14

6.1K 446 379
                                    

Yeonjun

Soobin'in kolları arasında uyandığımda içimde büyük bir heyecan hissettim. Gece gerçekten istediğim gibi hatta istediğim ve beklediğimden çok daha iyi geçmişti. Kafamı boynuna yaklaştırıp kokusunu içime çektim. Aldığım mükemmel koku gözlerimin kapanmasına sebep olmuştu.

Hafifçe kımıldandığında kafamı boynuna gömüp uyuyor gibi yaptım. Bu fırsat tekrar elime geçer miydi emin değildim. Bu yüzden şuan böyle kalmak daha cazipti.

Kollarını çıplak tenime sardı. Saçımdan öptü ve burnunu saçıma yasladı. Derin nefesler alıyordu.

"Güzelim" dedi. Boynunda kafamı kımıldatıp daha çok sokuldum.

"Yapma bunu Yeonjun" dedi fısıldayarak. Çıplak bedenimdeki kollarından biri saçıma çıktı. Bir kısmını geriye doğru tarayıp "Beni kendine bağlama güzelim" diye fısıldadı.

"Uyanıksın biliyorum" dedi ardından. Cevap vermedim. Bir kaç dakika öyle kaldık. Söylediklerini düşündüğüm sırada beni mayıştıran kokusu ile tekrar uyumuştum.

______

Gözlerimi açtığımda Soobin yanımda değildi. Üzerime rastgele giydirildiği belli olan iki parça geçirilmişti. Yatakta doğrulunca saplanan acı yüzünden yüzümü buruşturdum. Bir kaç saniye durup sakinleşince telefonumu kontrol etmek için komodine uzandım. Her harekette canım çok acıyordu. Beomgyu her gün yaptığı gibi bugün de beni özlediğini, yanına uğramam gerektiğini söyleyen yüzlerce mesaj atmıştı.

Beklediğim mesajin bildirimini görünce yüzüme ufak bir gülümseme gelmişti. Sohbete girip yazdıklarını okudum

Soobin

Önemli bir şey çıktığı için gitmem gerekti

Duş alıp kahvaltıya in. Kai seni yanıma getirecek

Ağrın olursa diye ilaç bıraktım. Aç karnına içebilirsin.

___

Yazdıkları yüzümde bir gülümseme oluşturmuştu. Bıraktığı ilacı ve suyu alıp bir tane yuttum. Ağrının azalmasını beklemek için yatağa uzandım. Beomgyu'nun mesajlarını cevaplayıp telefonu bıraktım. Soobin'in sabah söyledikleri yavaş yavaş aklıma düştü.

Beni kendine bağlama derken ne demek istemişti? Uzak dur mu demekti. Cümlenin sonunda güzelim demesi? Kafamı karıştırmak için mi yapıyordu? Eğer amacı buysa gerçekten başarılı olmuştu.

Ama sebebi? Bir sebebi olmalıydı. Durduk yerde bunu söylemezdi.


Yatakta dakikalar boyunca düşünerek uzandıktan sonra ağrımın azaldığını fark etmem ile ayaklanıp duşa girdim. Hızlı bir duş alıp çekinmeden onun kıyafetlerinden alıp giydim. Odadan çıkıp aşağıya indim. Kai beni bekliyordu

"Gel Yeonjun. Kahvaltın hazır"

Yemek odasına girdik. Kocaman masa bir sürü yemekle doldurulmuştu. Ve sadece tek bir servis vardı.

"Sen ye, bitince Soobin bey'in yanına götüreceğim seni"  kafamla onaylayıp masaya bir bakış attım. Dudaklarımı büzüp Kai'ye döndüm.

"Valla Yeonjun bana şikayet etme Soobin'in kesin emri. Hatta muhtemelen seni izliyordur bak şurada kamera var. Eliyle tam karşıdaki kamerayı gösterdi. Kafamı oraya çevirip kameraya baktım. Gece olanlar aklıma gelince utançla gözlerimi kaçırıp masaya oturdum. Kafamı kaldırıp kameraya bakmaya utanıyordum. Kai o sırada odadan çıkmıştı.

Telefonum titreyince ekranı açıp baktım.

Soobin

Utanmaya devam edeceksen bakmayayim?

Beni sinir etmek için yaptığını biliyordum ama utanıyordum.

Tabağıma bir kaç şey alıp yemeye başladım. Yaklaşık beş dakika aralıksız yedikten sonra doyduğumu hissetmiştim. Masadan kalkıp odadan çıktım. Kai beni görünce hemen yanıma geldi.

Gülümsedim ve lavaboya ilerledim. Ellerimi yıkayıp Kai'nin onu takip etmemi söylemesi üzerine peşinden yürümeye başladım. Beni arabaya bindirip şirkete getirdi. İçeri girdiğim an Beomgyu beni görüp üstüme atlamıştı

"Ay Yeonjun çok özledim seni! Niye haber vermedin geleceğini!"

"Soobin Yeonjun'u istedi. Hasretinizi sonra giderin Beomgyu"

"Hayırdır?" bilmiyorum anlamında omuzlarımı silkip Beomgyu'ya el salladım. Soobin'in odasının önüne gelince kapıyı çalıp gel dediğinde içeri girdim. Utanma seansım başlıyordu.

İçeri girip kapıyı kapattım. Bugün daha mı tatlıydı ne? Bir sempatiklik vardı üstünde sanki. Kalbimin hızlıca çarpmaya başlaması ile ufak bir transa girmiştim. Neyse ki çok sürmeden kendime gelmiştim. Arkamdaki kapıyı kapatıp kapının dibinde dibinde durdum. Soobin kısa bir süre beni süzdükten sonra sandalyesinde kalktı. Yanımdan geçip arkamdaki kapıyı kilitledi. Saniyeler içinde kollarını belimde ve kafasını boynumda hissettim. Sokulduğu yere ıslak öpücükler bıraktı ve derin nefesler aldı.

"Beni özledin mi?" Cevap alma amacı olmadan sorduğunu ses tonundan anladım. "Ben özledim çünkü."ıslak dudaklarını tekrar boynuma bastırdı.

Kulağıma üflediği sıcak nefesleri, bıraktığı sayısız öpücükler ve belimi okşayan elleri.. Hepsi birleşince tüm vücudum yanıyordu. Sanki içimdeki organlar reçel kıvamına gelmiş aşağıya doğru akıyordu. Bu ne kadar doğruydu bilmiyordum. Ama şikayetçi olduğumu da söyleyemezdim.

Kollarını çekip kafasını kaldırdı. Tekrar masasına geçip oturdu ve hiçbir şey olmamış gibi önündeki bilgisayara döndü. Kapıyı açmak için arkamı dönünce anahtarın orada olmadığını gördüm. Hadi ama! Nasıl çıkacağım ben?

"Burada otur, işim bitene kadar beklemelisin."

Başımla onaylayıp masasının önündeki sandalyelerin birine oturdum. Yarım saatin sonunda dosyayı kapatıp ayağa kalktı.

"Yaklaş" dedi, sesindeki baskın ton sanki içimde vazo kırılmış gibi hissettirmişti.

"Yeonjun, hadi?"

Bir kaç adım attıktan sonra hemen önünde durdum. Kafamı kaldırıp gözlerimizi kilitledim.

Elleri tekrar belime dolandı. Kafasını eğip dudaklarımızı birleştirecekti ki odanın kapısı çaldı. Hadi ama cidden!

Kapının alacaklı varmış gibi çalınması sonucunda Soobin geri çekilip hızlıca kapıyı açtı. Beomgyu endişeli bir yüzle ve aynı şekilde endişeli bir tonla odaya girdi

"Soobin! Çok kötü bir şey oldu"

------

Ya of yine noluyo

Neyse sevistilar opstuler asik oldu gibller işte napalm yani düz de gitmeyelim dimi evet

Yan hesabımda bir eşcinsel kurgu yayınladım eğer ona da bakarsanız çok çok çok mutlu olurumm panoda linki var, profilimden hesabı bulabilirsiniz.

Öpüyorummm😘😘

My Bitch, YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin