Uçsuz bucaksız,dibi olmayan bir boşluğa bakıyordu gözlerim.Zihnimdeki sesler sanki boş bir odadaymışlar gibi sesleri yankı halindeydi,ve hepsi birden konuştuğu için allak bullaktı beynimin içi.Son bir adım daha attım yavaşça.Karşıya bakıyordum sadece.Sanki hiçbir şey yokmuş gibi.
Babam,kendi babam benim mutluluğu hak etmediğimi söylemişti.Yaşadığım bu iğrenç hayatın bana layık olduğunu söylemişti.
Demek ki öyleydi.
İçimde,boğazıma kadar gelen bir his vardı.Daraltıyordu.Sıkıyordu.Nefes almama izin vermiyordu.
Yani,o siyah lekelerin sebebi,benim hasta olmam mıydı? Küçükken de mi oluyordu bu lekeler?
Beynim,bana bir oyun mu oynamıştı bu zaman kadar?
Kafamdaki sesler,aslında benim arkadaşlarım mıydı?
Yürüdüm,korkusuzca.Saçma bir ruhsuzlukla.
Bugün,bana layık olan şeyi yapacaktım.
Ellerimle nefesimi kesecektim.
"Sen yaşamayı hak etmiyorsun Mehir."
"Senin hak ettiğin son bu."
"Seni ölüm bile kabul etmez."
Durdum.
"Ama belki,çocukluğundan beri hayran olduğun deniz seni kabul eder."
Baktım o derinliğe,o engin maviliğe.Baktım o boşluğa."Beni al,olur mu?" Dedim çıkmayan bir sesle.Ben mi demiştim,onu bile bilmiyordum.Kendimi hissetmiyordum.
İlerledim,daha da ilerledim.En uca kadar ilerledim.Durdum.Kafamı yukarı kaldırdım,son kez bulutlarla kaplanmış grimsi olan gökyüzüne baktım.Yağmur yağmak için hazırlık yapıyordu.
Sanki benim için yağacakmış gibi.
Kapattım gözlerimi.Dalgaların kıyıya vurma sesi mayıştırıyordu ruhumu.Rüzgârın saçlarıma her çarpışı geri savuruyordu onları.
"Mehir," dedi o tanıdığım ses.
Gözlerim hızla açılıp arkasına baktı.Gördü onu.
"Ayaz." Dedim.Ne diyecektim? Onun burada ne işi vardı? Burada olduğumu nereden anlamıştı?
"Mehir." Dedi tekrar.Seni yumuşak çıkıyordu.
"Senin,senin burada ne işin var?" Dedim fısıltılıyla.
"Seni seviyorum Mehir." Dedi sorduğum soruya cevap vermeden.
Yutkundum.Sesim o kadar cılız çıkıyordu ki.
"Bende,bende çok seviyorum."
Gülümsedi."Biliyorum." Dedi."Ben her şeyi biliyorum Çiçeğim."
Gözlerine baktım sadece.Kaybolduğum gözlerine.O ise gülümsüyordu bana,aynı şekilde gözlerime bakarak.
"Beni affet,olur mu?" Dedim sessizce.
Bir süre gözlerimin içine baktı."Afedilmeyecek bir şey yok Çiçeğim.Affedilmeyecek bir şey yok." Dedi."Ben her gün bugünü bekledim."
Kaşlarım çatıldı.Anlayamadım."Ne?"
"Eğer yaşamaya devam edecek olsaydın.Hep acı çekecektin Çiçeğim.Ve hep kendini suçlayacaktın."
Devam etti.
"Ve ben,mutlu olmanı istiyorum."
"Peki ama,sen?" Diyerek baktım ona.Sesim çıkıyor muydu,bundan bile emin değildim.
"Ben zaten mutluyum.Sen mutluysan,bende mutluyum." Dedi güzel bir tebessümle."Önüne dön,hadi."
Durdum.Arkamı döndüm.En korkunç şey bile,en normal şeymiş gibi geliyordu.
Düşünemiyordum.
"Seni çok seviyorum Ayaz. Canım 'dan çok seviyorum." Diye fısıldadım.İçimde kopan bir şeyler vardı.
Adım sesleriyle yanıma geldiğini anladım.Başını bana çevirdi.Gözleri cevap verdi;
'Daha fazlasını hissediyorum sana karşı' der gibi.
Başımı ona çevirdim bende yavaşça.Tebessüm ettim gözlerine bakarak.Bir yaş düştü yanağıma.Çeneme doğru kaydı.
Önüme döndüm.Bir adım daha attım.O da benimle beraber attı.
Benimle geliyordu.
Sımsıkı yumdum gözlerimi.Elimi ona doğru uzattım.Fakat,elim boşluğa geldi.
Hayır. Dedim. Hayır!
Gerçeksin sen!
Hayır!
"Uzatma elini,sadece bırak kendini Çiçeğim." Dedi.
"Ama...ama..."
Kesti lafımı.
"Belki orada yine beraber oluruz Çiçeğim," dedi."Ama başka sevgi olmasın,aynı sevgi olsun bizimle.Olur mu Canım?"
Başımı usulca salladım.
"Olur.Olur sevgilim.
Tekrar gülümsedi."Hadi," dedi."Üstündeki bütün yüklerden kurtul.Bir kuş gibi özgür ol,bırak yeşertsin seni deniz.Kurtul kafandaki sorulardan,seslerden."
Bir adım daha attım boşluğa.Son kez gözlerimi açıp ona baktım.
"Korkmuyorum." Dedim gözlerimi yumarak."Artık hiçbir şeyden korkmuyorum."
"İçindeki o cesaret tohumu kurtaracak seni.Korma Çiçeğim.Sakın korkma."
"Korkmuyorum."
Ve,bıraktım kendimi.
Yağmurda aynı süratle bıraktı kendini.
Bedenim çakıldı suya.Yaşadığım her şey bir şerit gibi geçti gözümün önünden.
Selin geçti.
Af diledim.Affet beni dedim.
Ve o kadar cebelleşerek yaşadığım hayat, şu anda bu suyun içinde bitiriyordu kendini.
Nefesim tükendi.Mavilik kayboldu,beynimdeki sesler sustu.Zafer susuşuydu bu.
Sonra,geriye hiçbir şey kalmadı.
Derin bir karanlıktan başka.
Son bir söz geçti içimden.
"Sen benim her şeyimdin Ayaz.Meğer içimde benimle yarış halinde olan kişi senmişsin."
"Belki onlar göremediler seni,ama ben gördüm.Belki onlar hissetmediler o güzel kokunu,ama ben hissettim.Oksijenim oymuş gibi içime çektim."
Mehiri seven Mehirdi.Ayaz değil.
"Deniz senin suyun olacak.Yeşertecek seni."
-Son-

ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANIM
ChickLitBazen öyle bir çıkmazın içinde hisseder ki insan,kaçmak için bir kapı bile aramaz. Dünya cehennemse,onun kolları cenetti.Nefes alışıma ilk defa bu kadar şükür ettiğimi hatırlıyorum.Bir kokusu var,asla tarif edilemez. "Sakın ümidini kesme." Her şey b...