Diğer bölüm final :)
☘️
Uyuyan oğlanın ensesinden koklayarak öptü Saru, bugün fabrikadan sabaha karşı gelmiş, uyuyan güzel sevgilisini görür görmez tüm yorgunluğu buhar olup uçmuştu bedeninde.
"Saruhan?" Hasan uyku mahmurluğuyla arkasından ona sarılan adama çevirdi başını, hala çok uykuluydu ve şimdi sevgilisine sarılarak uyumak istiyordu. "Efendim güzelim? Uyu sen bir şey yok fabrikadan geldim."
"Hmm..."
Saru'nun olduğu tarafa dönüp adama sarılmış ve göğsüne sokulmuştu usulca, artık karnı iyice kenetlenmesine izin vermiyordu. Oğlanın alnından öptü, kokladı ve gülümseyerek gözlerini kapattı Saru. Hasan'ın tatlılığı bazen başını döndürüyordu.
"Öpsene.. birazcık..." Hasan başını geriye çekip konuştuğunda Saru hafif bir kahkaha attı ve gözlerini açtı. "Nerenden öpeyim peki güzelim, gerçi her yerin lezzetli duruyor ama."
Bu ara çok yorulduğu için Hasan'ı ihmal ettiğinin farkındaydı, öyle ki artık oğlan dayanamayıp ilgi bile talep eder olmuştu.
"Her yerimden..." Hasan'ın kıkırdayarak kurduğu cümle Saru'nun inanılmaz hoşuna gitmişti elbette. Hasan hamile kalmadan önceki tüm birlikteliklerinde Saru bacaklarından tutun vücudunun her bir kıvrımını öpüyordu tek tek, muhtemelen şimdi de aynı ilgiyi istiyordu Saru'dan.
Elbet istediğini yerine getirirdi adam.
Yatakta doğruldu, battaniyeyi üstlerinden attı ve karnından başlayarak vücudunun her bir noktasını öpmeye başladı Saru, Hasan gıdıklandığı için kıkırdayor, Saru'ya işitsel bir şölen sunuyordu üstelik.
Aşağıdan yukarıya devam eden dudakların serüveni Hasan'ın dudaklarında son buldu dakikalar sonra. Önce öpmüş ardından koklamıştı uzun uzun.
"Teşekkürler, beni böyle bir adama çevirdiğin için... Sen olmasaydın Hasan... Bilmiyorum ben nasıl yaşardım... İyi varsın güzelim, benim güzel ailem."
Hasan gülümseyerek kollarını Saru'nun boynuna doladı ve adamın dolan gözlerinden öptü usulca. "Teşekkürler... Beni sevdiğin... İçin."
Birbirlerine aile oldukları için.
☘️
Piknik sepetini ağacın gölgesine koydu Selma, ağzını kurabiyelerle dolduran Hasan'la kahkaha attı.
İkisinin de kocası balık tutuyordu az ileride.
"Ya Hasan yavaş yesene şunu, elinden almıyorum ya." Hasan ağzındakini yutmak için çabucak çiğnedi ve Saru'nun eve paket paket aldığı içeceklerden birini içmeye başladı. "Çok güzel... Bir daha yap."
Selma'nın yaptığı kurabiyeler hiç kimseninkine benzemiyordu, eşi benzerleri yoktu resmen. "Ay sen iste yeter ki Hasan'ım yaparım ben elbet."
Hasan şirince gülümsedi. "Bunlar balık... Tutamıyor... Aptallar." Selma bir kez daha kahkaha attı. İstediği yemeği bir türlü yiyemeyince sinirleniyor ve etrafa böyle hakaretler ediyordu sakinleşene kadar Hasan.
Bu halleri inanılmaz sevimliydi.
"Bu aslanı doyurmak kolay mı? Bol bol tutmaları lazım." Eliyle uzanıp epeyce büyümüş karnı okşadı Selma, oğlan çok sağlıklıydı çünkü üçü de gözü gibi bakıyordu Hasan'a.
Oğlan da karnını tuttu sakince, sinirlenmemeye çalışıyordu. "Ama acıktım... Aşkım!" Hasan'ın bir anda Saru'ya seslenmesiyle genç adam arkasına döndü ve ağacın dibinde karnını tutan sevgilisine baktı.
"Bir şey mi oldu güzelim?!" Yanda Timur güldü. "Van gölü canavarı bu çocuk ya, bu ne balık aşkı." Hasan dudaklarını yaladı. "Balık!.. yok mu hala?" Timur kahkaha atarken ben demiştim der gibi baktı Saru'ya.
"Birazdan olacak güzelim, azıcık daha bekle." Homurdandığını görünce gülümsedi Saru. "Şunu bırakıyorum buraya Timur, karını gönderirim yanına, benim güzelim ilgi bekliyor belli ki benden."
Timur başını salladı. "Bırak abi, karnındakinden daha bebek bir eşle ilgilenmek zor tabii."
Saru sadece Timur'un koluna vurup ağacın gölgesine doğru yürüdü. Selma hemen oturuşunu düzeltti, abisi gibi gördüğü için Saru'ya saygı duyuyordu.
"Selma, abicim kocan seni çağırıyor git bak hele." Selma hemen ayağa kalkarken Saru da sevgilisinin dibine oturmuştu. "Senin canını yerim ben, balık mı istiyorsun sen?"
Hasan içmeye devam ettiği meyve suyu ağzındayken başını salladı sadece. "Kurban olurum lan sana, sen daha bebeksin nasıl doğuracaksın merak ediyorum." Hasan'dan minik bir kıkırdama kazandı Saru.
"Bilmiyorum ki!"
Saru'nun kahkaha atmasına neden oldu cümlesi, gittikçe daha da güzel geliyordu oğlan gözüne, yiyip bitirecekti utanmasa.
"Yüzdüreyim mi seni? İster misin? Bebeğe de iyi gelirmiş hem." Sabah akşam her an Hasan'ı memnun etmek istiyordu. "Olur, sonra da... Balık!"
"Ben seni yiyeceğim balık niyetine."
Hasan omuzlarını silkti. "Ye!" Saru bu güzellik karşısında dişlerini sıkmak zorunda kaldı, neyle sınanıyordu böyle bilmiyordu. En etkili büyü bile onu ayıramazdı Hasan'dan.
Emin olmuştu.
Oğlanı çabucak yan bir şekilde kucağına aldı ve beklemediği anda göle doğru koşmaya başladı, Hasan çığlık atarken diğer ikili kahkahalarla onlara güldü.
Hasan balık diye diye balık olmuştu.
☘️
Bölüm nasıldı?
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg