❤🌾
Zar zor ikna etmişti ildeki doktoru, aslında vura vura götürürdü ama sağlıkçılara saygı duyuyor boynunu onlara karşı büküyordu.
Eğer kallavi bir orospu evladı olsaydı, onlara zarar verip dövmekten geri durmazdı ama o orospu evladı değildi.
Hemen tekrar yola koyuldu Saru, bu çocuğa kim zarar vermişse kafasını kopartacaktı. Yemin etti kendi kendine.
Bu sırada köy dedikoduyla çalkalanıyordu, herkes çocuğun çift cinsiyetli olduğunu düşünüyor, neden Saru'nun onu kurtardığını düşünüyorlardı. Bazıları o kadar hasetlerdi ki Saru'nun başka köyden gönlünü eylediği oğlan diye laf çıkartmıştı hemen. Ee çocuğu evine almak için arkadaşına oda bile hazırlatıyordu.
Oğlanın hamile kalabileceği de aşikardı, yani kadınlar çileden çıkmış gibi dedikodu yayıyorlardı.
Minik Hasan ise hala kendisine gelememişti. Yaşlı şifacı kadın her tarafını temizleyip kremliyor, otlarla ağrısını almaya çalışıyordu. Bebeği gibi bakıyordu, e Saru emanet etmişti, canı gibi bakmalıydı.
Hasan uyuyadursun daha yeni evli Gülfem de dedikodulardan haberdar olmuştu. "Sen hayır diyince diğer yavuklusuna girmiş baksana, nasıl da tutmuş getirmiş , kesin öldüresiye dövmüşler oğlanı. Ee Saru'nun yavuklusu sonuçta, herkes düşman. Ama helal olsun, Saru sahip çıkmış. "
Kadına sinirle baktı Gülfem, Saru hala onu seviyordu, emindi Gülfem. Ne diye böyle dedikodular çıkıyordu ki?
"Allah tamamına erdirsin o halde canım, ben evliyim artık. Bize ne Saru'dan. "
"İyi canım, sen öyle diyorsan."
Kimseye aldırmayacaktı Gülfem, Saru onu seviyordu hem sevmese bile o evliydi, eşini düşünmeliydi.
Yolda doktorla bolca konuştu Saru, çocuğun durumunu anladığı kadar doktora anlatmıştı. Doktor ise bazı şeyler söylemişti Saru'ya. Bundan sonra tek bırakamazdı oğlanı, kimin neyin nesidir bilmiyordu ama daha çok tecavüze uğrardı bu özelliği yüzünden.
Konuşmadan bunu anladı Saru.
Yolculuk bitmiş acilen şifacı kadının evini bulmuştu Saru, doktoru eve götürdü. Doktor uzun uzun kontrol etmişti oğlanı, öyle ki orada doktordan başkası kalmamıştı ve Saru bu durumdan biraz rahatsız oldu. Çocuk bir anda uyanıp yanında bir adam görürse korkabilirdi.
Bu doktor fazla anlayışsızdı.
2 saatten fazla kaldıktan sonra çıktı odadan, Saru'ya ilerleyip konuşmak için dışarıya çıkalım demişti.
Kapı önüne çıkınca. "Çocuk en az bir ay yatacak. İlaç yazdım onları aldır tamam mı? Her gün banyosunu yaptır, pansumanını yap. En az 1 hafta daha uyanmaz, çok hırpalanmış, mahvetmiş şerefsizler. Kim ise artık cocuk çok direnmiş ama nafile. Sakın aksatma Saru, ölür yoksa. "
"Tamam la, anladık. Yaparız hepsini. Sen git artık hayde, gerisiyle ben ilgilenirim. "
Başını sallayıp gitmek için hareketlendi doktor. Saru'ya reçeteyi de vermeyi unutmamıştı.Bir çocuk bakmadığım kaldı diye geçirdi içinden Saru. Şimdi nasıl içip dağıtacaktı, şuan yapamazdı.
Neyse canım, çocuk iyileşince ona meze bile hazırlardı.
İçeriye geçip oğlanı kucağına aldı Saru, eve götürecekti. "Hatice ana sen Burhan'a söyle ilaçları alsın göndersin eve."
"Tamam oğlum." Aldı ve eve götürdü oğlanı. Tek yaşıyordu Saru, ne annesi vardı ne de babası. Tek tabancaydı bu hayatta. Bir de simdi bu çocuk vardı tabii, belki ona yalnızlığını unuttururdu. Belli mi olur?
Eve girip arkadaşının önceden hazırladığı odaya götürdü oğlanı. Yavaşça yatırdı ve üzerini sakince örttü. Çok küçük duruyordu oğlan, bakınca fark etmişti.
Hangi şerefsiz yapmışsa bu küçük oğlana bu kötülüğü. Onu kezzapla haşlayacaktı.
Ulan buna dokunulur muydu?
☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Belki bir bölüm daha atarım, hafta içi bölüm yazamıyorum.
Bölüm nasıldı??
Sizi seviyorum ❤🌾❤🌾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazende sevdiğim
General FictionKupkuru dudaklarım, dudaklarına susadı... "Benim eşim dilsiz, ama onun dilini ancak ben bilirim. " Mpreg