İyi okumalar.🖤
Eski oturduğumuz ev bir mahalledeydi.Hemen evimizle bitişik olan yan evde de annemin yakın arkadaşı,Zuhal teyze oturuyordu.Babam annemin insanlarla konuşmasına izin vermediği için tek Zuhal teyzeyle konuşabiliyordu annem.
Ve babam annemin evden çıkmasına da izin vermediği için Zuhal teyze gelirdi hep bize.Annemle bana o kadar üzülürdü ki,ama elinden bir şey gelmezdi.Babam gibi deli olan bir adamın karşısında nasıl durabilirdi? Annesini dahi öldürmüş bir adama nasıl karşı gelirdi?
Onun her yardım etmek istediği anlarda annem,"Başını belaya sokma Zuhal,sen bizi boşver." Derdi.Haklıydı da.
Zaten,annemin babamın nasıl tanıştığını,babamın annemi takıntılı bir şekilde sevdiğini,hepsini ondan öğrenmiştim.Bir gün şunu konuşuyorduk onunla,çok net hatırlıyorum.
"Annem neden bıraktı kendini? Neden son zamanlarda babama hep boyun eğiyordu?" Diye sordum titrek bir sesle.
"Çünkü annen çok çabaladı kızım." Dedi.
"İkimizi kurtarmak için mi?" Dedim.
"Hayır,kendini kurtarmak için." Dedi yutkunarak.
Sonrasında sustum.Bir şey demedim.Zira,içimdeki o keskin acıyı tarif edemezdim.
Acaba annemin gözünde nasıl biriydim,kızı olarak hiç mi görmemişti beni...bir kez bile mi? Evladı olarak,canından bir parça olarak görmemiş miydi? Ama o benim annemdi.Ben annemin kızıydım.Onun kızıydım.
Selin'in gidişinden,ve benim haykırışlarla dolu olan ağlayışımdan yaklaşık bir buçuk saat geçmişti.Koltukta öylece yatıyor,tırnak geçirmekten yara olmuş olan ellerime bakıyordum.Sinirimi onlardan çıkarmıştım.İstemeden zarar vermiştim kendime.
Koltukta yavaşça doğruldum.Fakat ellerimin sızısını hissetmemle acı dolu bir inilti çıktı ağzımdan.Fazlasıyla acıyor,ve sızlıyorlardı.
Yavaşça ayağa kalktım,fakat bir süre öylece durdum.Çünkü başım aşırı dönüyor,ve ağrıyordu.Muhtemelen çok ağladığım için olmuştu.
Banyoya doğru sarsak adımlarla gittiğimde musluğu açtım.Avucuma doldurduğum suları yavaşça yüzüme fırlatıp kendime gelmeye çalıştım.En sonunda musluğu kapatıp kafamı kaldırdım,ve aynadan kendimi gördüm.
Bitmiş,yorgun,acısı artık dışına vurmuş bir ben vardı tam karşımda.Bana bakıyor,"bu sensin" diyordu. Gözaltlarım yiyimsizlikten simsiyah olmuştu.Yeşil gözlerim ise ağlamaktan kıpkırmızı olmuş,hafif kanlarla doluydu.Ben ben değildim.Bu bedeni sanki ben taşımıyordum,bu kostümün içine bir türlü sığamamıştım.Taşıyamamıştım.
"Ay gibisin."
"Neden ki?"
"Onun gibi beyaz,ve güzelsin."
Dedin ya baba,nerede o güzelliğim peki? Güzel dediğin çiçeği kopardın baba.O ay gibi beyaz dediğin kızdan eser kalmadı.Bak şu hâlime,görüyor musun? Senin yüzünden.Hepsi senin yüzünden.
"Sevmeyeceksen neden yaptın o zaman!" Yumruğumu aynaya geçirdiğimde akan kanların birer birer bileğimden koluma doğru akışını hissediyordum.Acıyor muydu? Evet,fazlasıyla.Ama umurumda mıydı? Hayır."Madem sevmeyecektin,neden olmamı istedin?" Dedim fısıltıyla.Artık bağırmıyordum.Gözyaşı kalmamış,bağırmak için güç yoktu.
"Annem sevmedi.Tamam.Ama sen? Sen niye sevmedin?"
"Kötü müydüm ben? Bir şey mi yaptım size?"
"Ama daha yedi yaşındaydım.O kadar mı kötüydü?"
"Ben...size ne yaptım baba?" Dedim daha fısıltılı bir sesle.İçime kaçmıştı sanki sesim.Sadece kanayan elime bakıyor,konuşuyordum.Cümleler ağzımdan çıkıyordu benden habersiz.Acı içimde kurumuştu,tıpkı gözyaşları gibi.Tıpkı onlar akmadığı gibi,acı da içeride durmuştu.Geçmemişti,asla.Sadece yorulmuştu.Bağırdı,çağırdı,baktı kimse yok,sustu.Bağırışından ve feryatlarından daha büyüktü susuşu.Ne kadar kan dondurucu bir şeydi değil mi? Ağıza kelime gelmiyor.Bitiyor.Ama hâlâ içinde o senin.Cümlelere sığdıramıyorsun artık.Çünkü kimse duymuyor,herkes kulaklarını tıkamış.Sağır olmuş.
İçeriden kapı açılma sesi geldi,fakat ben hâlâ aynı durduğum yerdeydim.Bir şey düşünemiyordum.Olduğum yerde kalmıştım.Kanların her birinin yerdeki taş zemine damlayışını izliyordum.Ruhsuz bir varlık gibi...
"Mehir.Mehir!" Selin'in bağırarak ismimi söyleyişi kulaklarıma bir uğultu gibi geliyordu.Kendimde değildim,kafam da bir sürü ses vardı.
"Mehir ne yaptın kendine böyle!" Dedi dehşet içindeki bir sesle.Elleri arasına elimi alıp tişörtüyle bastırmaya başladı.Ben ise sadece hiçbir duygu barındamayan bir ifadeyle,aynı yere bakıyordum.
Kimse anlamayınca susarmış insan.Anlatamayınca da ağlamaz,haykırmazmış.Çünkü artık direnmezmiş,güç kalmazmış.Susuşuda en büyük feryadı olurmuş.
Devam Edecek...
Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın.Okuduğunuz için teşekkürler.🖤

ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANIM
ChickLitBazen öyle bir çıkmazın içinde hisseder ki insan,kaçmak için bir kapı bile aramaz. Dünya cehennemse,onun kolları cenetti.Nefes alışıma ilk defa bu kadar şükür ettiğimi hatırlıyorum.Bir kokusu var,asla tarif edilemez. "Sakın ümidini kesme." Her şey b...