İyi okumalar...Yorumlarınızı bekliyorum ♥
*************
Yıl 1777
Taehyung ve Namjoon hızlıca eve geri döndüklerinde Jin kapıyı açmıştı. Verandadan içeri giren ikiliye baktı. İkisinin de yüzü hayalet görmüş gibi bembeyazdı. Üzerlerindeki toprak lekeleriyle savaştan çıkmış gibi duruyorlardı.
Jin neler olduğunu sormak istese de buna şu an takılamayacağını anlamıştı. Jungkook yukarıda kilitliyken neler olduğu o kadar da önemli değildi büyük ihtimalle.
"Jungkook uyandı ve çok garip davranıyor Taehyung. Bana kim olduğumu sordu. Senin geleceğini söylediğimde ise seni öldüreceğini söyledi."
Taehyung kafasıyla onayladı. Güzel omegasının bedenine kimi transfer etmişti o cadı bilmiyordu ama o kişiyle omegasının bedenine zarar vermeden baş etmeliydi.
"Sana zarar vermedi değil mi?"
Namjoon, Jin'in yüzünü elleri arasına almış ve korkuyla onu incelemişti. Jin iyi olduğunu mırıldanınca gözleri kızını arasa da Jin kızlarının uyuduğunu söylemiş, alfasının içini rahatlatmıştı.
Taehyung ise daha fazla beklemeden hızla üst kata çıkmış, kilitli kapıyı Jin'in ona vermiş olduğu anahtarla açmıştı. Neler göreceğini tahmin dahi edemiyordu. O pislik cadının söylediğine göre omegasının bedeni içerisinde bir başkası olacaktı. Karşısında göreceği omegasının başkası olması onun canını kesinlikle acıtacaktı.
Kapıyı açıp içeri girer girmez kapının karşısındaki yatağın yanında yere çökmüş oturan Jungkook'u -tabii şu an kim olduğunu bilmiyordu- görmüştü. Onun odaya girdiğini fark eden Jungkook sinirle ayağa fırlayıp onun yakalarına yapışmıştı. Taehyung sakin kalmaya çalışarak onu süzdü. Boyu kısa olduğu için parmak uçlarına çıkarak anca yakalarına ulaşmıştı zaten.
"Sen salak mısın Kim? Önce beni mühürledin sonra başka bir yere mi getirdin? Neyse ki mührüm kaybolmuş!"
Jungkook onun yakalarını bırakıp sinirle odanın diğer tarafındaki aynada kendisine bakarken Taehyung ayna yanına giden Jungkook'a yaklaşmıştı. Omegasının bedeninden alfa feromonları salgılayan bu kendini bilmiş alfaya haddini bildirecekti.
"Tipime bak. Minnacık kalmışım. Komaya falan mı girdim ne oldu? Ben o kaslar için ne kadar uğraşmıştım haberin var mı?"
Jungkook vücudunda ellerini gezdirdi ve arkasını dönüp omzunun üzerinden aynaya baktı. Gerçekten vücudu çok değişikti. Saçları da kendi saçlarına zıt olarak uzundu. Bu onu şirin gösterdiği için sinir olmuştu Jungkook. Alfa havası sönmüştü resmen.
"Dokunma benim omegama!" Taehyung sinirle Jungkook'u omuzlarından tutmuş ve sırtını duvara vurmuştu. Jungkook ani itilmenin etkisiyle gözlerini sonuna kadar açıp dibine girmiş olan Taehyung'u süzmüştü. Onun ne söylediğini umursamamıştı bile. Şu an oldukça şaşkındı.
"Senin boyun falan mı uzamış ne? Kas da yapmışsın? Ben kaç yıldır komadayım?"
Taehyung ellerini Jungkook'un boğazına dayadı ve onunla dalga geçen kişiyi boğmaya başladı. Ama sonra bu vücudun omegasının olduğunu hatırlamış, onu serbest bırakmıştı.
"Kimsin sen? Omegam senin bedenine gitti. Onu geri getirene kadar onun bedenine dokunmayacaksın."
Jungkook duyduğu sözlerle gözlerini devirdi. Ne diyordu yine bu salak Taehyung?
"Ne bedenine gitmesinden bahsediyorsun acaba? En son boynumda bir mühür belirdi ve acıdan bayıldım. Şimdi de omega falan diyorsun. Ayıp oluyor ama!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Universe //Taekook
Fanfic1777 yılının omega Jungkook'u ve 2022 yılının alfa Jungkook'u yer değiştirir. ¡Yetişkin içerik!