❤🌾Yaz geldim geliyorum diyordu, mayısın yarısı çoktan bitmişti. Haliyle işler çoğaldı, herkes tarlalarda mahsülüne bakıyor, bu yıl bereketli diye seviniyordu.
Saru ise hem ev hem de tarlalarla ilgileniyordu. Öncelikle acilinden yemek yapmayı öğrenmeliydi, oğlana yarı pişmemiş et yediremezdi ya da lapa olmuş pilav, insan gibi yemek yapmalıydı.
"Ruşen teyze tavuğun yanına domatesle patates mi doğranır ya, atarsın tencereye kaynatır yersin. Ne diye uğraştırıyorsun insanı?" Ruşen teyze oğlana delirmiş gibi baktı.
"Bir haftadır geliyorsun yemek öğrenecem diye, beni deli edip öyle gidiyorsun oğlum. Güzel, lezzetli olsun diye katıveriyorum yanın, şimdi de taş fırına götürüp pişirecez. "
Hala garip garip yemeğe bakıyordu Saru, hadi hepsini anlamıştı da defnenin yaprağının ne işi vardı ulan yemekte. Hayvana versen yemezdi.Neyse dedi içinden, köyde en güzel yemek yapan kadın buydu. Ee işi biliyordu demek ki de yapabiliyordu. Dikkatle izledi kadını tüm gün Saru, yemek pişince büyükçe bir tabağa yemekten verdi kadın.
Saru köydeki herkese maddi manevi destek olurdu, ondan dolayı kimse ondan bir şey esirgemezdi.
Sıcak tabağıyla eve geldi, mutfağa koydu elindekileri. Yanına azıcık lapa pilavından yapıp günü geçirecekti öyle, yemekten sonra çocuğa pansuman yapacaktı daha.
O oyalana dursun Hasancık Zorlukla gözlerini araladı. Canı çok yanıyordu fakat aynı zamanda çok rahat bir yerde uzanıyordu. Öldüğüne inanmıştı o gece fakat cennet böyle bir yer de değildi sanırsa.
Ayağa kalkamasa da etrafına baktı Hasan. Duvarda bir sürü tüfek vardı, her tarafta kurşun ve hayvan derileri mevcuttu. Ürperdi Hasan fakat korkmadı, evin sahibi kimse ona çok iyi bakmış olmalıydı, yoksa mümkünü yok ölürdü.
İçeriden ıslık sesleri duymaya başlayana kadar düşündü, ailesi onu aramış mıydı? Cemil'e ne olmuştu? Onu kim kurtarmıştı ve en önemlisi kaç gündür uyuyordu?
Fakat bunların cevabını asla alamayacaktı. Konuşup yazamıyordu, evin sahibi onu sokağa atınca evini nasıl bulacaktı ki? Bulamayıp ölecekti yine.
Bodoslama daldı odaya Saru, oğlanla göz göze geldiler. İşte şimdi korkmuştu Hasan, karşısındaki adam çok iriydi. "Uyandın sonunda be çocuk. Nasılsın şimdi, iyi misin? Benden korkma, sana zarar vermem. "
Sadece baktı Hasan ,parmağını okey anlamına gelecek şekilde kaldırdı fakat Saru bunu neden yapmıştı anlamamıştı.
"Konuşsana oğlum, kim yaptı sana bunu? Bulunca öldüreceğim o şerefsizi."Aklına Cemil gelen Hasancık korkuyla geri geri gitti. Derin derin nefesler aldı."şş korkma, burada benimle güvendesin. Kimse bu eve giremez tamam mı?"
Başını tamam anlamında salladı.
"Konuşmayacak mısın? Ulan dilsiz misin amına koyayım?"
"Iı-ı. " Evet demişti kendince. Başını aşağıya yukarıya hızla salladı.
Ulan, hakikaten dilsizdi ulan. İçi acıdı, kik bilir o gece ne kadar çok bağırmak isteyip bağıramamıştı. Gözlerini kan bürüdü Saru'nun. Gerekirse tek tek gezerdi kapıları da yine bulurdu o adamı.
"Okuma yazman var mı?"
Başını sağa sola salladı, hayır demekti bu.
İşe önce okuma yazma öğretmekle başlayacaktı oğlana."Ben onu da öğreteceğim sana."
Her şeyi tek tek öğreteceği gibi...
🌾❤🌾❤🌾❤🌾❤🌾❤🌾❤🌾❤
Geçiş bölümü gibi düşünün bu bölümü, bundan sonraki bölümler kalp krizi riski taşıyor efendilerimmm
Bölüm nasıldı??
Sizi seviyorum ❤💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg