40

2.5K 210 299
                                    

Yorum yapsanız çok güzel olur 😘😘

--------

Büyük deponun içi fazlasıyla karanlıkken yüksekteki camlardan sızan ay ışığı içeride hafif bir aydınlık yaratıyordu fakat net görmeye yetecek kadar da aydınlatmıyordu.

Bu her ne kadar ayık bir insan için korkutucu olsa da yeni ayılan Soobin için ir avantajdı. Eğer şuan burada şiddetli bir ışık olsa gözlerini aralamak şimdi olduğundan çok daha zor olurdu.

Açmak için çokça çabalaması gereken gözleri açsa biel açık kalamıyor, göz kapaklarında ağır yükler bağlıymış gibi aşağı çekiliyordu. Hafifçe kımıldanmaya çalıştığında bedenindeki yaralar kendini belli etmişti, buruşan yüzüyle eş zamanlı olarak inlemişti. Kendi kendine mırıldandığı kısık küfürler eşliğinde tekrar doğrulmaya çalışmış, bağlı olan elleri yüzünden bunun için bir kaç dakika süren debelenmeler sonucunda sırtını duvara yaslayabilmiş olsa da nefes nefese kalmıştı ve aldığı her nefeste bir şeyler batıyormuş gibi hissettiren göğüs kafesi ağrısını şiddetlendirmişti.

Gözleri etrafı tararken büyük demir kapıdan gelen şiddetli ses ile o tarafa dönmüştü, yine başlıyordu fakat bu seferkinin sonu farklı olacak gibiydi.

"Prensimiz uyanmış. Sana çok üzülüyorum Soobin biliyor musun? Hem zengin hem de başarılı biriyken aptal bir çocuk için kendini feda ediyor olman.. Ne kadar da büyük bir aşk!"

"Onun hakkında konuşmaya devam edersen seni öldürürüm"

"Bu haldeyken mi?" adamın kahkahası tüm depoda yankılanırken Soobin'in bakışlarındaki nefret her saniye büyüyordu. Bir cevap vermek bile çok zor geliyordu. Uyuşukluğunu tamamen üstünden atmış olsa da vücudunun heredeyse her yerinde yaralar sızladığı için konuşmakta bile zorlanıyordu.

"Arkadaşların senin için çok üzülmüş olmalı" adam tekrar bir kahkaha attıktan sonra durmuş, ifadesini düzleştirip sahtelikle "Tüh, ben onlara senin sevgilin uğruna kendini feda ettiğini söylemeyi unuttum. Süper kahramanın olmaya çalışmazlar umarım"

"Sen.. Orospu çocuğu"

"Babana karşı çok saygısızsın Soobin. Üzülüyorum." adamın adımları ortadaki masaya yönelirken tekrar konuştu "Seninle yemek yemek için geldim. Muhtemelen son yemeğimiz olacak. Ama sakın yanlış anlama, ben yiyeceğim. Sen değil"

"Senin verdiğin bir boku yemem zaten orospu çocuğu"

"Ben yemek yerken, sende son kez sevgilini düşünebilirsin"

Adam sandalyeye yerleştiğinde masanın üzerindeki hazırlanmış yemeği yemeye başladı, Soobin ise artık gerçekten sona yaklaştığını hissediyordu. Ağrılar katlanılmaz haldeydi ve zaman zaman bilincini kaybediyordu.

Karşısında ağzından çıkardığı iğrenç seslerle yemek yiyen adam midesinin bulantısını şiddetlendirirken aniden açılan ışık ile gözlerinı açık tutması imkansız hale gelmişti.

"Ben size ışıklar açılmayacak demedim mi lan!"

"Sanırım karıştırdılar, hemen kontrol edeceğim efendim"

Soobin kendisine çalıştığını sandığı babasının adamının,adı Felix'ti, gidişini izlerken aklının tamamen uyuşmaya başladığını hissediyordu. Dışarıdan yükselmeye başlayan gürültü tamamen olmasa da kendine gelmesine sebep olduğunda aniden içeri dalan korumaların hala yemek yiyen adamın etrafında çember olması ile irkilmişti. Biraz önce çıkan Felix kendisinin yanına gelip yerdeki bedeni zorlayarak kaldırmış, bedenini desteklerken elindeki silahı kafasına yaslamıştı.

My Bitch, YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin