Two Universe //Taekook

-8-

Sanki karakterler kafanızı karıştırabilir gibi geliyor ama umarım böyle olmaz. Çünkü iki farklı yıl ve 4 farklı karakter var :(

İyi okumalar dilerim. Yazım hataları için üzgünüm...

************

Jungkook şaşkınlıkla ona baktı. Evet Taehyung sanki daha da minyonlaşmış gibiydi. Zayıf belinin üstünü geniş ve kaslı omuzlar değilde kendisine kıyasla çelimsiz bir sırtla omuz takip ediyordu. Uylukları inceydi. Tam bir omega kalıbı vardı.

"Ben... Taehyung ne oluyor bilmiyorum."

"Ah... İnan ben de bilmiyorum ama... Sanırım yine bela beni buldu."

Taehyung yüzünü ekşitti ve tekrar Jungkook'un elini tuttu. Onu bırakıp gitmek istiyordu ama bırakamayacak kadar aşıktı.

***********

Yıl 2022

Taehyung, onun üzerine bütün ağırlığını vererek yürüyen alfasının ellerine biraz daha sıkıca tutundu. Onu yurduna kadar taşımak kendisini oldukça zorlamıştı. Jungkook'un ağır bedeninin altında kendi bedeni adeta ezilmişti.

Alfa ve betaların yurt binasına girip asansöre yöneltmişti Jungkoook'u. Daha önce omega bedeninde kızgınlığa girmiş olsa da bir alfa bedeninde kızgınlığa girmek onu zorlamıştı. Bacakları istekle titrediği için Taehyung'a kendini bırakmıştı. Ona biraz üzülse de şu anlık yapabileceği hiçbir şey yoktu. Aniden gelen yoğun arzu bütün vücudunu titremekten alıkoyamıyordu.

Asansöre biner binmez onu aynaya yaslayan Taehyung nefes nefese alnını silmişti. Jungkook'u daha önce hiç böyle görmemişti. O kızgınlıkta kendine çok iyi hakim olmasıyla bilinirdi.

Jungkook ise arkasındaki aynaya yaslanarak güç almış ve Taehyung'u süzmüştü. Onu çok fena arzuluyordu. Hala nasıl bedeninin alfaya ve Taehyung'un omegaya dönüştüğüne anlam veremiyordu ama bu şu an hoşuna gitmeye başlamıştı. Gözleri Taehyung'un belirgin köprücük kemiklerinde gezmiş daha sonra ince beline inmiş ve bakışlarını ruh eşinin kalçalarından alamamıştı.

Taehyung asansörün daha hızlı üst kata gelmesini umarken Jungkook'un yoğun feromonları adeta başını döndürüyordu. Aynı zamanda korkmaya da başlıyordu. Jungkook'un odaya kadar bekleyemeyip onu bu asansörde becer... Her neyse... Böyle şeyleri düşünmese daha iyiydi. Jungkook'a bir şeyler olduğu belliydi  ve aklına gelen senaryoların gerçekleşmesi hiç iyi olmazdı. Jungkook'un kendini kontrol etmesini umdu. Çünkü şu an üzerinde hissettiği bakışlar hiç de kendini kontrol edebilen bir alfanın bakışlarına benzemiyordu.

Asansör durduğunda Taehyung Jungkook'un yanına geldi ve kendisinden destek almasını sağladı. Sonunda üzerindeki bakışlar kısa süreliğine başka yöne dönmüştü.

"Çok... Güzelsin... Tae'm..."

Taehyung ruh eşinden aldığı feromonlarla daha da etkilenirken dudağını ısırdı ve kendine gelmeye çalıştı. Jungkook'un odasının önüne geldiklerinde onu duvara yasladı.

"Anahtarların..."

Jungkook'tan anahtarlarını çıkarmasını beklese de Jungkook onun gözlerine bakmaya devam etmişti. Anahtar umrunda değil gibiydi. Kurdu iyice beynini ele geçirmeye başlamıştı.

Jungkook'un bakışları dudaklarına indiğinde Taehyung, anahtarları kendisinin bulmak zorunda olduğunu anlayarak derince iç çekti. Bu onu çok zorlayacaktı. Jungkook'a son kez döndüğünde onun dudaklarına baktığını görmüş ve karşısındaki alfanın kızarmış dudaklarını bütün gece boyunca öpmek istemişti.