bölüm 30

11.2K 780 81
                                    


💜🌟

"S-sar-saru h-han?"

Saru gözlerini hızla açarken duyduklarını bir an algılayamadı. Hasan ile göz göze geldiklerinde hemen toparlanıp Hasan'ın yüzünün her tarafını öptü.

"Güzelim, o kadar korktum ki bir şey olacak diye. Ama şükür ki iyisin." Az önceki konuşmayı duymamıştı.

Hasan kendisini bir kez daha zorladı. "Sa-saru-h-han!" Saru'nun ağzı bir kaç defa açılıp kapandı. Her zaman şok olduğunda davrandığı gibi ne diyeceğini bilemedi.

"Sen adımı, benim adımı yani.. Sen benim adımı mı söyledin?" Elleri titriyordu, gözleri dolacak gibiydi. Kendisini bir aciz bir kulmuş gibi hissetti, Hasan'a aciz bir kul.

Hasan hafifçe gülümseyerek Saru'nun gözlerinin içine baktı, artık kocasına kocacım bile diyebilirdi yahu. İçi dolu dolu olmuş bir şekilde bakıştırlar.

Dağ gibi adam dayanamayıp küçük bir çocuk gibi ağlamaya başladı. Hasan'ın sesi pürüzlü ama yumuşaktı, kulağı tırmalamıyor aksine okşuyordu. Sesi de kendisi gibiydi, güzel ve sevimli.

Hasan neden ağladığını bildiği kocasının elini sıktı ve sıkıca tuttu. Şuan sarılmak istiyordu. Saru da bunu anlamış olacak ki üzerinde eğilerek sıkıca sarıldı minik bedene. Boynuna kafasını yaslayıp her bir noktasını öptü ağlayarak.

Hasan tek bir kelimesiyle onu kendisine köle etmişti.

"Sana öyle bir sevdalandım ki küçük oğlan, ne yer ne gök böylesini ne gördü ne duydu bilesin." Hala boynunda soluklanırken konuştu.

Onlar sarmaş dolaş dururlarken doktor içeriye girdi ve ikilinin kendilerini toparlamasına neden oldu. "Evet, iyi misiniz küçük bey?"

Hasan zayıf bir evet dedi.

Doktor gülümsedi ardından "Güzel, test sonuçlarını güzel. Herhangi bir sorun yok, bebek de çok sağlıklı bu arada. Sadece sık sık konuşmanı istemiyorum. Zor bir kelime söyledikten sonra uzunca bir süre konuşma. Bir kaç saat mesela, çünkü ses tellerin yeni açıldı ve tahribata uğramasını istemeyiz. Kendini asla yorma, bir yıl sonra bülbül gibi şakırsın. " Doktor gülerek konuştuktan sonra odadan çıktı.

Saru Hasan'ın alnını öperken konuştu. "Kendisini asla yormayacaksın tamam mı?" Hasan başını salladı, ilk kez konuşuyorken bunu kaybetmek istemiyordu.

Kapıya baktı ardından, Selma ve Timur'u merak ediyordu. Gelmemişler miydi? Kapıya bakan güzel sevgilisine baktı Saru.

"Timur çalışmaya başladı güzelim, ameliyattan çıkana kadar bekledi seni. Selma da sen ameliyattan çıkana kadar dua okudu ve bekledi ama belki seni taburcu ederler diye eve gitti, evi hazırlayıp yemek yapacak. Çok mutlu oldular sen sapasağlam  çıkınca. " Hasan gülümsedi.

Eve gitmek istiyordu.

"E-eve." Saru anladı hemen, hep anlardı Saru. Konuşmamışken bile anlamıyor muydu sanki?

"Güzelim birazdan doktorla konuşup seni çıkartacağız akşama doğru. Gideceğiz evimize, seni bir güzel seveceğim evimizde. Yeni yuvamızda. "

Çok özlemişti Hasan'ı. Onu belinden sararak burnunu saçlarına dayayarak uyumayı. Her tarafını öperken minik kıkırtılar duymayı. İncecik elleriyle iş yaparken Saru'nun ellerine vurup onu sessiz azarlamalarını.

Saru, çok özlemişti.

🌿

Akşam;

Hasan Saru'nun kucağında girdi ilk kez gördüğü evine.  Geniş ve çok güzeldi, eşyalar biraz eskiydi ama olsun. Bu bile çok güzeldi.

Timur işten daha çıkmamıştı, yarım saat sonra evde olacaktı. Saru, Timur bile adam oldu diyerek Hasan'a işini anlatmıştı.

"Ayy Saru abi kanepeye yorgan serdim ben, oraya yatır, gözümüzün önünde olsun, çok özledik. " Hasan gülümsedi Selma'nın tatlı telaşına.

Saru kanepeye yatırır yatırmaz Hasan kollarını Selma'ya bakarak açtı, Selma da bulduğu fırsatla hemen Hasan'a ilerledi ve sıkıca sarıldı.

Onlar kendi aralarında hasret giderirken saru da yaşadığı bir sürü duygunun vermiş olduğu ağırlığı üstünden atmak için duş almaya gitti odalarına.

Binbir duyguyu o kadar yoğun yaşamıştı ki bir kaç hafta içinde 10 yıl yaşlanmıştı resmen. Hızlıca duşunu alıp salona geldi tekrar, Hasan mışıl mışıl uyuyordu. Alnından öptü.

Mutfakta bir şeyler yapan Selma'nın yanına ilerledi. "Bacım ne ettin bakalım? Yapılacak iş varsa yapayım bende."

"Yok abi sağ ol, bitti yemekler. Tavuklu patatesli yemek yaptım, yanına azıcık bulgur pilavı, biraz da salata yaptım. Yeter herhalde."

"Yeter abim yeter. Selma siz evlenmek için ne zaman gün alacaksınız? Bak bu iş uzarsa buralarda da laf olur, seni üzerler. Timur piçine hiçbir şey olmaz, seni harcarlar." Selma düşünceli düşünceli durdu.

"Abi görüyorsun işte sende, vakit bulamadık ki hiç. Alırız yakında, bir de abi nasıl olacak bu iş? Yani Timur bunca yıl abim gibiydi, hem sevdiği var onun." Saru garip garip baktı Selma'ya.

"Kızım sende hiç akıl yok mu? Timur seviyor olsa, o deli seni buraya getirir miydi? Tutar köyün ortasında konuşurdu yok öyle bir şey diye. Onun bahanesi o, aklını kullan bacım, ben evime Hasanı aldığımda ona aşık mıydım? Bende sözde başkasını seviyordum. Ama bak? Simdi ne haldeyim."

Saru nasihatini verip kanepede uyuyan güzelinin yanına ilerledi. Selma saru abisine hak verdi, bu evlilik onlar için hayırlı ve güzel olabilirdi.

Onlar çok mutlu olabilirdi.

🌿🌟💜

Selmanin korkuları var ve onları timur saru ve hasanla aşacak.

Kadın onlar günümüzde de geçmişte de hiç kolay olmadı.

Bölüm nasıldı???

Yorum yapmayınca yazariniz kendisini fsm köprüsünden atası geliyormuş, öyle duydum

Sizi seviyorum 💜

Nazende sevdiğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin