|eserim|

16 4 3
                                    


"Seni anlamıyorum," dedi bağırarak."Nasıl olurda bu kadar umursamaz olursun!"

Sesi artık sinirden kısılmıştı Selin'in.Şu anda karşısında oturan şahıs,güya arkadaşının öz ve öz olan babası.Onu çıldırtmak için her şeyi yapmıştı resmen.

Gözleri sinirden dolmuş,elleri titremeye başlamıştı.Hızla önündeki sandalyeyi iterek sadece ikisinin olduğu oda da yüksek bir ses oluşmasını sağlamıştı."O kız neler çekti biliyor musun?" Dedi bağırarak.Sinirleri sanki ellerinden kayıp gitmişti.Durduramıyordu kendini."Aptal herif! Kızın ya o senin,kızın kızın,ne demek o benim için bir hiç?" Titreyen ellerini göğüsünün üzerine bastırarak derin nefesler aldı.Nefret dolu bakışlarla karşısındaki adama baktı.Hiç kimseden daha önce bu kadar nefret etmemişti.

"Hasta lan kız hasta hasta,anlıyor musun,bitti onun için hayat.Bu boktan olan hayatı yaşamak zorunda,yoksa ölecek.Anlıyor musun ölecek?" Dedi.Ve devam etti.

"Size ihtiyacı vardı lan bu kızın,size.Karının hayatını mahvettin.Bunu geçtim tamam, kızınınkini niye mahvettin lan! Bir kere aldın mı kollarının arasına,okşadın mı saçlarını? Yapmadın değil mi,yapmadın.Senin gibi biri yapamaz ki bunu,benimkide soru işte.Yine bir ümitle geldim buraya lan bir ümitle,dedim ki belki gelir,o yapmadığı şeyleri belki şimdi yapar.Belki pişmandır.Mahvolmuş bir hayatı kurtarır dedim biraz da olsa." Durdu.Ve sessizce fısıldadı."Fakat,en büyük hatayı etmişim.Cidden kendime lanet ediyorum." Hızla çantasını masanın üzerinden alıp odadan dışarı çıktı.Koridorda yankılanan kapı sesiyle herkes ona döndü.Fakat bu umurunda bile değildi.

Nasıl olurda bir insan bu kadar merhametsiz olurdu? Kalbi nasıl bu kadar kötülükle mühürlenmiş olurdu?

1 saat önce ~

"Mehir,o iyi değil." Dedim karşımdaki adama.Kafasını yavaşça kaldırıp yüzündeki ifadesizlikle konuştu."O kim?" Ne,o mu kim? Dalga mı geçiyordu?

"Ne demek kim? Kızınız,Mehir Öztürkten bahsediyorum," Kaşlarını çatarak ellerini çenesinin altına koyarak düşünüyormuş gibi yaptı.Gözleriyle odayı süzdükten sonra konuştu."Öyle birisini tanımıyorum ben."

Sakin,sakin olmalısın Selin.Sinirlerine hakim ol ve devam et.Derin nefes al,hadi.Ellerimi önümde birleştirip boğazımı temizledim.Kelimeleri güzel seçip konuşmam gerekiyordu,sinirlenmeyecektim."Nasıl yani,o sizin kızınız değil mi?" Tek kaşını havaya kaldırarak umursamaz bir edayla omuzlarını silkti."Arkadaşı mısın onun? O mu gönderdi seni." Dedi küstahça ve devam etti."Annesini öldürdü,şimdi de sıra bana mı geldi?" Bu adam,ne diyordu?

Masanın üzerindeki ellerime sinirden tırnaklarımı geçirmeye başlamıştım.Sakin kalmak,sandığımdan da zor bir boyuta gelmişti.Ve bu hiç hoş bir şey değildi."Karınıza onun istediği dışında dokunduysanız,ve onun intiharına sebep olduysanız.Neden suçu kızınızın üzerine atıyorsunuz ki?"

"Ne dokunması! Ne saçmalıyorsun sen kadın!' Bağırışı,bardağı taşıran son damla olmuştu.Elimi bir hızla masaya vurmamla yüzüne doğru gürlemem bir oldu."Bir,benimle düzgün konuş.İki,sesini alçalt ve sorularıma adam gibi cevap ver." Konuşmasına izin vermeden kelimeleri ağzına tıktım."Mehir'in kim olduğunu benden bile iyi biliyorsun.Burada bana palavra yapma.Ve,o kızın sana ihtiyacı var.Anlıyor musun beni?" Hiçbir duygu belirtisi yaşamayarak yüzüme bakıyordu sadece.Böyle insanı sinirden çatlatacak bir şekilde."Benim onun gibi bir kızım yok."

Gözlerimi yumarak derin derin nefesler çektim içime.Tamam,galiba bu sakinlik yeterliydi.Bu dille anlaşamayacaktık.
Ayağa kalkıp masaya doğru eğildim ve yüzüne baktım."Ne yaptı?" Dedim."Ne Ne yaptı?" "Mehir,size,sana ne yaptıda bu kadar kin besliyorsun ona?" Güldü.Evet,güldü.

"Benden karımı aldı," yumruğumu masaya geçirip aynı süratle bağırdım."Neyin kafasını yaşıyorsun lan sen,kendin mahvettin ya kadını lan.Vicdan azabını azaltmak için mi bu iftirayı atıyorsun kızına?" Bu seferde sanki komik bir şey varmış gibi büyük bir kahkaha savurdu.Yüzümü buruşturarak bütün nefretimle ona baktım."Deli,ruh hastası!" Dedim sinirli bir solukla.

Kahkahası yavaş yavaş sırıtmaya döndüğünde derin bir sessizlik oldu.Ve sonra alayla konuştu."Ne kadar da benziyoruz değil mi baba-kız? İkimizde deliyiz."

"Mehir deli değil!"

"Deli." Dedi.Ve ekledi."O normal değil."

"Kimin yüzünden peki?" Dedim alayla.

"Bilmem."

Bu adam benimle dalgamı geçiyordu,bu adam ne yapmaya çalışıyordu? Neydi bu adamın amacı?

"Bilmem?" Dedim tek kaşımı kaldırarak."Hıhı," Diye karşılık verdi yüzündeki pis sırıtışla.
"Ben sana söyleyeyim kimin yüzünden olduğunu?" Cevap vermedi.Aynı ifadeyle yüzüme bakmaya devam etti.Ve buda tabii ki sinirlerimin kontrolümün altından yavaş yavaş çıkmasına neden oluyordu.

"Senin."

Durdu.Bir süre sessizce bekledi.

Ve konuştu,

"O gerçekten muhteşem değil mi? Eserimle gurur duymam gerek."

Devam Edecek...

Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın.Okuduğunuz için teşekkürler 🖤

CANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin