|Cennet|

15 4 1
                                    


"Nasıl hissediyorsun?"

Gözlerimin içine ilgiyle bakarak sorduğu soruya karşılık tebessüm edip konuştum.

"İyiyim."

"Çok güzel," dedi gülümseyerek.

Aynı şekilde karşılık verip,önümdeki tepsiye çevirdim bakışlarımı.Uzanıp kaşığı elime aldım ve çorbadan küçük bir yudum alıp,içmeye başladım.Zira,şu an bile acıktığım her halimden belli oluyordu.Çünkü dediği gibi,hiçbir şey yememiştim bu saate kadar.Ve,fazlasıyla acıkmıştım.

Birkaç dakika süren sessizlikten sonra boğazını temizledi.Bakışlarımı önümdeki tepsiden kaldırıp ona odakladığımda gerilmiş bir hali vardı.

"Bir sorun mu var?" Dedim ilgili bir sesle.

"Aslında,evet." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ne peki?"

Sıkıntılı bir soluk aldı.Bir süre sessizce durup hüzünlü bakışlarla beni süzdü.Kelimeleri sanki ağzına getirip dışarı çıkarmakta zorlanıyordu.Ne düşündüğünü asla anlayamamıştım.Ta ki şu soruyu sorana kadar.

"Baban.Sence yaşıyor mudur Mehir?" Dedi durgun bir sesle."Çünkü,bu zamana kadar öldüğüne dair bir haber almadık.Biliyorsun." hiç beklemediğim yerden gelince bir anlığına sendelemiştim.Yutkunmak hiç bu kadar zor gelmemişti.

"Ve eğer,yaşıyorsa..."

"Bu imkansız," dedim.Çünkü ne demek istediğini anlamıştım."O benimle görüşmek istemez."

Derin bir nefes alıp saf bir üzüntüyle gözlerimin içine baktı,ve konuştu.

"Peki ama,neden?"

Gülümsedim.Bakışlarımı tekrar önümdeki kaseye çevirdiğimde çorbadan bir kaşık alıp ağzıma getireceğim sırada konuştum.

"Bunu yıllarca ben bilemedim.Sana nasıl cevabını vereyim." Deyip çorbadan küçük bir yudum aldım.Derince bir iç geçirip anlayışlı bir edayla başını salladı.Daha da bir şey diyemedi zaten.Zira,bu konunun nereden aklına geldiğini anlayamamıştım.Sadece tek bildiğim,babamın yanıma gelip bana destek olabileceğini düşünmüş olduğuydu. Bunu ďüşündüğüne adım kadar emindim.

Lakin,babam benim yanıma gelip bana destek olacak son insan bile değildi ki.Belki de 'Mehir' Diye biri yoktu onun hayatında.'Kızım' Diye biri yoktu.Kollarını sarıp, "Baban senin yanında" diyecek bir babam yoktu.

"Derler ki; anne kokusuyla baba kokusu çok farklıdır."

Keşke bu farkı anlayabilseydim.


~

Ayaz,Ayaz,Ayaz...Dünden beri tek zihnimde dolanan isim.Onu deli gibi özleyen kalbim.Kokusu için deli olan ruhum.Deli gibi ihtiyacım olan tek kişi.

Âşıktım...Ben Ayaz'a âşıktım.Hem de her şeyimle.

Üzülse mahvoluyordum.

Gülse bütün dünya ellerim arasında oluveriyordu.

Ve her konuştuğunda,sesi kulaklarıma bir ninni gibi ulaşıyordu...

Ve,

Daha fazla dayanamazdım,

Arayacaktım,artık onsuzluğa dayanabileceğimi sanmıyordum.Asla sanmıyordum.

Yan tarafımdaki konsoldan telefonumu kapmamla hemen kişilere girdim.İsminin üzerine tıklayıp aceleyle kulağıma getirdim telefonu.Heyecanım zirve yapmış bir durumdaydı,karnımdaki o ılık his oluşmaya başlamıştı bile.Allah'ım...

"Alo," açılan telefonla,o özlem duyduğum ses kulaklarıma eriştiğinde gözlerimin dolduğunu hissettim.Onu çok özlemiştim...çok bile azdı bu duygunun yanında.Bir anlatımı yoktu.
"Ayaz," dedim sessizce.Bir yanımda ona deli gibi kızgındı.Neden hiç aramamıştı beni? En azından bir "nasılsın" demesi gerekmez miydi?

"Mehir," dedi aynı karşılıkla."Evet Mehir,varmış demek ki öyle birisi değil mi?" Dedim kızgın bir sesle.İçimdeki hüsranla ona olan özlemim,kızgınlığım hepsi karışmıştı.
"Haklısın...Gerçekten çok özür dilerim.Şu sıralar aşırı yoğunum.Randevular hiç bitmiyor," Bir şey demeyip onu dinlemeye devam ettim."Ama yine de seni aramalıydım.Gerçekten çok özür dilerim.Çok kızdın mı bana?" Sesindeki pişmanlık öyle derindi ki,affetmeme gibi bir şansım yoktu.Nasıl olurda affetmezdim ki zaten.Gardım ona karşı bu kadardı işte.Zira,şu anda tribin zamanı değildi zaten.Ona deli gibi ihtiyacım vardı.Ve ben onu tam şu anda,yanımda istiyordum.
"Yanıma gelir misin?" Dedim fısıltıyla.
"Kendimi iyi hissetmiyorum."

"Neden? Bir şey mi oldu?" Korkusu sesine yansımış,ve tabii ki beni de alt etmeye yetmişti.Hemen atıldım."Hayır ben,korkma Ayaz.Bir şey olmadı.Sadece,iyi değilim.Sana anlatmam gereken bir şeyler var.Boğuluyormuş gibi hissediyorum." Dedim sesimin titremesine engel olmaya çalışarak."Tamam,ben hemen geliyorum.Birkaç dakikaya oradayım,tamam mı?" Dedi beni rahatlatmak adına yumuşak bir sesle.Sanki beni görüyormuş gibi kafamı salladım ve konuştum."Tamam."

Artık ses gelmeyince telefonu kapatıp yanıma koydum.Gözlerimi sıkıca yumup yatağın başlığına yasladım kafamı.Yanaklarımda hissettiğim sıcak,ıslak bir hisle küçük bir hıçkırık kaçtı ağzımdan.Allah'ım...neden bu kadar çaresiz hissediyordum? Neden...neden böyleydi her şey...?

Hâlâ aynı pozisyondaydım.Kalkacak,gözlerimi açacak,hareket edecek mecalim yoktu.Sadece Ayaz'ı istiyordum.Bana sarılmasını istiyordum.

Lütfen çabuk gel Ayaz,lütfen.


~

Çalan zille daha az önce açmaya mecalim olmayan gözlerim bir anda açıldı.Yataktan bir hışımla kalkmamla dış kapıya doğru koşmam bir oldu.Sonunda,sonunda...

Açtım kapıyı.Hızla atıldım kollarına.Aynı hızda kollarını bedenime sardığında içimden binlerce kez Allah'a şükürler ettim.Buradaydı.Ayaz gelmişti ve bana sarılıyordu.O buradaydı...

"İyi misin?" Hızla salladım kafamı.Gözyaşlarım görüş açımı berbat bir hale getirmişti."Sen geldin.İyi olmamam mümkün değil ki..." Dedim.Ve ekledim."Teşekkür ederim,çok teşekkür ederim."

Yavaşça içeri geçip kapıyı itti ve kapattı.Bedenini bedenimden ayırmadan saçlarıma derin bir öpücük kondurdu."Neyin var?" Dedi endişeli bir sesle.Başımı iki yana sallayıp kafamı boynuna daha da gömdüm.Kokusunu nefesim gibi çektim içime.Bu,bu nasıl bir kokuydu böyle...?
"Ben,iyi değilim." Hemen cevap verdi."Biliyorum.Ben her şeyi biliyorum." Saçlarımda hissettim ellerini.Günlerdir hayalini kurduğum şey şu anda gerçek oluyordu.İhtiyacım olan tek şey,onun varlığıydı.Ve o benim yanımdaydı.Ben de onun kollarındaydım.

Dünya cehennemse onun kollarının arası cenetti.Ve ben şu an cennetime kavuşmuştum.

Devam Edecek...

Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın.Okuduğunuz için teşekkürler.🖤

CANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin