıca işim şoförlük, korumalık değil "

"Eve geliyorum, odadan çıkarsa onu daha beter bir biçimde bayıltacağımı iletirsin"

"Tamam"

Soobin'in korkunç sesine kısık sesimle karşılık verip telefonu kapattım. Dışarı çıkıp evin içinde olduğu haberini aldıktan sonra acele ile eve girmiştim ama o çoktan Yeonjun'u bayıltmıştı.

"Bana bak Kai, beni hemen buradan çıkart! Yoksa seni bitiririm"

"Bu evdeki bir kişiye daha zarar verirsen Soobin seni bu sefer sağ bırakmaz emin ol"