🌾❤Akşam olmuş eve gelmişti Saru, iki gündür olduğu gibi yemeği yine sinide fakat Hasancık kendi odasındaydı.
Yani iki gün önce ayırdığı odasında..
Ofladı Saru, ne kadar konuştuysa da oğlan evde Saru hiç yokmuş gibi davranıyordu. Genç adamın moralini epeyce bozuyordu bu durum. Evden çekip gitmesin diye de bir şey demiyordu.
Elini yüzünü yıkayıp sininin yanına oturdu. Yine çok güzel yemekler yapmıştı Hasancık, afiyetle yedi yemeği Saru. Birlikte yeseler daha çok lezzetli gelirdi yemek fakat şimdilik böyle olması daha iyiydi. Tabii Saru bir gün patlayıp çocuğun üzerine gitmezse.
Yemek bitince kaldırıp bulaşıkları yıkadı Saru, canı çok sıkılıyordu. Konuşmasa bile evin neşesi olmuştu Hasan, o gülümsemesi, masum bakışları yeterdi çiçekler açtırmaya.
Şöyle bir düşünmeye başladı Saru. Hasan gerçekten tatlı bir oğlandı, şeytan tüyü vardı resmen. Güzeldi bir yandan da , yani Saru'ya göre çocuk gün geçtikçe güzelleşiyordu sanki.
Sonra becerikliydi, of bile demeden her işe koşturmaya çalışıyordu. Yaşının kaç olduğunu bilmiyordu, gerçi bilse ne değişecekti bilmiyordu Saru. Dün meydanda köyden genç bir adamın Hasan için hamile kalıyorsa yakında bir erkek bulur kendisine dediğini duymuştu.
Sinirle derin bir nefes aldı Saru, vermezdi ki. Amına koyardı Hasan'a göz dikenin. Hem Hasan istemezdi ki hiçbirini, istemezdi yani, istemesin yani. Hem kudurmamıştı ya oğlan bekar bekar yaşarlardı beraberce.
Kendi kendine triplenmeye başlamıştı bile Saru, kendi kendine kuruluyor saçmalıyordu.
En iyisi Timur'un yanına gitmekti, hem kartal da olacaktı bu akşam, kafasını dağıtırdı. Saru evden gitmişken Hasan kasık ağrısıyla başbaşa kalmıştı.
Önceki ay kanaması çok az olmuştu ve ağrı ya yapmamıştı ama bu seferki epey kötü geçiyordu. Yanına sürekli gittiğini Hatice annesine gidecek deftere yazacaktı problemini.
Eline kalemini kağıdını alıp yola koyuldu Hasancık, ağrısı devam ederken hareket etmek ölüm gibiydi. Yine de hızlıca kadının kapısına varmış, kapıyı çalmıştı.
Tek başına yaşayan Hatice anası da hemen kapıyı "Yavrum sen mi geldin? Haydin gel içeriye." İçeriye girdi Hasan.
Oturma odasına gidip sedire oturdu. Hatice anası çay koyup getirdi önüne. Köyde hem hemşire hem ebeydi kendisi, köye gelen doktordan öğrenmişti her şeyi vakti zamanında.
"Ee yavrum nasılsın iyi misin?"
Başını iyiyim anlamında salladı oğlan, "Ben de iyiyim yavrum, görüyorsun halimizi. Didinip duruyoruz. "
Kağıda "Allah kolaylık versin Hatçe ana ." Yazdı. "Sağ ol yavrum sağ ol."
"Adet oldum hatçe ana, çok ağrım var. Bu ağrı nasıl geçer? Hep ağrıyacak mı böyle?"
Hatice anası şefkatle baktı oğlana "Sana sıcak su getireyim de ayaklarının altına koy yavrum tamam mı?"
Tamam anlamında başını salladı Hasancık.
Hatice annesi sıcak su getirip ayağının altına yerleştirdi. "Oğlum bu ağrılar kısa süreli anca böyle diner. Hep geçsin diyorsan da evlenmen şart. Yani senin için nasıl desem, birlikte olman lazım bir erkekle. "
"Neden?"
"Öyle derler, yani ben böyle bilirim oğlum. Sen bilirsin yine de ama bu böyle olmaz, yok mu beğendiğin ya da seni beğenen biri. "
Utandı Hasancık, onu kim beğenecekti ki Allah aşkına. Kim severdi onu, bu kafar kusurluyken kim isterdi onu? Kimse..
"Yok."
"Eh nasip oğlum, belki çok yakınındadır nasibin. Buralara kadar denk gelmen Allahın bir işidir belki. Saru seni buldu getirdi, Allahın işidir bu da. "
Belki de diye düşündü Hasan.
Kadının neyi kastettiğini bile anlamamıştı.
❤💦🌾❤💦🌾❤💦🌾❤💦🌾❤💦🌾❤
Bir sonraki bölüm;
"Evlenmem lazımmış. "
"Ne? Neden evlenmen lazımmış amına koyayım?"
Evet arkadaşlar, önce tabii ki saru aşık olacak. Yok öyle bedava sevgi aşk
Bölüm nasıldı?
Sizi seviyorum 💦❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
Ficção GeralKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg