4.3

4.2K 378 120
                                        

Harry'nin Ağzından

Siktir.

Bugün kaçacaktık. Bugün, lanet olası Wickendale Zihinsel Hastanesi'nden kaçacaktık. Hepsi buydu. Bugün için uzun bir süre beklemiştim, ve işte buradaydı. Daha önceden, eninde sonunda kaçacağımıza bütün varlığımla inanıyordum, fakat o gün gelmişti ve gerçek olmak için biraz fazla iyi görünüyordu.

Adeta endişeli bir yığın gibiydim. Sık sık endişelenmezdim, fakat şu an bu havalı halimi geride bırakarak beklenti içinde titriyordum. Korkunun sert kesimleri ile birlikte, alternatif düşünce ve kuşkuların da beynime doğru yol aldığını hissedebiliyordum. Heyecan midemde dönüp dururken, endişe kendini vücudumdan atmaya çalışmak için terleme yolunu seçiyordu. Her ne kadar Rose ve ben yapacağımız şeylerin üstünden binlerce kez geçmiş olsak bile, bu planımızda bir kusursuzluk veya boşluk olmadığı anlamına gelmiyordu. Fakat bu, bir şeyin yanlış gidebileceği anlamına da gelmiyordu. Ve bir şeyler ters gitseydi, ve o incilseydi yemin ederim ki-
Bu düşünce daha fazla ilerlemeden kafamı sallayarak onu uzaklaştırdım. O incilmeyecekti, çünkü buna izin vermeyecektim. İkimizi de buradan çıkartacaktım. Fakat gene de, bu baskı endişelerimi yok etmek için yeterlı değildi. Planı önce Rose'un başlatmasının işe yeterli olmadığı gibi. Lori elektrikleri kestikten sonra, iş ondaydı. Çünkü anahtar onun ellerindeydi. Hücresinden önce çıkacak olan oydu; zifiri karanlık koridorlarda yalnız başına dolaşacak olan.

Yatağımın kenarında oturmaktan başka bir şey yapmaya ihtiyaç duyarak, ayağa kalktım. Bir elimi saçlarımın arasından geçirerek, ileri geri hafifçe sallanmaya başladım. Ya benim hücreme bile gelemeden biri onu görürse? Ve ben bunun hakkında hiçbir şey yapamazsam?

Siktir, rahatlamam gerekiyordu. Tek istediğim Lori'nin işini hemen yapması ve bizi düşünmek için yalnız bırakmamasıydı, bu hepimiz için daha iyi olurdu. Fakat olayların hemen gelişmesi yerine, burada planımızın ve olasılıkların üzerinden milyonlarca kez geçtiğim çaresiz dakikaların içinde bırakılmıştım. Birinci kısım; Lori elektrikleri kesecek, Rose kendi hücresini açtıktan sonra beni de buradan çıkaracak, Rose çantalarımızı alırken ben James ile baş edecektim. Daha sonra tekrardan buluşacaktık. Zihnim, yaşayacaklarımızın geri kalanını sıralamak için başka düşünceler ile biraz fazla dolmuştu. Rose ile sonunda nasıl yalnız olabileceğimiz gibi düşünceler. Bunun önüne geçmeye çalışan bir gardiyan veya görevli gibi. Buradan çıktığım, sonunda özgür kaldığım bir an gibi. Öyle ki bu düşünceler, sözde delilere yardım etmesi gereken bu yerden kaçıp kaçmamam gerektiğini biraz da olsa sorgulamama neden oluyorlardı.

Ve sonra, ışıklar kesildi.

Rose'un Ağzından

Endişeli olduğumu söylemek, sanırım şu anki durumumu anlatmaya yetmezdi. Gergindim, midem bulanıyordu ve nefes alamıyordum. Kendime bunu mahvetmemem gerektiğini söyleyip duruyordum. Harry'yi buradan çıkarmak uzun süredir tek amaçladığım şeydi, ve bunu başarmam gerekiyordu. Eğer çıkaramasaydım sonuçları ne olurdu, kim bilir?

İçimdeki tüm gerginlik onun metaline aktarılmışcasına, cebimdeki anahtar bana fazlasıyla ağır geliyordu. Gözlerim beni içeride tutan parmakların arkasındaki kilide doğru kayıp duruyor, onu açma isteğim git gide artıyordu. Harry'nin hücresine giden yolu kafamda bozuk bir plak gibi tekrarlayıp duruyordum, taa ki bu sinir bozucu bir hale gelene kadar. Onu şimdi orada hayal edebiliyordum, neredeyse benim kadar gergin. Ağzında bir sigara, ve kaşlarının ortasında stres dolu kırışıklıklar olduğuna neredeyse emindim. Belki de oturup bacaklarını sallıyor, belki de bir topmuşcasına bütün vücuduyla ileri geri sallanıyordu.

Ve belki de bu şu an düşünmem gereken en son şeydi, fakat buradan çıkıp sonunda birbirimizle istediğimiz biçimde bir arada olmamız için sabırsızlanıyordum. Buradan kurtulma ihtimalimizi düşünce, Harry'nin güçlü vücudunu, pürüssüz derisini, tombul dudaklarını ve güzel ellerini hissedebiliyordum. Tabii ki de kaçmak istememin başka nedenleri de vardı, fakat bu yere karşı korkum ve stresim, beni unutmaya sürüklüyordu.

psychotic | [türkçe]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin