🌟💜"Abi bu keder ne ya? Al bir kadeh iç şundan." Saru kartal'a ters ters baktı. "Tövbe ettim ben piç. Asla ağzıma sürmem onu." Timur içli bir nefes aldı.
"Kartal seni karın bekler piç herif gitsene sen." Kartal bardağı bile zor görürken "beklemesin abi, zaten kızgınım ona."
"Niye lan."
"Abi ben onu severken bi başkası da aşık oldu o sıralar, biliyorsunuz zaten. İşte geçen gün bu çeşmeye gidince adam gelmiş, istersen 10 evladın olsun yine kabulümsün demiş. Bu da sadece git yoluna demiş oğlum, ben kartal'a aşığım dememiş."
Timur alayla baktı arkadaşına.
"Vay be, ne dertler var agam ya valla. Ulan mal değneyi, adam gibi akşamları eşinle ilgilensen, kadını hamile haliyle çeşmelere yollamasan, her akşam sevsen öpsen, bir kadının bağlılığını kazanırsın zaten. Abi bu kadar sevecen ve narin varlıkları üzmeyi nasıl beceriyorsunuz ya? Valla merak içindeyim, ulan karın öldürülmek pahasına seninle birlikte oldu da hamile kaldı. Sırf senle evlenebilmek için. Sen ne yaptın? Doğurma makinası yaptın kadını. Valla terk etse yeridir."
Kartal elindeki bardağı masaya bıraktı. Evlenince zaten benim oldu diyip tüm ilgi ve alakayı kesmişti. "Gider mi ki? Gitmesin Timur ben karıma çok aşığım. Yaşayamam onsuz, vallahi ölürüm kahrımdan. "
"Geber piç, giderse tebrik ederim yengemi vallahi. Hak ediyorsun sen, hadi şimdi siktir git yengemle ilgilen. Bir daha da kadının dışarıya iş yapmak için çıktığını duyayım, senin bizzat götünü sikerim ama tüfeğimle. Tamam mıdır?"
"Tamam abi." Yalpalana yalpalana gitti Kartal, çok sevdiği karısına seni seviyorum demek için.
"Şimdi sana gelelim birader, derdin ne?"
Ofladı Saru. "İki gündür yüzünü bile görmedim, aynı evin içinde kaçıyor benden. Tek kelime bile etmiyor Timur, ben ne yapacağım?""Niye?" Garipçe baktı arkadaşına Saru.
"Ne niye?"
"Ya kardeşim oğlan senin evinde kalan herhangi biri? Senin için ne ifade ediyor da böyle içerleniyorsun?" Duraksadı Saru.
Timur ise içten içe anlar inşallah diyordu.
"Alıştım ben."
"Bok alıştın, oğlanı seviyorsun işte. "
"Ne sevmesi lan, atma." Kahkaha attı Timur, biraz da çakırkeyifti.
"Sevmiyorsun yani?" Öyle bir şey yapıp delirtecekti ki, aklını alacaktı arkadaşının. "Sevmiyorum."
"Ha iyi o zaman oğlum. İdris'in oğlu Murat çeşmede su taşırken görmüş Hasancığı, beğenmiş de, hamile de kalabiliyor. Bana geldi abi eğer Saru abim de uygun görürse görüşmek istiyorum dedi çocuk. Çok da masumdu, seviyor belli."
Dediği doğruydu aslında, oğlan Hasan'ı görüp baya beğenmişti. Timur'a söylemişti fakat Timur resmen kevgire çevirmişti oğlanı. Onlar kimdi ki arkadaşının sevdiğine bakıyorlardı.
Saru ayaklandı birden, duyduklarını hala sindirememişti. "O kansız kim de benim evimde benim olan oğlana göz koyuyor. Vuracağım o piçi. "
"Lan sakin olsana, hem ne demek senin olan ulan. Sen demedin mi sevmiyorum diye, ne diye çocuğu elinde tutacaksın ki? Ver gitsin." İnşallah katil olmaz bu gece diye sayıkladı içinden Timur. Arkadaşı yapar mı yapardı.
"Saçmalama lan, hem Hasan istemez. Öyle bir oğlan değil o, hem istese de benim vermeye niyetim yok. Saçma sapan konuşup canımı sıkma." Sanki hiç sıkılmamış gibi..
"Oğlum sen aşıksın, otur düşün bence. Ulan adını anmak istemediğim sözde yarini bile böyle sahiplenmedin sen. Bana bak yemeyenin malını yerler oğlum, evden bir kaç saatliğine bir gidersin, geldiğinde hoppaa. Bilemiyorum yani Sarucum, deli Sarum dumrulum. Farkına var aşkının da eş yap kendine çocuğu. "
Saru hiçbir şey demedi, daha kaç yaşında olduğunu bilmediği bir oğlana vurulamazdı. Belki de oğlan daha 17sinde bile değildi. Eğer öyleyse saru sevdiği için beklerdi ama yine de uygun olmazdı.
"Olmayan moralimi siktin attın. Gidiyorum ben piç. "
"İyi geceler canım benim, giriver oğlanın koynuna, hadi bakim."
Saru ters ters bakıp eve doğru yola koyuldu. İnşallah evde tek başına korkmamıştır minik Hasan diye geçirdi içinden.
Eve vardığında sessizce kapıyı açıp içeriye girdi Saru, ışığı yakmak istemedi. Eğer oğlan uyuyorsa uyanır uykusu bölünürdü. Tuvalete girip ihtiyacını karşıladıktan sonra odasına girdi. Işığı açarak dolabından kıyafet aldı.
Kenarda kalmış oğlanın kıyafetini gördü. İstemsizce eline aldı kıyafeti. Kısa bir süre koklayıp bırakacaktı, ikisi aynı sabunu kullanıyordu fakat oğlan nasıl oluyorsa daha güzel kokuyordu. Bunun için koklayacaktı sadece. Kendisini telkin etti bu konuda.
Burnuna götürdü yavaşça kıyafeti, hafifçe koklamasına rağmen buram buram lavantamsı bir koku geliyordu burnuna, ayırt edemiyordu. Bi yandan şekerli hoş bir koku da vardı. Ardından ne yaptığının farkına varıp hemen yerine koydu kıyafeti.
"Sen köpek misin amına koyduğum?"
Tövbe estağfurullah çektikten sonra üstünü çıkartıp yatağa ilerledi. Komedinin üstünde bir kağıt buldu. Hemen elinde aldı kağıdı, Hasan ona not bırakmıştı.
"Benim evlenmem lazım."
"Ne? Ne demek evlenmem lazım? Yavaş gelin amına koyayım ya. Kim soktu bunun aklına bunu şimdi. Of ben sabaha kadar uyuyamam da ya, bıktım yemin ediyorum. Piç muratı, Timur'u, Hasancığı derken ömrüm tükendi. "
Sabaha kadar uyutmadı küçücük bir cümle Saru'yu.
Daha ne uykusuzluklar çekecekti kim bilir.
Bu daha başlangıçtı.
💜💫💜❤️🌟💫🌟💫💜💫💜💫😅💜
760 kelimelik bir bolummmm
Nasıldı?
Biraz da sarunun tarafından anlatmak istedim, gerçi her şey onun tarafında gerçekleşiyor çünkü sevecek olan o ama
Umarim iyi ifade edebilmisimdir
Sizi seviyorum 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg