My Bitch, Yeonbin

16

Önceki bölümü atlamayın

----

Yeonjun gözlerini açtığında vücudumun gevşediğini hissetmiştim. Gözlerini açıp bir kaç kez kapattı. Yüzünü hafif ekşitti, sonra bir şey fark etmiş gibi kaşları çatıldı. Kafası bana dönünce ağzı açıldı ve geri kapandı.

Şuan ne kadar tatlı ve aptal göründüğünden haberi var mıydı acaba?

"Ağrın var mı"

Başını olumlu anlamda sallayıp kafasını tuttu.

"Özür dilerim sana daha çok dikkat etmem gerekirdi."

Gülümseyip başını sağa sola salladı. Yatakta doğrulup bana oturmamı işaret etti.

Yerden kalkıp yatağa oturdum.

Etrafa bakınıp bir şey aradı, bulamayınca kaşları tekrar çatıldı. Bana dönüp telefonumu işaret etti. Notlar kısmını açıp ona uzattım.

"Senin hatan yok hem iyiyim şimdi"

"Su ister misin? Dudakların kurumuş"

Muhtemelen refleks olarak diliyle dudaklarını ıslattı. Cevap vermek istemediğini düşünüp ayaklandım.

"Su alıp geleceğim."

Odadan çıkıp mutfağa indim. Balkonda sigara içen Taehyun ve kahve yapan Kai'ye kısa bir süre göz gezidirp bir bardak su doldurdum.

"Uyandı mı?" Kai'nin sorusunu başımı sallayarak onaylayıp tekrar yukarıya çıktım.

Yeonjun da ayaktaydı. Saçlarının ön taraflarının ıslanmış olmasından yüzünü yıkmaya gittiğini anlamıştım.

Suyu alıp tek seferde tüm bardağı bitirdi. Tekrar yatağa oturduğunda ben de onun gibi yatağa oturdum.

"Yemeğe gitmek ister misin?"

Dudağını sarkıtıp omuzlarını indirip kaldırdı. 'bilmiyorum' demek istemişti.

"Yeonjun" gözleri anında gözlerime kilitlenince ona daha fazla yaklaştım.

"Sen.."

Ona doğru eğilip dudaklarımı dudaklarına kapattım. Belini kırıp bana iyice sırnaşmak için çabalayınca belinden tutup kucağıma bıraktım. Onun elleri boynuma, benim ellerim ise beline dolandığında hızlı bir öpüşmenin içine girdik. Ben alt dudağını emerken o da benim gibi üst dudağımı emiyordu. Ağzını araladığında dilimi ağzının içine yollayıp sert olmasına rağmen içinde sevgi barındıran öpücüğümüzü tamamen başka bir yere çekip ateşli hale getirmiştim.

Nefes almak için bir kaç saniye ayrılmamızın ardından tekrar sabırsızca dudaklarıma kapanmıştı ki Beomgyu'nun "Taehyun-ah" diye bağırdığını duyduk. Yeonjun geri çekilince boynuna öpücük bırakıp onu tkerar yatağa bıraktım.

"Yemeğe gidelim" diyip ayaklandım ve cama çıktım.

-----

Kai

Kahve olduğunda balkondaki Taehyun'un yanına gidip bardaklardan birini ona uzattım.

"Aranız mı bozuk" benim duymaya hevesli sesime karşın onun sesi yorgun çıkmıştı.

"Bir bilsem Kai.." gerçekten dağılmış olduğunu anlamak zor değildi.

"Anlat"

"Konuşmuyor, dinlemiyor. Kızgın da değil kırgın da değil eminim ama beni umursamıyor. Delirmeme sebep olacak"