❤🌟Timur ve çocuk yer sofrasında bakışıp duruyordu, hayır Timur'un gülesi geliyordu ama kendisini tutmalıydı. Onlara elinde ekmek bıçağıyla sert sert bakan bir Saru vardı.
Sini üzerinde duran menemene baktı Timur, eliyle ekmeği daldırdı menemen tavasına. Ardından çocuğa doğru uzattı, bu bir tür barış demekti.
"Ye bakim, aç ağzını aaaa." Salak kendi ağzını da açmıştı, Hasancık ise istemsiz ağzını açıp ekmeği kabul etti. Saru ise ortamda ne oluyor hala anlamamıştı.
Sabahın köründe Timur gelmiş bağıra bağıra niye avuçladın çocuğun götünü diyince ikisini de uyandırmış dilsiz oğlanı ise epey korkutmuştu.
Oğlan Saru'ya sıkıca sarılmış Saru ne derse desin yarım saat ayrılmamıştı ondan. Şimdi ise bakışıyorlar mıydı amına koyayım diye geçirdi içinden Saru. "Sen niye sabahın köründe geldin piç?"
Ağzındakini çiğnemeye çalışan Hasan ise duyduğu küfürle inanmazca baktı Saru'ya.
"Ne bakıyon çocuk, piç küfür sayılmaz. "
Timur kahkaha attı."Niye olacak şerefsiz, cemil'den haraç alacağız ya bugün. Erkenden gitmek lazım, o pezevenk şimdiye hazırlamıştır parayı. " Hasancık Cemil ismini duyar duymaz istemsizce Saru'ya yaklaştı. Korkuyordu.
Saru oğlanın suratını görmüştü. "Ne oldu? Bir şey mi var?"
Sadece önüne baktı Hasan, hiçbir şey yapmadı başka. Saru ise tüm kahvaltı boyunca bir şey dememiş her şeyi eliyle yedirmişti oğlana.Kahvaltı bitince Timur yerdeki siniyi kaldırmış saru ise oğlana pansuman yapmıştı odada. Çocuğun pantolonunu düzeltirken "bu akşam geç döneriz, iki üç köyden haraç toplayacağız. Akşam olunca yat direkt olur mu? Söylerim Hatice ana sana yemek getirir. "
Başını olumlu anlamda salladı Hasan. Kendisi de yemek yapardı ki, başkasına ne gerek vardı?okumayı öğrenince hepsini diyecekti Saru'ya. Yemek yapmayı da ev temizlemeyi de çok iyi biliyordu Hasan.
Saru ve Timur yola çıkmışlardı bile, ilk iş Cemil'in evine gitmek oldu. Kapıyı çalıp beklerken evdeki oğlana benzeyen bir kadının iş yaptığını gördüler bahçede.
Saru kadına ilerledi. "Kolay gelsin."
"Sağ olasın."
"Ben gelmeyeli neler oldu buralarda. En son 3 ay önce geldim. Cemil bir işler çevirdi mi?" Ağzından laf almalıydı bu kadının ,belki de oğlanın akrabasıydı.
"Bir şey olmadı ağam, ağamız da iyidir. Normal yaşayıp gidiyoruz."
"Bu aralar kaybın var mı? Bir oğlan."Kadının gözleri karardı. "Oğlum, oğlum vardı dilsiz. Kaçmış gitmiş evden, Cemil ağa dedi, hayvanlar parçalamış. Ölmüş oğlum. "
"Cemil nerede görmüş ki oğlanın parçalandını?"
"Ormanda ağam, hiçbir şey kalmamış oğlumdan. " Saru'nun içi sızladı.
"Çok mu severdin? Adı neydi?"
"Hasan, Hasancık. Severdim tabii ama dilsizdi, evde de dayak yerdi abilerinden. Şeydi, şey işte. Ondan hep döverlerdi onu. Öldü de kurtuldu güzel yavrum, inşallah cennettedir. İnşallah. "
Saru ne diyeceğini şaşırmıştı. Üzülse mi kadına yoksa kızsa mı bilemedi. Hiçbir şey demeden onu bekleyen Timur'un yanına ilerledi. " Ne oldu abicim?"
"Bir şey yok. Açmadı mı bu sikik?"
"Açmadı, kırayım mı?"
"Kır bakalım aslanım." Saru geri çekildi, Timur ise kapıyı tek omuzda kırdı. Ee bunca ekmeği boşuna yememişti.
♤♤♤♤♤♤♤♤
Yemeği sonunda bitirdi Hasan, evde ne varsa onları katıp karıştırıp yemek yapmayı başarmıştı ve bu onu çocuk gibi sevindirdi.
Arkası hala acısa da eskisi kadar değildi. Hem iyi Cemil ağa fark edip de ön delikten tecavüz etmedi demiş, sevinmişti Hasan. Ya hamile kalsaydı? Öyle bir adamın çocuğunu taşımak istemezdi. Hem de hiç istemezdi.
Neyse diyerek elini musluğa attı, çevirdi. Şu akmıyordu. Yaz aylarında bu çok olurdu. Ee sabahtan beri adamın çamaşırını yıkamış asmıştı. Evi temizlemişti, yemeği yapmıştı. Su kalmazdı tabii.
2 güğümü eline alıp köy meydanına doğru yavaşça ilerlemeye başladı Hasan, çeşme nerede bilmiyordu. Önce çeşmeyi bulmalıydı.
Çeşme başında duran ve şişeleri dolduran Gülfem ve kız arkadaşları gülüşerek konuşuyordu. Evliliği güzel gidiyordu fakat saru hakkında çıkan dedikodular epey canını sıkıyordu.
Oğlanın arkasındaki yaraya pansumanını bile Saru yapıyormuş, işte buna hayatta inanmazdı Gülfem, o kendi yarasına bile bakmazdı, önemsemezdi.
"Ayy yakında bebek haberini alır mıyız kız Gülfem?"
"İnşallah inşallah, bende istiyorum benimki de istiyor. "
"Hadi tez zamanda duyarız inşallah." Başka bir kız laf edecekken çeşmeye bakarak gelen oğlanı fark etti hepsi.
Hasan çeşmeyi bulunca sevinçle hızlı hızlı ilerledi çeşmeye. Bir sürü kadının arasına girip güğümü musluğun altına koydu hemen. Başı önde ,dolsun diye beklemeye başladı güğümü.
"Kız Gülfem Saru seni nasıl unutacak acaba? Onca yıl aşıktı sana, yazık valla adama. Meftun ettin kendine gittin evlendin başka adamla. " arkadaşının ne yaptığını anlayan Gülfem katıldı ona.
"Ee Saru için yapacağım bir şey yok. Aşkını kalbine gömecek artık. Evli barklı kadınım ben canım."
Onlar konuşadursun Hasan dönüp kadına bakmıştı. Saru gibi bir adamı niye istememiş diye düşündü. Kız, çok güzeldi. Azıcık bakınca bile bakasın geliyordu.
Ama Saru da çok çok yakışıklı bir adamdı. Heybeti yerindeydi. Niye reddedip kalbini kırmıştı ki Saru'nun.
Güğümleri dolunca hızla toparlanıp uzaklaştı ortamdan Hasan, içten içe bir burukluk oluştu. Saru gibi bir adam aşk acısı çekiyordu demek. Üzüldü epeyce Hasancık.
Umarım bir başka kadına da aşık olur da çok sevilir diye dua etti içinden.
Umardı...
🌟❤🌟❤🌟❤🌟❤🌟❤
Bol bol yorum isterimmmm
Bölüm nasıldı??
Sizi seviyorum 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg