"Sen,kafayı yemişsin." Dedim kin dolu bir sesle."Sen iğrençsin."
Sırıttı.Parmaklarını masanın üzerinde yavaşça ritim tutturuyor,ve sadece bana bakıyordu."Teşekkürler."
İçimdeki nefretle sinirim aynı süratle büyüyordu.Hızlı hızlı nefes alarak ayağa kalkıp sandalyeyi elimle ittim."Ne diyorsun lan sen,ciddiye almıyorsun beni öyle mi? Seni varya o pisliğinde boğarım anlıyor musun beni,seni mahvederim."
Gülmeye başladı.Ve sanki çok komik bir şey demişim gibi katıla katıla gülüyordu.Delirecektim.Kafayı yiyecektim.
"Sen normal değilsin," dedim inanamayan bir sesle.
Kahkalarını yavaşça durdurup yüzüme baktı,ve konuştu."Evet.Değilim."
Tamam.Artık yeterdi.Ya burada bu adamla adam akıllı konuşacaktık,ya da ben bu adamla daha fazla aynı ortamda kalmayacaktım.Zira,yoksa bir avukat olarak katil olacaktım.
Derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım.Sakin olmalıydım.Boğazımı temizledim ve gözlerimi açtım.Nazik bir sesle konuştum."Bakın,kızınız Mehir.Gerçekten iyi değil.Neden böyle yapıyorsunuz?" Dedim.Sonlara doğru sesim yalvarırcasına çıkmıştı."O benim çocukluk arkadaşım.Bir kez de olsa mutlu olmasını istiyorum.Neden bunu çok görüyorsunuz?" Suratında bir duygu yoktu."Ben,onsuz yapamam.O benim en yakınım.Onun mutsuz olmasına dayanamıyorum. O mutluluğa muhtaç.Yapmayın lütfen."
"Beni ilgilendiren bir durum göremedim ben."
Gerçek miydi bu adam,yoksa bir insan bu kadar merhametsiz olamazdı.Bir baba,böyle olmazdı.Bu söylediklerim,onun için sıradan şeyler miydi?
Sinirlerim,ellerimden kayıp gitmişti.Adeta çılgına dönmüştüm."Ne demek beni ilgilendiren durum ne,tam da seni ilgilendiriyor bu konular," Devam ettim."O senin kızın,anlıyor musun?"
"O benim için bir hiç."
Kulaklarım.Duydukları karşısında adeta uğulduyordu.Sinirden gözüm görmez olmuş,kulaklarım sağır olmuştu.Dediği bütün cümleler,zihnimde yankılanıyordu.
~Şimdiki zaman~
Titreyen elleriyle su içmeye çalışıyor,beynindeki cümleleri silmeye uğraşıyordu.
Bir baba,baba diyoruz baba.
Nasıl bir hiç der evladına?
Nasıl onu mutsuzluğa terk eder?
Nasıl onu anlamaz,nasıl sarılmaz.Nasıl öpüp koklamaz onu...
Kalbinin en güneşli yerinde olması gerekirken evladının,en fırtınalı yerinde nasıl yer edinir bir baba?Bu kavramın anlamına uymayan insanlara baba diyoruz.Bu da bizim ayıbımız olsun.
"Aptal," dedi sessizce."Aptal."
"Adam diye geziniyorsun ortalıkla.Bırak adam olmayı nasibini almamışsın bile."
Sinirden elindeki şişeyi sıkıyor,tam karşısına bakıyordu."Seninle konuşmak isteyen beynimin içine edeyim ben." Dedi.Gelen kapı sesiyle elinde olmadan sert bir ses,'gel' komunutunu verdi."Bebeğim," dedi Okan Bey kapıyı açarak."Sen iyi misin?" Endişeli bir sesle sorarak kızının yanına doğru ilerledi."O adamla konuşmak büyük bir hataydı baba.İnsan demeye utanıyorum onun için."
Kızının yanına oturdu.Bir müddet ona baktı.Sonra yavaşça elini cebine sokarak beyaz bir kağıt çıkardı içinden.Katlanmış olan bir kağıt."Bunu," dedi."O adam verdi,Mehir'e vermeni istedi." Kafasını önünden çevirerek babasının elindeki kağıda baktı Selin.O adam vermişti,ve bir de Mehir'e.Peki ya,ne diyecekti ona? "Ne yazıyor?" Diye sordu bakışlarını babasının yüzüne çıkararak."Bilmiyorum,bakmadım.Sakın ama sakın sen de bakma Selin,bu özel bir durum.Mehir'e ver,o okusun."İyi ama,içinde ne yazdığını bilmeden arkadaşına nasıl verecekti bunu? Ya onu üzecek ve yıkacak cümleler varsa içinde,ya onu mahvedecek satırlar varsa?
Buna nasıl izin verirdi?"Ama baba... "
"Aması falan yok Selin.Bir söz ver bana,ve sakın açma.Bu bir özel hayat meselesi,bir suç biliyorsun." Dedi.İstemsizce kafasını salladı Selin.
"Şimdi bana bir söz ver,sakın açma bu notu.Arkadaşının özel hayatına burnunu sokma."
"Ama baba,bu adam kim bilir neler yazdı.Bana Mehir hakkında neler dedi bilmiyorsun."
"Biliyorum.O bir insan olamaz.Ama,ona vermemi istedi.Ve kimsenin açmamasını söyledi.Bu ayıbı yapma sakın,direkt arkadaşına ver.Tamam mı?" Sıkıntılı bir nefes verip konuştu."Peki,tamam.Söz." Tebessüm ederek bir elini kızının sırtına koydu Okan Bey."Arkadaşın için böyle çabalıyor olman,çok gurur verici bir şey.Anlayışın için teşekkür ederim bebeğim." Dedi.Başını kaldırarak babasına baktı Selin."Asıl ben teşekkür ederim." Kollarını açarak kızının kendisine gelmesini işaret etti Okan Bey.Selin hemen atılıp sarıldı babasına.
Onun sıkıntıya düştüğü zaman tek tutunacağı yer babasının yanıydı.
Devam Edecek...
Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın.Okuduğunuz için teşekkürler canlarım 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANIM
ChickLitBazen öyle bir çıkmazın içinde hisseder ki insan,kaçmak için bir kapı bile aramaz. Dünya cehennemse,onun kolları cenetti.Nefes alışıma ilk defa bu kadar şükür ettiğimi hatırlıyorum.Bir kokusu var,asla tarif edilemez. "Sakın ümidini kesme." Her şey b...