bölüm 24

13.9K 804 106
                                    


❤️💦

Timur gülerek ağzına lokmayı attı. Saru hızını alamayıp tüm köye lokma dağıtmıştı. "Lan Saru!"

Timur'un alayla bakması bile umrunda değildi Saru'nun, o artık babaydı.

"Bana bulaşma ben artık babayım. " Daha çok güldü Timur. Saru'nun yanında kıpkırmızı yanaklarıyla oturan Hasan'a baktı. Elinde lokma vardı oğlanın ve asla kendisini yemiyor, saru yediriyordu.

Oğlana her lokma verişinde bir kez öpüyordu köy meydanında. Hiç kimseyi umursamıyordu. Zaten kimse saru varken dokunamazdı oğlana.

Tek elini beline atarak kendisine çekti oğlanı. Selma da Hasan'ın yanına gelip tebrik etti çabucak. Hasanın tabureleri göstererek oturmasını istemesine hayır diyemeyerek oturdu hemen.

Buraya oturduğu için adının çıkacağını bilseydi asla yapmazdı ama olmuştu işte. Timur'la göz göze gelmişlerdi ve adamın göz kırpmasıyla utanarak başını çevirdi hemen.

Fakat köyün yaşlı bir kadını olanı görmüş, tüm köye yayacak zamanı kollamıştı.

"Güzelim yoruldun mu? Eve gidelim mi uyu biraz?" Saru ilgiyle bakıyordu Hasan'a. Olumlu anlamda başını salladı Hasan.

O kadar çok kötü bakan vardı ki korkmuştu bebeğine bir şey olacak diye. Gitse iyi olurdu, bunlara saru için katlanıyordu zaten.

"Hatçe ana lokmalarınızı dağıtsın, biz eve gidiyoruz. Güzel eşim dinlenecek." Bunu yüksek sesle Timur'a söylese de herkes duymuştu.

Gülfem eve giderek epey ağladı, demek gerçekten koynuna almıştı oğlanı. Gerçekten bebeğini doğuracaktı demek ki. Gidip yalvarmak istiyordu Saru'ya.

Onun yâri olmak istiyordu yeniden. Çok üzülüyordu bu haline.

Saru Hasan'ı da alarak eve geldi çabucak. Sevgilisinin üstünü dahi kendisi çıkartıp giydirdi. En yakın zamanda ilçeye Gidip doğumla ilgili şeyleri sorması gerekiyordu doktora.

İlçede doğum yapamazdı. Zaten ülke karışıktı. Bir de her yerde haberleri yapılırsa devlet ayırırdı ikisini.

İkisi de yatağa girmişti, Hasan'a sıkıca sarıldı Saru. Yüzünün her bir noktasını öptü. "Sen uyuyunca kalkacağım. Timur'la buluşmam lazım güzelim tamam mı?"

Saru'nun dudaklarını öpüp başını salladı Hasan. Sıcacık gülümsedi Saru, Hasan ona alışıyordu. Alıştıkça da bu tip yakınlaşmaları kendisi başlatıyordu.

Saru da Hasan'ı öptü önce, ardından derin bir öpüşme başlattı. Hamile olduğu için asla dokunmayacaktı ama öpmek bebeğe zarar vermezdi zaten.

Hasan ise kollarını Saru'nun boynuna dolamış öpücüğüne karşılık veriyordu. Uzunca bir süre öpüştükten sonra Hasan'ın uykusu gelmiş mışıl mışıl uyumuştu.

Bir süre güzel eşini izledi Saru. Hasan gün geçtikçe güzelleşiyor, onu çileden çıkartacak kıvama getiriyordu. Bu ara cilve yapması da saru için sınırda olan bir olaydı. Kendisini asla çekmeyip cesurca davranması onu bu eve daha da bağlıyordu.

Hasan'a olan aşkı ve bağlılığı yüzünde kimseyi gözü görmüyordu. Görmek de istemiyordu açıkçası. Hasan ona yetiyor, artıyordu bile.

Onun bir bakışı değişmezdi dünyalara.

Şimdi bebekleri olacağı düşüncesi kalbini kızgın kumlara atıp ardından serin denizlerde boğuyordu onu. İnanılmaz mutluydu, hiçbir zaman bir ailesi olamamıştı fakat küçücük bir oğlan gelip ona bir yuva bir aile vermişti.

Sığındığı tek limandı Hasan. Bunu sadece Timur biliyordu, şu hayatta saru en çok aile özlemi çekmiş hep bir ailesi olsun istemişti.

Gülfemi bile sırf bu nedenden istemişti zamanında. Çabucak bir ailesi olsun, bir yuvası olsun istemişti.

Fakat Allah ona daha güzel bir yuva vermiş, daha güzel bir aileye sahip olmuştu şimdi.

Hasanın alnından öpüp kalktı yataktan. Köy meydanına gidip Timur'la buluşacaktı, ardından en yakın zamanda ilçeye gidecekti doktor için.

Hasan için dünyaları onun ayağına getirirdi.

Hem yüzük de alacaktı, oğlanın parmağı hala boştu. Hoş olmazdı böyle şeyler. Sarunun olan her şey kendini belli etmeliydi.

Dışarıdaki ocağı yakıp güğümü koydu Saru, Hasan uyandığında sıcak bir duş alır, rahatlardı. Ardından köy meydanına indi, Timur'un yanına vararak çekti kenara. Yol boyu ilerlediler.

"İşte böyle kardeşim, ilçeye inip durumu öğreneceğim. Belki doğuma yakın doktor gelir köye. "

"Diğer türlüsünü zor kardeşim. Darbe olalı 2 yıl anca oluyor, her şey sıkıntılı biliyorsun. Haber olursunuz Saru. Gelecekse doktor gelsin buraya, seni de Hasanı da asarlar Allah korusun."

İkili sıkıntılı bir nefes verdiler. Bu iş epey zordu. Altından kalkabilmek yürek isterdi fakat saru için önemli değildi. O Hasan için her şeyi yapardı.

"Ben ilçeye indiğimde Selma'yı alıp bizim eve getireceksin tamam mı? Orada kalsın, Hasan yalnız korkar." Başını salladı Timur.

O söylemese bile öyle yapacaktı zaten. Aksi mümkün değildi. Asla Hasanı yalnız bırakmazlardı.

"Söylemene gerek bile yok abi, tabii ki yalnız bırakmayacağım. " Gülümsedi Saru. Kardeşi gibi bir adamın olması güzeldi.

"Ee nasıl gidiyor yarinle. " iç çekti Timur. "Selma arada mektup taşıyor. Bilmiyorum Saru. Seviyorum ama seninki gibi coşkulu bir aşk yok içimde. Yani bakıyorum sana, abi anlıyorum tek bakışta aşk olduğunu ama bende yok."

"Sıkma canını oğlum, yanyana değilsiniz ya ondandır belki." Ofladı Timur.

"Belki de abi, sorun çıkmazsa haftaya anamla konuşacağım. İstemeye gideceğiz. Kendi aramızda mektuplaştık ama adamlar bilmiyor. " arkadaşının sırtını sıvazladı Saru.

"Hayırlısıysa olsun koçum. Değilse de Allah bozsun aranızı."

"Dua mı beddua mı lan bu?" Kahkaha attı saru.

"İnan bana yapabileceğim en etkili duayı ettim. Gerisi Allah'a kalmış." Gülerek konuşmaya devam ettiler.

Selma ve Timur'un ardından çıkacak dedikodulardan bir haber.

.....

❤️💦🌿❤️💦🌿❤️💦🌿❤️

Siz yorum atmayınca yazarınızın asla yazası gelmiyor bilesiniz.

Bölüm nasıldı???

Saru gibi bir adam.. piyasada kalmamış.

Bir de fark ettiyseniz tüm karakterlerimde kör kütük aşık olan kişi seme 

Çünkü ukelerime kurban olurum onlar asla üzülmesin.

Sizi seviyorum ❤️


Nazende sevdiğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin