2

9.5K 776 1.2K
                                    

"Alo?"

"Şirkete gelecek misin Soobin?"

"Gelemem işim var"

"Soobin imzalaman gereken belgeler var HEPSİNİ YARIM BIRAKIP GİTMİŞSİN??!"

"Beomgyu bağırma. Sabah imzalarım şirkette"

"Bir saat sonra gönderilecek bir dosya var. Ama imzalamadın. Bir de bana ne bok yediğini anlatman lazım"

"Sen acil dosyaları hemen gönder bana. Diğerlerini de akşam Taehyun ile yemeğe gelin o sırada getirirsin"

"Tamam. Düzgün bir yemek olsun yoksa boğarım seni"

"Kovulmak mı istiyorsu-"

Telefon yüzüne kapanmıştı. Gerizekalı diye söylenip telefonu cebine koymuş ve diğer taraftaki Yeonjun'a bakmıştı. Yerdeki tüm poşetleri almaya çalışıyordu. Ama elleri dolmuştu, alamasa bile ısrarla denemesi Soobin'e komik gelmişti biraz tatlıydı.

"Bırak sen alırlar şimdi"

Yeonjun karşı gelmek istesede konuşamadığı için sadece başını sallamakla yetinmişti. Elindeki poşetleri bırakıp büyük villanın kapısına doğru yürüyen Soobin'in peşine takıldı.

Soobin kapı ziline basmıştı, kapı açılana kadar da Yeonjun da yanına varmıştı.

Kapıyı açan kadına poşetleri almalarını söyledi. Soobin önde, Yeonjun arkasında içeri girdiler.

Soobin Yeonjun'u oturma odasına götürüp koltuğa oturttu. "Burada bekle birkaç dakika bir işim var sonra geleceğim."

Yeonjun başını sallayıp Soobin'in gidişini izledi, odadan çıkıp gözden kaybolunca büyük salonu incelemeye başladı. Duvarlar metalik gri renkti. Siyah koltuklar ve siyah bir kitaplık vardı. Ortada yine metalik gri bir sehpa vardı. Büyük televizyon koltuğun tam karşısında duvara sabitlenmişti. Yerde siyah-gri bir halı vardı. Genelde koyu tonlar hakimdi odada.

Yeonjun üstündeki kıyafetlere baktı, eski giyimi çok farklıydı . Şimdi Soobin'in aldığı kıyafetler ile farklı görünüyordu. Asıl giymek istediklerini hâlâ giyememişti. Ama bunlar da güzeldi.

Soobin içeri geldiğinde ona dikkat kesildi. Biraz sinirli gözüküyordu. Neye sinirlenmişti ki?

"Gel Yeonjun odaları gezelim"

Yüz ifadesine göre sakin çıkan sesi Yeonjun'u az da olsa rahatlatmıştı. Ayağa kalkıp Soobin'in peşinden yürümeye başladı.

Odadan çıkıp biraz ilerledikten sonra merdivenlere geldiler. Soobin merdiveni çıkmaya bialmadan önce onu durdurup karşılarındaki odayı gösterdi;

"Orada çalışanlar kalıyor. Ve yanındaki odalarda da. Bizim odalarımız üst katta. Eşyaların birkaç gün içinde gelecek ve kurulması falan derken bir haftayı bulur. O süre boyunca benim yanımda kalırsın.

Yeonjun bir şeyler söyleyip tepki vermek istiyordu. Sıkıntıyla nefes verip başını salladı. Soobin konuşmak istediğini anlıyordu ama, şimdilik bir şey demesine gerek yoktu.

Konuşmasını sağlayacaktı, bunu yapmak istiyordu ama ilk olarak Yeonjun'a alışmalıydı. Onu bırakmayacağından, gitmeyeceğinden emin olmalıydı. Ki istese bile gidemezdi ama Soobin istememesini istiyordu. (bu nasıl cümle amk diyebilirsiniz ben de dedim)

"Bir şey söylemek istiyorsan telefona yaz."

Yeonjun telefonunu çıkarıp bir şeyler yazdı ve Soobin'e uzattı.

"Sizinle kalmamdan rahatsız olmaz mısınız? Yani, yeni tanıştık hatta tanışmadık sayılır"

"Bundan sonra her zaman beraber olacağız o yüzden alışmamız gerek. Eğer sen rahatsız olacaksan misafir odasında kal. Ama sonra tekrar benim yanımda kalman gerekecek. Siz demeyi de bırak"

Telefonu tekrar Soobin'e çevirdi;

"Peki.. Sen nasıl istersen öyle olsun. Ben sana uyarım"

Soobin merdivenleri çıkmaya başladı, Yeonjun da arkasından ilerledi. Üst kata vardıklarında sola dönüp karşıdaki odaya girdiler. Burada da gri hakimdi.

Soobin yatağı göstererek oturmasını söyledi. Küçük olan yatağa oturduğunda Soobin de çalışma masasından sandalyeyi çekip karşısına oturdu.

"Sana yeni bir telefon alalım, bu telefonun çok kırık. Bana söylemek istediklerini mesaj olarak yazarsın"

Yeonjun başını salladı, en azından bir şekilde iletişim kurabilecekti. Soobin telefonunu istediği için ona verid ve aldığında kaydedilmiş numarayı gördü. Mesajlara girip dediği şeylere cevap vermek için hazırlandı.

"Şimdi, konuşacağımız konu ne yapman gerektiği. İlk olarak bana bazı şeylerde yardım etmen gerek, sana güvenmeliyim en önemli şey bu. İyi bir çocuksun Yeonjun, sana güveneceğim umarım kısa zamanda. Yapacağın farklı şeyler olabilir bazen ama en temeli olan bir şey var. "

Telefonuna gelen mesaj ile cebinden çıkarıp baktı,

Bilinmeyen
Şey
Cinsel ihtiyaçlarınızı gidermek mi?

"Evet öyle"

Utanmıştı, bunu yapacağı için. Ama en azından her gün ona istemediği birkaç kişinin dokunması yerine bir kişinin dokunması daha iyiydi. Aynı zamanda her gün yapacakları bile kesin değildi.

Düşündüğü şeyler çok hoşuna gitmiyordu ama düşünmek zorundaydı.

"Yeonjun. Seni uyarmam gereken bir konu var." derin bir nefes aldı, "Kimseye duygusal olarak bağlanma, kim olursa ne olursa olsun. Eğer kalbinle ona bağlanırsan sadece acı çekersin. Sakın böyle bir hata yapma tamam mı?"

Yeonjun
Neden ki
Ben insanlara çabuk değer verip çabuk bağlanırım.
Ama bağlanırsam bir şey olmaz atlatırım sonra bir şekilde.

"Canın yansın istemem"

Yeonjun
Sorun değil
Zaten yeterince yakac|(fst değil)

"Sormak istediğin bir şey?"

Yeonjun
İhtiyacınız olduğunu nasıl anlayacağım
Yani
Şeyden anlarım ama

"Anladım ne demek istediğini. Gergin olduğum zaman gevşemeye ihtiyaç duyarım. O zaman bana masaj yaparsın ben eğer istersen sana istediğimi söylerim, diğer şekilde hallederiz onu düşünmedim henüz."

Yeonjun
Peki

"Bir de, çevremizdekilere sevgili olduğumuzu söyleyeceğiz. Bu akşam arkadaşlarım gelecek. Onlarla tanıştırırım seni. Bir de şey yatağımda uyuruz. Odam burası zaten sonra incelersin"

Yeonjun başını sallayıp tekrar ellerini izlemeye döndü. Kafası çok karışıktı.

....

DERSLERÇOK YOĞUN BÖLÜM YAZAMIYORUM 😭😭😭😭😭

BU KİTABI ÇOK ÇOK ÇOK SEVİYORUM
AMA YAZMAYA FIRSATIM OLMUYOR OLDUKÇA YAZIYOEM

sizin okulunuz nasıl gidiyor?





My Bitch, YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin