20. Bölüm

28 15 0
                                    

"A-ama ben seninle dev avlamaya gelmek istiyorum"

Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Kimseye söylememesine rağmen kimden öğrenmiş olabilirdi ki? Dahası, kimseden öğrenmemiş olsa bile burada düşüncelerini duyması imkansızdı.

"Ezra sana bu salağı ikna etme konusunda başarılar. Benim uykum var sonra görüşürüz."

Iwory esnedikten sonra uykulu gözlerle ikiliye el salladı ve kapıya doğru yürümeye başladı.

"İyi uykular Iwory"

"sağ ol"

Ezra tekrar Boris'e döndü ve ellerini göğsünde kavuşturarak kendinden emin adımlarlar ile Boris'e doğru birkaç adım attı.

"Devler mi?"

"Evet! Onları bensiz avlamaya gideceğini duydum."

"kimden duydun, sevgili potansiyel ağabeyim?"

"Bunu sana söyleyemem. Yoksa kabak başımda patlar"

"E, peki bunu güvenilir birisinden mi duydun?"

Boris gözlerini kaçırmıştı.

"Sanırım, yani herhalde güvenilir"

"sevgili potansiyel ağabeyim, Ba-"

"Bana öyle seslenme, gerizekalı!"

"Hahaha! Tam bir ağabey gibi konuşuyorsun!"

"Ne zaman dev avlamaya gideceksin?"

"Hm, düşünmeliyim. Ayrıca sanane?"

"Ezra, intihar etmene izin vermeyeceğim!"

"Bunun çözümü benimle intihar etmeye gelmek mi?"

"Birincisi, bizim yani haleflerin şu anki görevi seni korumak. İki orası tehlikeli. Fazla kişi olursak ölme ihtimalin düşer ve Üçü-"

"dur bir dakika! Ölme ihtimalim düşer derken? Ben yaşayayım diye sizi mi feda etmemi istiyorsun? Bu yüzden yanlız gidiyorum ya! Senin gibi geri zekalılar kendini benim gibi bir salağa feda etmesin diye!"

"Kendinin salak olduğunu zaten biliyorsun Ezra!"

"Boris hemen geri yatmazsan bütün kemiklerini unufak edeceğim!"

"Bu gitmeni engelleyecekse beni öldürebilirsin Ezra!"

"Bu konuşma fazla uzadı. Yat ve zıbar. Şu anda kendin hariç kimseyi düşenecek kadar sağlıklı değilsin."

Ezra'nın gözlerinden adeta alev fışkırıyordu. Aynı durum Boris için de geçerliydi. Ezra bu tartışmaya daha fazla dayanamadığından odayı neredeyse koşarak terk etmişti.

Odasına vardığında pikesinin altına gizlediği kitabını aldı ve tekrar yatağının ortasına oturup bacaklarını kendisine çekerek kitabı okumaya devam etti.

Portal konumları





"bu ne demek oluyor?"

Kitapta portal konumlarının yazması gereken kısım bom boştu. Ezra sayfaya bakıyor, sayfa da Ezra'ya bakıyordu. Sayfayı çevirdi, bir kaç kere daha çevirdi. Baştan sona teker teker baktı. Kaldığı kısma kadar her kelime tam olmasına rağmen portal konumları başlığından sonraki tüm sayfalar boştu. 'acaba kitabı elime ilk aldığımda da bu şekilde miydi' diye geçirdi içinden. Kitabın neredeyse yüz sayfası boştu. 'belki kitap yarım bırakılmıştır. Veya öyle bir yer yoktur. Yada bu kitap saçmalıktan ibarettir. Öyle olsa bile Boris' in o hali ne o zaman?' aklı çok karışmıştı. Ne olduğunu anlayamıyordu.

    Kitabın boş sayfalarını çevirirken bir anda parmağında bir ıslaklık hissetti. Gözünü parmağına çevirdiğinde ise' hadi ama... Kağıt kesmiş olmalı.' diye düşündü. 'kitap kan oldu. Eğer fark edilirse kötü olur.'

Kitaba bulaşan kan anormal bir şekilde o sayfada sanki dallı budaklı bir ağaç gibi bir şekil almıştı. 'Garip parmağım bu kadar kanamadı bile.' ama sonradan kanının sayfada büyümeye başladığını, git gide ulu bir ağaca dönüştüğünü fark etti. Kan kitap sayfasında durmadan hareket ediyordu. Önce ulu bir ağaç olmuş, ardından dönerek şekil değiştirip sarkıt ve dikitlerle dolu bir mağara haline gelmişti. Aynı video gibiydi. Kan durmadan yer değiştiriyordu ve mağaraya dönüştükten sonra tekrar toplanıp küçük bir lekeye dönüştü. Aynı suyun içine batar gibi arka sayfaya batışını izledi Ezra.

Kitabı yatağının üstüne koydu ve önceki sayfaya geri döndü. Minik bir ışık huzmesi şeklindeki kan lekesinin batışını tekrar izledi. Kan lekesi "Portal Konumları" yazan sayfaya kadar aynı şekilde batmaya devam etmişti. O sayfaya geldiğinde ise ışık huzmesi güçlenmiş, bütün kitabın üstünde parlaklıktan göz kamaştıracak bir biçime gelmişti.

Kan lekesi tekrar büyümeye başladı ve kağıt üstünde iki boyutlu taklalar atarak portal konumları yazan başlığın hemen altında çirkin bir el yazısı ile baş gösterdi.

Portallar sadece hak edenler tarafından açılabilir. Hak ettiğine emin misin? Günahsız bir insanoğlu henüz yaratılmadı ve sen, insan solu! Günahsız olduğunu iddia edebilir misin? Eğer gerçekten temiz kalpliysen, bana nasıl kanıtlayabilirsin? Yoksa pis bir kandan gelen, adi bir insanoğlu musun?


Selam millet! Keyifler nasıl??? Şahsen ben iyi gibiyim :D bekletmeden bölümü atmak istedim :) bir sonraki bölümde neler olacağını çoook merak ediyorum. -Evet, ben de henüz bir sonraki bölümde ne olacağını bilmiyorum- öhöm neyse ya qğwopstrghşmcsrasdfgh günaydın, tünaydın, iyi akşamlar ve iyi geceler <3<3

Piece Of Memories Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin