My Bitch, Yeonbin

26

Kontrol ettim ama hatalı yerler varsa özür dilerim. İyi okumalar.

-----

"Görüştük bugün doktorla Kai, hayır"

Aynadan bedenimi süzerken Soobin hala telefonla konuşuyordu. Odadan çıkacaktım ama çok utanıyordum. Ne tepki vereceğini bilmiyordum.

Beomgyu'ya fotoğraf atmıştım ve Soobin'in çok beğeneceğini söylemişti. Yine de ben çok çekiniyordum.

"Hayır onlar iptal olan anlaşmalar" o konuşmasına devam ederken derin bir kaç nefes alıp odanın kapısını açtım. Gözleri bana döndüğünde bir kaç saniye duraksamıştı.

"Kapat Kai, ben seni ararım"

Kapattığı telefonu cebine yerleştirip gözleri ile bedenimi yukarıdan aşağı suzmeye başlamıştı.

"Yeonjun-"

Gözlerimi yüzünde dolaştırıp bir cevap bekliyordum. Beğenip beğenmediğini anlamalıydım ama yüzünden bir şey okumak çok zordu.

"Çok güzel olmuşsun"

Bir kaç adımda yanıma ulaşıp yüzüme düşen saçları geri ittirdi. Ne tepki vereceğini şaşırmış gibiydi.

"Çok yakışmış"

Büyülenmiş gibi gözleri vücudumda ve yüzümde dolanıp duruyordu.

Demekki beğenmişti.

"Beni zorlandığını söylemiş miydim?"

Omuzlarımı silkip parmak uçlarıma yükseldim, kollarımı boynuna dolayıp dudaklarına yaklaştım. Nefesleri hızlanmıştı.

Kalçamdan destek verip beni kucağına kaldırdı. Ardından dudaklarımızı buluşturup alt dudağımı emmeye başladı. Ben de üst dudağını emiyordum.

Nefes nefese geri çekilip alnını alnıma yasladı. İkimizin nefesleri birbirine karışıyordu.

"Çıkmamız gerekiyor ama keşke kalsak"

Dudaklarımı dudağının kenarına bastırıp öylece kaldım. Ben onun kucağında fazlasıyla mutluydum. Dışarıya gerek yoktu.

"Böyle üşümez misin" fısıldıyordu.

Omuzlarımı silktim. Üşürsem o beni ısıtırdı.

Gözlerini kapatıp biraz öylece kaldı. Ardından kalcamdaki ellerini gevşetti. Ben de beline sardığım bacaklarımı indirdim.

"Ben de giyineyim çıkalım"

Önce dudağıma, ardından da boynuma kısa birer öpücük bırakıp odaya yöneldi.

Siyah boğazlı kazak ve siyah kumaş pantolon giymişti.

Elinden tutup onu çekiştirdim ve ikimizi de aynanın önüne sürükledim. Onun telefonunu alıp fotoğrafımızı çektim. Ne yaptığımı anladığında ellerini belime sarıp kafasını da boynuma koydu.

"Şimdi tekrar çek" bir kaç fotoğraf daha çekip fotoğrafları açtım. Hepsi çok güzel olmuştu.

Kendime göndermek için fotoğrafın altındaki paylaş butonuna basmıştım ama şifre istemişti.

"2734" söylediği rakamları tuşlayıp tüm fotoğrafları gönderdim.

Galerisindeki diğer fotoğrafların benim fotoğraflarım olduğunu fark edince ağzım büyük bir hayretle açılmıştı. Çoğu uyurkendi ve bir kaçı da benim haberim olmadan çekilmiş fotoğraflardı.

Bir de az önce çektiklerimiz, beraber olan ilk fotoğraflarımızdı.

Ben biraz aşağı kaydırıp incelesemde bir şey dememişti.

"Yolda da bakarsın. Çıkalım artık."

Boynuma tekrar bir öpücük koyup geri çekildi. Telefonunu istememişti bile.

Yatağın üstündeki telefonumu da alıp aynanın önüne geçtim de dudağıma nemlendirici sürdüm. Öpüşürken şişmişti dudaklarım.

Ardından odadan çıkıp yine şişme montumu aldım. Kısa olduğu için şortum tamamen görünüyordu.

Soobin de kapının yanına yaslanmış beni izliyordu.

"Şu dolapta şal var. Onu da al üşürsen diye."

Gösterdiği yerden siyah beyaz şalı aldım. O da siyah kaban giymişti.

İkimizde hazır olduğumuzda odanın kapısını kapatıp çıktık. Ellerini ellerime kenetleyip ikimizi asansöre yöneltti.

Ellerimiz birbirine yakışmıştı.

-----

Bir buçuk saatlik yolculuğun sonunda arabayı sahile ykain bir yere bırakıp yürümeye başlamıştık. Hava gerçekten soğuktu, bacaklarım üşümüştü.

Soobin tekrar ellerimizi birleştirip beni yöneltti. Sahilde çok az insan vardı. Deniz kıyıya büyük bir gürültü ile vuruyor ve bir kaç saniye sonra geri çekiliyordu.

"Üşüdün. İstersen dönelim"

Kafamı olumsuz anlamda salladım. Bu kadar yolu gelmişken geri dönemezdik.

Sahilde bulduğumuz bankalardan birine oturduk Soobin kabanını çıkarıp bacaklarıma örtmüştü. Ona geri vermek için çabalasam da almamıştı.

"Buraya beni ilk kez annem getirmişti. Babamın işi için Los Angeles'a gelmiştik, sonra babamın onu aldattığını öğrendi. Beni de alıp buraya geldi."

"Bu şehre her gelişimde buraya geliyorum. Ama her zaman tek geliyordum. İlk defa annem dışında biriyle geldim."

Biraz önce ayırdığı ellerimizi birleştirip sımsıkı tuttum. Ameliyattan sonra buraya onunla tekrar gelecektim. O zaman hakettigi tüm güzel sözleri ona söyleyecektim.

"Gitsek iyi olur. Hava soğuyor"