Bölümü kontrol edemedim umarım çok hata yoktur. İyi okumalar...Bölümde SMUT var!!
********
Yıl 1777
Jungkook'un çıplak bedenini sarmalamaktan kendini alıkoyamıyordu. Onun yüzünden olmuştu her şey... Koruyamamış onu.
O uyurken kafasını onun boynuna gömdü ve ağlamaya başlamıştı. Jungkook onun gibi iğrenç birisini kesinlikle hak etmiyordu. Ona kötü davranmamıştı buraya geldiğinden beri Taehyung ise sırf omegasına yaptıklarından dolayı ona ön yargıyla yaklaşmış, ona tamamen yabancı olan bu yerde dışlamıştı onu.
"Özür dilerim..." Boynuna bir öpücük bırakmıştı, göz yaşları öpücükler bıraktığı yerlere teker teker damlarken...
"Özür dilerim..." Fısıldayarak onun omzunu, boynunu ve saçlarını öperken Jungkook'un onun beline sardığı kollarının kıpırdandığını hissetmişti.
"Özür dilerim..."
"Sorun değil..." Taehyung kafasını iki yana salladı ve kalbine oturan ağırlıkla onun gözlerinin içine bakma isteği duydu.
"Böyle deme... Beni bütün yaptıklarıma rağmen yine affediyorsun ve bu daha da canımı yakıyor."
"Sana küsemem. Belki de ahmaklık bu yaptığım ama seni o kadar seviyorum ki küsemem..."
Taehyung gözünden akan yaşlarına ağzından kaçırdığı hıçkırık ile eşlik ederken Jungkook bir elini onun belinden çekip yanağına çıkarmıştı. Okşadı onun yanağındaki damlaları...
"Benim Taehyung'uma sahip çıkamadım. Onu kırmaya zorlandım. Ama daha fazla üzgün Taehyung görmek istemiyorum... Ağlama..."
Taehyung kafasını iki yana sallayıp hıçkırıklarını tutmaya çalışırken Jungkook onun saç tutamlarını okşuyor onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Taehyung hıçkırıklarını tutmakta zorlansa da aklını kurcalayan o soruyu sorabilmişti sonunda...
"Dokundu mu o şerefsiz sana? Nerene dokundu? Söyle hadi bana..."
Jungkook burukça gülümsemeye çalıştı ama başarılı olamamıştı. Derin bir nefes aldı ve alnını onun alnına dayadı.
"Dokunmadı bana... Jin Hyung tam zamanında geldi. Beni duvara yaslamıştı."
"Dokunmuş işte sana! Korkutmuş seni!" Taehyung'un ağlaması şiddetlenirken onun bir çocuk gibi sarsılarak hıçkırması Jungkook'un içini daha da yakmıştı. Evet ona hâlâ az da olsa sinirliydi ve kırgındı ama Taehyung'un gösterdiği ani değişimlerin normal olduğunu biliyordu.
"Özür dilerim..."
"Dileme artık... Geçti bitti. Sorunsuzca hallettik."
"Daha kötüsü olabilirdi." Taehyung ağlamaktan çatlamış sesiyle fısıldarken Jungkook kafasını sallamıştı ifadesizce. Daha sonra ona sokulmuştu yavasça, kolları arasına girmişti alfa bedenin. Hâlâ olabilecekler aklına geldikçe ürperiyordu. Böyle bir durumda alfası kesinlikle onu terk ederdi. Bir alfa tarafından istemeden domine edilmek, buna zorlanmak alfasının gururunu kırar; Jungkook'ta ise kalıcı bir hasar yaratırdı. Bir delta tarafından yetiştirilmiş Jungkook, kesinlikle psikolojisini düzeltemez; bir alfaya karşı koyamadığı için kendini suçlardı.
"Benim suçum..."
"Değil... Kendini suçlama artık Taehyung."
"Nasıl suçlamam ki? Ben sana kötü davrandım, odadan ben seni kovdum, seni koruması için yanına kimseyi ben bırakmadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Universe //Taekook
Fanfiction1777 yılının omega Jungkook'u ve 2022 yılının alfa Jungkook'u yer değiştirir. ¡Yetişkin içerik!