-23-

955 95 71
                                    

Ya şu after hours şarkısı tam olarak bu ficteki 1777li omega Jungkook ve alfa Taehyung için yazılmış gibi....

Ağlıyorum şarkıyı dinleyip bu fici yazarken. Koydum medyaya Türkçe anlamını... Bir bakın bence ya...

Cause this house is not a home

Without my baby"

Bölümü kontrol edemedim umarım hata yoktur...

İyi okumalar....

******"

Yıl 1777

Jungkook ağlamaktan başka bir şey yapmıyordu. Kurdu içinde bağırıp ağlarken kendisinin de ondan farkı olmaması enkaz olduğunun kanıtıydı. Taehyung kanı çekilmiş beyaz yüzüyle öylece yatakta uzanırken Jungkook onun kalbinin atmasını bekliyordu.

Ama atmıyordu o kalp...

"Jungkook gel hadi..."

Jin'in yavaşça onu yataktan çekmeye çalışmasıyla onu sertçe itti ve dudaklarını büzerek Taehyung'a sarılmaya devam etti.

Ölemezdi o... Ona sözü vardı. Omegasını tekrar görecekti.

"Oğlum!"

Annesinin ağlayarak odaya girmesiyle yorgun gözlerle ona baktı Jungkook. Yaşlı omega Taehyung'u yanaklarından kavramış, yüzünü kendisine çevirip ağlamaya devam etmişti. İçi kan ağlıyordu. Zaten böyle durumlarda en çok anneler mahvolmaz mıydı? Kendi kanından kendi canından can gitmez miydi?

İkili Taehyung'un dibinden ayrılmazken Jin ve Namjoon ağlayarak onları izliyor, Taehyung'un babasına toplantısı bittikten sonra haberi nasıl vereceklerini düşünüyorlardı.

"Anne..."

Taehyung'un fısıltısı odada Jungkook ve annesinin bağırışları arasından duyulur duyulmaz Namjoon kaşlarını çattı. Kimseyi umursamadan yatağa ilerledi. Taehyung'un annesini ve eşini iterek Taehyung'a baktı. Yüzü bembeyaz kesilmiş adam yorgun gözlerle annesi ve eşine bakıyordu.

"Taehyung!"

"Namjoon Hyung?"

Taehyung'un konuşmaya dermanı yoktu. Yavaşça mırıldanırken Namjoon ona baş ucundaki suyu ona içirmek için yatakta onu dikeltti.

"Kendini zorlama Taehyung... Annen ve Jungkook korktu biraz ama... Tanrı'ya şükür iyisin..."

Jin, şaşkın Jungkook ve annesiyle ilgilenirken Namjoon Taehyung'u kontrol ediyordu. Ateşi düşmüştü. Rengi de yavaş yavaş yerine gelirken vücut ısısı normal haline gelmişti.

"Aşkım..."

Jungkook zorlukla yutkundu ve yatağın diğer yanında dizlerinin üzerine oturdu. Taehyung'u hızlıca kendine çekti ve öptü. Taehyung ona karşılık vermekte zorlansa da vermişti. Gerçekten de kolunu kaldıracak dermanı yoktu. Gördüğü rüyalar zihnini bulandırmıştı.

Jungkook onu öptükten sonra alnını onunkiyle birleştirmişti.

"Korktum... Çok korktum. Söz vermiştim sana. Omeganı tekrar göremeden öleceksin sanmıştım."

Taehyung yorgundu. Cevap veremedi. Sadece onun alnını öptü. Daha sonra zorlukla Namjoon'a döndü.

"Yalnız konuşabilir miyiz?"

Two Universe //TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin