💫❤️Saru son bir haftadır olduğu gibi, bugün de evdeydi. Hasan'dan ayrı kalmak istemiyordu çünkü. Hem yapacak iş de kalmamıştı.
Sırf tüm gün evde kalmak için sabahın köründe gidip bağı bahçeyi suluyordu Saru, her işini sabahtan hallediyordu.
Geceleri oğlanı yorduğu için de öğlene anca uyanıyordu Hasan. Saru öpülmedik bölge dokunmadık yer bırakmamıştı oğlanda.
Hasan ise utansa da hoşuna gidiyor ses etmiyordu bu duruma. Hatçe anası çok birlikte olmanıza gerek yok demişti ama saruyu tanısaydı her saat bir kere olun diyebilirdi.
Adam yılların tüm birikmişliğini salmıştı Hasan'ın üstüne.
Her an yanında olabilmek için kalem kağıt taşıyordu, buna da bir hal çare bulacaktı, araştırmıştı biraz. İşaret dili diye bir şey varmış, ne yapıp edip öğrenecek, Hasan'a da öğretecekti.
Hasan işleri bitirince çeşmeden su almak istediğini yazmıştı Saru'nun uzattığı kağıda. "Bende geleceğim, yalnız gitme. Bunları da taşıma, bir şey olmasın sana." Yanakları kızardı oğlanın.
Iki şişe neden yoracaktı ki onu? Ama saru istiyorsa taşıyabilirdi.
Evden çıktıklarından beri herkes onlara bakıyordu. Saru elini oğlanın beline sarmış sakince yürüyorlardı. Köydeki her şeyi anlatıyordu ona Saru, her yerden bahsediyordu.
Meydana indiklerinde Timur'la da karşılaştılar, zaten iş olmadığı için bu zamanlar erkekler tümden kahvede olurdu. "Oo kardeşim, oo minik eniştem.. naber ya?"
Etraftaki bakışlardan ötürü iyice yanaştı Saru'ya. Saru ise arkadaşına bakıyordu kaş göz ederek. "İyi kardeşim, çeşmeden su alacağız. Hasan seviyor çeşme suyunu. "
Timur arkadaşının kulağına eğildi "aşerdiğini de görür müyüz la acaba?" Diye sordu heyecanla.
İçinden bir şeyler aktı gitti Saru'nun, nasip olur muydu ki? "Ağzını her yerde açma böyle, uzaklaş güzelim yanlış anlayacak. " hıhlayarak geri çekildi Timur.
Görmemişin sevdiği olmuş eşi sanmış.
Saru Hasan'ın belini iyice sarıp kendisine çektikten sonra Timur'la birlikte çeşmeye vardılar.
Şansa bakın ki Gülfem de karnı biraz belirginleşmiş bir şekilde çeşmede oturuyordu. Pek çok genç kız etrafındaydı. Selma ise kenarda çeyizi için dantel örüyordu, kızlara pek katılmıyordu.
Timur'la göz göze gelince kıza göz kırptı dayanamayarak. Fakat Selma utanmış başını eğmişti hemen. Umarım biri görmemiştir diye geçirdi içinden. Adı çıkardı mazallah, olan Selma'ya olurdu.
Hasan'ı görünce gülümsedi kocaman, bu oğlanı çok seviyor onunla arkadaş olmak istiyordu ama anası yanaşma diye tembih ediyordu hep.
Gülfem 5 aya yakındır yüzünü görmediği adama baktı, çökmesini beklerken onu kendisinden çok daha iyi görmek canını epey sıktı.
Üstelik eskisi gibi sert bir adam değildi, önündeki su dolduran oğlana öyle güzel bakıyordu ki kıskanmamak elde değildi. Evlisin ve başkasının çocuğunu taşıyorsun dedi içinden.
Kendisine hakim olmalıydı.
"Saru abi sen gelmezdin hiç buralara, hayırlar olsun." Bu kız yok mu bu kız, şeytanla sözleşmeli anlaşma yapmış olmalıydı bu kız. Hatta şeytan bu kızın sağ kolu olabilirdi. O derece tehlikeliydi.
Lafı almasını iyi bilir, can sıkardı.
"Hayır tabii. Hasan'la hem gezmek istedim hem de o buradaki suyu sevdiği için tek gelsin istemedim." İşte şimdi iyice irdeleyecekti.
Saru ise her şeyi söyleyecek, tüm köyde yayılmasını sağlayıp Hasan'a kimsenin bakmamasını sağlayacaktı. Hem imamın kulağına giderse nikah gerekli derdi belki, eh o zaman Hasan mecbur evlenirdi onunla.
İçinden inanılmaz keyiflendi Saru. Bir taşla kuş sürüsü vuruyordu ulan.
"Abi yanlış anlama beni ama bir şey mi var sizin aranızda." Hasan'ın bir kulağı onlardaydı ve şimdiden çok utanmıştı. Ya saru kızı tersleyip yok öyle bir şey derse? Üzülürdü Hasan.
"Var, sevdiğim oluyor kendisi." Kızlar şokla baktı adama, saru bunu kabul edecek bir adam değildi.
"Abi şaka yapmıyon de mi?"
"Yapmıyorum kız, niye şaka yapayım. Aynı evi aynı yatağı paylaşıyorum, bir iki yıl içinde çocuklarımı doğuracak, ne diye yalan söyleyecekmişim. " Hasan ne yapacağını bilemeyerek kaldı çeşme başında.
Gülfemin ise gözleri doldu, kendisine bir kez bile böyle davranmamış, konuşmamıştı. Selma da helal olsun saru abime, nasıl da sahip çıkıyor sevdiğine diye geçirdi içinden.
"Abi o zaman siz evli gibi bir şey misiniz?"
"Evet, onu benden hiçbir güç alamaz da ayıramaz da." Hasan heyecandan bayılacak gibiydi. Timur "fazla kurcalamayın zilliler, seviyor işte Deli saru daha neyi soruyonuz? Bundan sonra hal ve hareketlerinizi dikkat edersiniz artık. Kimse Saru'nun sevdiğine bulaşamaz, kapiş?"
Kızlar hala şok içindeyken Saru Hasan'a dönmüş "Niye aldın kollarına öyle? Acıyacak şimdi. Ver şunları bana." Yumuşakça konuşmuştu. Hasan ise hala kendinde olmadığı için elindekileri Saru'ya verdi.
Bir şişe Saru bir şişe Timur almış eve geri dönüyorlardı, saru yine elini oğlanın beline atmış, sıkı sıkı sarılmıştı.
Timur ise Saru'ya eğildi.
"E artık bi yüzük alırsın. "
Alırdı.
💫💦🌟💫💦🌟💫💦🌟💫💦🌟
Bölüm nasıldı
Sizi seviyorum ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg