💜🌾"Ne de olsa uyanıp çıkacaksın odadan, sabaha kadar uyumadım ulan." Resmen odamın önünde nöbet tutuyordu Saru, elinde kağıt ve kalemle birlikte.
Gece boyunca uyku tutmamıştı, oğlanın asıl derdini öğrenmeden de uyumayacaktı. Kesinlikle uyumayacaktı.
Mışıl mışıl uyumuş olan Hasan ağrısı azalmış olarak uyandı, yatağının ucunda olan saat 10'u gösteriyordu. Yani Saru çoktan evden çıkmıştı, kahvaltı hazırlayamadığı için üzgündü. Adam aç aç çalışacaktı tüm gün.
Esneyerek kalktı yataktan, amma uyumuştu canım. Zaten evde kimse yok diyerek üstünü çıkardı ve uzun bir tshirt giyerek evde dolaşmaya karar verdi.
Odasının kapısını açtığı an ona bakan Saru ile göz göze geldiler. Daha ne olduğunu bile anlayamamışken kolundan tutulup salona götürülmüştü.
Sedire oturdu Hasan, altında bir şey olmadığının farkında bile değildi. Zaten Saru da karşısına oturunca fark etmişti. İçinden tövbe çekerek oğlanın önüne kalem kağıdı verdi.
Yanakları kıpkırmızı olan Hasan ne edeceğini şaşırmıştı. "Şimdi de bakalım, neden evlenmen lazımmış?"
Önüne kağıdı alarak yazmaya başladı Hasan. "Ben adet oldum, hatçe anam dedi ki eğer erkek bulup birlikte olursan acıların geçer. Bende o yüzden evlenmek istiyorum. "
"Böyle nedeni sikeyim. " kısıkça söyledi bunu. "Şaka mı yapıyon?" Hayır manasında başını salladı oğlan.
"Adet olmanla evlenmen ne alaka ya?" Çıldıracaktı Saru. "Evlenirsem biriyle birlikte olurum, ağrılarım da geçer."
Düşündü Saru, bi sikilmeyle ağrı mı geçer amına koyayım diye geçirdi içinden. Bu işin bir hal çaresine bakacaktı, böyle olmazdı. "Tamam, bulacağım sana birini. Akşama kadar bekle."
Sabah sabah ne olduğunu bile kavrayamayan Hasan başını salladı sadece, adam deli dumrul gibi çıktı gitti evden.
Herhalde canı bir şeye sıkıldı diye düşündü, acaba Saru kimi bulacaktı? Hasan Saru'nun kendisi gibi birini bulmasını isterdi, çünkü Saru çok iyiydi, güler yüzlüydü ve Hasan'ın üstüne titriyordu.
Neyse dedi içinden, akşam öğrenecekti nasıl olsa. Önce kahvaltı yapmış, ardından evdeki işleri halletmişti. Çeşme suyunun tadını sevdiği için de iki şişe alıp çeşmeye ilerledi.
Yine çok kadın vardı burada, akşama kadar ayrılmıyorlardı buradan. Şişelerini sakince doldurmaya başladı, hepsi yine ona bakıyordu.
"Murat da beğenmiş bunu, Timur'a gitmiş söylemiş. Timur bir güzel haşlamış bunu, sen nasıl Saru'nun olana göz dikersin, Saru öğrenirse seni vurur demiş. Baya bağırmış çağırmış, Murat da mecburen tamam diyip evine dönmüş. "
O, Saru'nun muydu yani? Doğru mu duymuştu Hasan.
"Yazık olmuş oğlana, hem bunun neresini beğendiyse. Ya köyün erkeklerini birbirlerine düşürecek, şırfıntı. "
"Uf kızlar ya bırakın dedikoduyu, belli ki saru abi seviyor, kime ne? Alan memnun veren memnun. Sizin hazımsızlığınız ne ?"
"Ne olacak, köyün erkeklerini ayartıyor. "
Derin bir nefes aldı genç kız. "Abla Allah aşkına oğlanın üstüne başına bak. Etek mi açmış, göğsünü mü göstermiş, ne yapmış bu oğlan?"
Hasan bu kızı epey sevmişti, her şeyden önce tarafsızca konuşuyordu.
"Varlığı yeter, kocam bile acaba nasıl hamile kalabiliyor dedi geçen akşam. Herkes merak ediyor."
"O da senin kocanın ayıbı, suçu oğlana atıp kocanı aklayamazsın. Bu çocuk herhangi birinizin kocasına ya da sevgilisine baksa hepsi sizi bırakır. Çünkü şerefsiz erkekler, akılları yok ki alt taraftarıyla düşünüyorlar. Siz de onlara böyle yaparak destek olmuş oluyorsunuz. " Kız son sözü söylemiş hepsini dumur etmişti.
Hasan ise mutlulukla şişelerini alıp eve döndü, bir dahaki gidişinde kıza kurabiye yapacaktı. Hediye olarak.
O evde iş yapadursun Saru kendi iç hesaplaşmasında boğuluyordu. Tek başına koskoca ekin tarlasını o hararetle 2 saatte biçmişti. Nefes bile almadan iş yapmasına rağmen oğlan aklından çıkmıyordu.
Oğlan ve onunla birlikte olacak kişi, felaket derecede canını sıkmıştı bu durum. Resmen içi yanıyordu.
Tarlanın bir kenarına oturmuş düşünüyordu, kimseyi oğlanla yanyana koyamıyordu, akşam ne diyecekti oğlana? Ağzını açamayacaktı belli ki.
Az ilerideki tarlayı bitiren Timur ise elinde soğuk ayranla arkadaşının yanına geldi. "Hızır mısın lan sen?"
"He la nerden bildin, ne oldu? Önce şu ayrandan iç, ısınmadan. " İkisi de ayranlarını içti önce, ardından Saru yaşadıklarını anlattı.
"Saru.. Oğlum sen kendini söylesene, fırsat bu fırsat gerizekalı. Tümden kaybedeceksin yoksa. "
"Neyi söyleyeyim lan?"
"Ya oğlum desene ben varım, sen de istersen ben seninle birlikte olurum desene oğlana."
"Oğlum oğlan küçücük lan, ben dokunamam. " Timur hınzırca güldü. "He sorun yaşı yani? Ya büyükse, mesela ya 19 20 yaşındaysa? O zaman da dokunamaz mısın?"
"Ama küçük duruyor. "
"Oğlum ana fikre odaklan, oğlan elinden gidecek sen hala küçük de küçük. Akşam sor yaşını, 18 den fazlaysa al koynuna. Valla gerçekten yemeyenin malını yerler oğlum. Ben karışmıyorum."
Düşüncelerle akşam etti Saru.
Akşam eve geldiğinde ilk iş oğlana yaşını sormak oldu. "23 yaşındayım. " İşte şimdi gerçekten rahatlamıştı.
Önce yemeği yediler beraber, ardından gözlerinin içine beklentiyle baktı oğlan. "Buldum." Kimi der gibi baktı oğlan.
"Sen de uygun görürsen ben olacağım. Seni kendimden başkasına emanet edemem Hasan. "
Seni kendimden başkasına yakıştıramam...
🌟💜🌾🌟💜🌾🌟💜🌾🌟💜🌾
Bölüm nasıldı
Saru için sıkıntılı günler
Loading...Cemil gelecekkk bakalım saru onu hangi şekilde öldürecekkkkk
Ndkendjnrjd
Sizi seviyorum ❤️🤭😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg