"Mehir,"
Kafamı kaldırıp bana seslenen kişiye baktım,Selin meraklı gözlerle beni süzüyor,bir bana birde elimde durmakta olan kaşığa bakıyordu.Kıvanç ise onun seslenişi üzerine bana bakmaya başlamıştı
"Efendim?" Dedim.
"Bir sorun mu var,neden yemiyorsun?" Şaşkın bir şekilde başımı önüme eğdim.Ve,yemeğim olduğu gibi tabakta duruyordu.Dalmıştım galiba yine.
Hızla kendime gelmek adına silkelenip konuşmaya başladım."Ah,hayır bir sorun yok dalmışım." Ayağa kalkıp yanıma geldi,"Buz gibi olmuştur yemek,ısıtayım." deyip önümden tabağı aldı.Sıkıntıyla soluğumu bırakarak ellerimi masaya koydum.Neden bilmiyordum içimde anlamdıramadığım bir boşluk vardı,hiçbir sebep yokken huzursuz hissediyordum.Bu neden oluyordu bilmiyordum,fakat çok boğucu bir şeydi.
"Mehir?" Dedi Kıvanç ilgili bir sesle.Kafamı kaldırıp ona baktım.
"Efendim?"
"İyi misin?" Başımı sallayarak onu onayladım."Evet,"
Verdiğim cevaba karşılık kafasını usulca sallayarak önüne döndü.İnsanları endişelendirmeye gerek yoktu,nede olsa randevuları vardı,benim burada olmam bile çok saçmaydı zaten.Selin niye kendi evine çağırmamıştı ki,benim gibi hasta bir kızla kim aynı sofrada oturmak isterdi? Çocuk gibiydim resmen,yemeğimi Selin koyuyor her şeyi Selin yapıyordu.Cidden ne işe yarıyordum ben? Ne diye vardım bu hayatta? Bomboş bir insandım,etrafta bir heykel gibi duruyordum.Vardım ama bir işe yaramıyordum,sadece vardım.
"Al bakalım," Gülümseyerek yemek dolu tabağı önüme koyan Selin'e tebessüm ettim.Tekrar yerine oturup Kıvançla konuşmaya başladığında bende önüme döndüm.Kendimi zorlayarak yemeye çalıştım.Ama sadece çalıştım.Yiyemiyordum bir türlü.Huzursuzdum.
Fakat nasıl diyecektim bilmiyordum,yanlış anlamazdı umarım.Çünkü yemeklerin hepsi çok güzeldi,ama benim midem almıyordu.Aç hissetmiyordum."Selin," dedim utana sıkıla.Başını bana çevirdi,"Efendim?"
"Her şey çok güzel olmuş eline sağlık,ama yiyemiyorum.""Ama neden ki,dünden beri hiçbir şey yemedin." Bu sefer Kıvançta bana bakmaya başladı.Beni şöyle bir süzüp konuştu."Baya zayıflamışa benziyorsun.Selin fotoğraflarınızı gösterdiğinde iyi gözüküyordun." Derince yutkunup cılız bir sesle konuştum."Evet,biraz öyle oldu."
"Biraz?" Diye araya girdi Selin."Ben ortada birazlık bir şey göremiyorum." Sustum.Kıvanç Selin'e dönüp konuştu."Tamam gitme üzerine,acıkınca yer." Bu sefer de bana dönüp gülümsedi."Ama kahve içersin değil mi?" Dediğinde ortamı yumuşatmak istermiş gibiydi.Bu haline karşılık tebessüm edip kafamı salladım.Nedense bu çocuk,iyi gibi gelmişti bana.
Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANIM
ChickLitBazen öyle bir çıkmazın içinde hisseder ki insan,kaçmak için bir kapı bile aramaz. Dünya cehennemse,onun kolları cenetti.Nefes alışıma ilk defa bu kadar şükür ettiğimi hatırlıyorum.Bir kokusu var,asla tarif edilemez. "Sakın ümidini kesme." Her şey b...