5.Bölüm

31 6 2
                                    

Karşımda yaşlara boğulmuş bir arkadaşım vardı.Benim ise içime akıyordu bu yaşlar.Göl olup taşacaktı,ve ben,o gölde boğulacaktım.Ne iyileşecektim,nede iyileşmeye çalışabilecektim.Ben savaşı daha başlamadan  kaybetmiştim.Hastalık onunla savaşmama dahi izin vermemişti.Kaderim miydi bu? Hiç mutlu olamamak? Annemin bedduası mıydı?

Annem,nasıl bir beddua ettin sen?

Selin,odadan çıkar mısın," dedim ona bakmayarak.Şu an hiç iyi değildim.Asla değildim."Ama..." "Lütfen." Dedim.Bakışlarını yüzümde hissediyordum.Çok geçmeden kapı örtülme sesi gelince sıkıca yumdum gözlerimi.Boğazımda sanki lavlar vardı,konuşamıyordum.Neden? Allah'ım neden? Tüm ümidimi geri kazanmışken neden?

Lanet olsun neden daha önce gitmedin tedavi olmaya? Aptal bir korkun yüzünden hayatın darmadağın oldu Mehir.Aptalsın sen,aptal! Duydun mu beni? Kimsenin suçu yok,bütün suç sende! Kız sana kaç defa tedavi ol dedi,6 yıl boyunca peşinde koştu senin! Neydi bu inadın Mehir! Nasıl bir korkuydu da kendinden vazgeçtin! Ne oldu şimdi? Hayat bitti senin için.Anlıyor musun? Bitti!

Gözyaşlarım dışarı akmak yerine içime akıyor,acım arttıkça ruhsuz duruşum daha da artıyordu.Bir şey düşünemedim.Sadece kaldım öylece.Hayallerimle kaldım,umutlarımla kaldım.Her şeyimle kaldım.Eksildim ben hep.Kendimi toplamaya çalışırken aslında yavaş yavaş eksildim.Yanlış yapılan bir işlemdim ben.Ne kadar toplayarak yapmaya çalışsamda şıklarda o cevap yoktu.Eksilince sonuç bulundu.Ve o sonuç benim hayatımdı.Hep eksik olan hayatım...

Yüreğimin canhıraş sesi bütün benliğime çarpıyor,ve acı bir yankı oluşturuyordu içimde.Mahperi gibisin derdi bana babam.Ama yıldızların arasında kaybolacağımı,ve onların yanında tek kalacağımı söylemezdi.

Umut öldürücüdür.Onunla en güzel şekilde yaşarsın.Ama bir kere kaybettin mi ölümdür o.Çünkü onda her şeyini saklarsın.Hayallerini,mutluluğunu,huzurunu.Ve en önemlisi kendini saklarsın.Onun kilidi açılmamalıdır.

Nefes alış verişim gitgide artıyordu.Gözlerimden siyah bir perde inip kalkıyor,yorucu bir hâl bırakıyordu bedenime.Vücudumun uyuştuğunu hissediyordum,bedenimi kontrol edemiyordum.Tek hatırladığım şey sert bir şekilde yumuşak bir şeyin üzerine düşmemdi.Gerisi uçsuz bucaksız bir karanlıktı.

~1 Gün Sonra

Gözlerim acıyordu.Bebeklerim bir türlü açılmak istemiyor,benimle yarış yapıyordu.Ellerimi hareket ettirmeye çalıştığımda biraz biraz hareketlendiklerini hissediyordum.Başımda okkalı bir ağrı vardı,ve bu feci bir acı uyandırıyoru bedenimde.Her şeyimle bitmiş bir hâldeydim.Yorgundum.Sanki bir koşu yarışından çıkmıştım,dilim damağım kupkuruydu.

Beyaz ışığın gözüme vuran yoğunluğuyla inledim.Kafam zaten feci bir şekilde ağrıyordu ve üstüne bu ışık hiçte iyi gelmemişti.Kafam da sesler vardı.Fakat biraz zaman geçtikçe bunların kafamda olmadığını,gerçekte olduğunu anlamıştım.Bilincim yavaş yavaş daha iyi bir şekilde yerine geliyordu."Mehir,beni duyuyor musun?"  Dedi bir ses.Gelen soruya cevap vermek istiyordum,ama dilim o kadar kuruydu ki dudaklarım birbirine yapışmıştı."Meğir,eğer duyuyorsan elini oynat," Tekrar gelen sesle parmaklarımı güçsüz bir şekilde oynattım.Duyuyordum.Fakat konuşamıyor,gözlerimi açamıyordum.Ama ne zaman geçecekti bu ağrı? Ne zaman konuşacaktım? Sanki sonsuza kadar böyle kalacakmış gibi hissediyordum."Evet, duyuyor," dedi yine o ses heyecanla.Tanıyordum,ama çıkaramıyordum.Düşünmek bile yoruyordu,neden böyleydim... "Su..." Dedim çıkıp çıkmadığından emin olmadığım fakat çıktığını ümit ettiğim sesimle."Su..."  "Su istiyor," dedi o çıkaramadığım ses.Gözlerim hâlâ kapalıydı.Fakat etrafı duyuyordum.Fakat nedense o sesi çıkaramıyordum.Şu an tek ihtiyacım olan şey suydu.Ona aşırı ihtiyacım vardı."Mehir,aç ağzını hadi.Su getirdim sana," ağzımı yavaşça araladım.Omuzumdan kaldırıldığımı hissediyordum.Ağzıma gelen ferahlıkla derin bir nefes aldım ve içmeye devam ettim.Çok susamıştım.

Yavaşça nefes nefese geri çekildiğimde bir el tarafından hafif ıslak olan ağzımın  kenarı silindi.Kendimi yumuşak bir şeyde hissettiğimde yatakta olduğumu anlamıştım.Ama kahretsin ki gözlerimi hâlâ açamıyordum.Ve bu durum boğucu olmaya başlamıştı.

Birkaç dakika sonra gözlerim bir el tarafından açıldı.Gözlerim sarı ışığın verdiği ışıkla kamaşırken karşımda mavi önlüklü birini gördüm.Doktor muydu? Evet galiba öyleydi.Tekrar karanlığa döndüğümde gelen sesi dinledim.Muhtemelen doktora aitti hu ses."Gözlerinde bir hasar yok.Sadece yaşadığı travmadan kaynaklı,ve üstüne de ağır bir şokla üzüntü geçirdiğinden bu bedenine ağır bir yük bırakmış.Bu yüzden gözlerini açmakta ve konuşmakta  zorlanıyor.Yarım saate açılmış olurlar."   "Tamam,teşekkürler." Diye bir kız sesi duydum.Bu ses arkadaşıma aitti,o buradaydı.Peki ya,o erkek sesi kime aitti? Tanıdığım biriydi,bundan adım kadar emindim.

Devam Edecek...

Sizce o ses kime ait?

Mehir'in yaşadığı şeyin aynısını siz yaşasaydınız nasıl tepkiler verirdiniz?

Selin gibi bir arkadaşınızın olmasını ister miydiniz?

Okuduğunuz için teşekkürler,oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın.Yorumlarınız benim için çok önemli. 🖤



CANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin